ANTALYA (AA) - Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, kurumunun gerçekleştirdiği uluslararası şuralar, toplantılar ve çalışmalarla Müslüman azınlıkların, soydaşların, İslam topluluklarının rehberi olduğunu söyledi.

Erbaş, Sinan-ı Ümmi Konferans Salonu'nda Antalya Müftülüğü ve Akdeniz Üniversitesi İlahiyat Fakültesince düzenlenen 4. Diyanet İşleri Reisi Eyüp Sabri Hayırlıoğlu Sempozyumu'nda konuştu.

Prof. Dr. Ali Erbaş, Hayırlıoğlu'nu anmak, anlamak, onun din hizmetlerine, ilim hayatına katkılarını anlamak için gerçekleştirilen sempozyumun önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'de şu ana kadar görev yapan Diyanet İşleri başkanlarını anımsatan Erbaş, kurumlarının tarihinin bilinmeden son asrın tam olarak anlaşılamayacağını dile getirdi.

Diyanet İşleri Başkanlığının tarihini bilmenin son asrın din, devlet, toplum ilişkisinin seyrini, milletin inancı uğruna göze aldığı fedakarlıkları, devletin dine yaklaşımında yaşanan gelgitleri ve bunların toplumsal tezahürlerini anlamayı sağlayacağını aktaran Erbaş, geçmişi Fatih Sultan Mehmet dönemine kadar giden, uzun tarihsel tecrübelerden beslenen başkanlıklarının bir ihtiyaca binaen kurulduğunu bildirdi.

Kurumlarının zor ve zaman zaman acılarla bir dolu tarihi olduğunu dile getiren Erbaş, şunları kaydetti:

"Özellikle vesayet yılları ve darbe dönemleri Diyanet açısından daha zorlu geçen süreçler olmuştur. Cumhuriyet döneminin din, devlet, toplum ekseninde yaşadığı gerilimler en çok da başkanlığımızı etkilemiştir. Kuruluşundan bir müddet sonra sayısı 5 bin civarında olan bütün personeli, Diyanet İşleri Başkanlığının elinden alınarak vakıflara bağlanmış. 1946'ya gelindiğinde koskoca kurum 8-10 kişiden ibaret kalmıştır. Ahmet Hamdi Akseki, yazıları ve görüşleri sebebiyle iki kere idamla yargılanmıştır. 27 Mayıs 1960 askeri darbesinin ardından 1960-1965 yılları arasında beş başkan değişmiştir. "

Kurumun görevinin, 3 Mart 1924 tarihli ve 429 sayılı kanunda "İslam dininin itikat ve ibadet alanıyla ilgili işleri yürütmek ve dini kurumları idare etmek" şeklinde ifade edildiğini anlatan Erbaş, kurumlarında bugüne kadar 17 başkanın görev yaptığını ifade etti.

- "Başkanlığımız devletin bekasını sürekli önemsemiştir"

Eyüp Sabri Hayırlıoğlu'nun bir hukuk adamı olması, din eğitimi alması ve köklü bir aileden gelmesinin; bu dönemde özellikle din-siyaset ilişkisi, laiklik, ezanın aslı gibi okunması, din eğitimi kurumları gibi toplumun bütün kesimlerini yakından ilgilendiren birçok soruna çözüm üretmesini kolaylaştırdığını belirten Erbaş, köklü geçmişe ve geleneğe sahip kurumun büyük hizmetler yaptığını bildirdi.

Erbaş, kurumun, İslam'ın hakikatlerini ve ilkelerini her şeyin üstünde tuttuğunu vurgulayarak şöyle devam etti:

"Diyanet İşleri Başkanlığımız, devletin bekasını sürekli önemsemiştir. Milletin, devletiyle irtibatını kuvvetlendiren bir kurum olmuştur. Köklü mazisine, medeniyet birikimine dayalı ufkuyla dini konularda devlete rehberlik ederek onu hatalı ve zararlı yaklaşımlardan her zaman korumaya çalışmıştır. Bugün geldiğimiz noktada Diyanet İşleri Başkanlığımız yetkileri ve imkanlarıyla dünyanın her yerinde, şu an itibarıyla 104 noktada hizmet eden küresel bir teşkilat olmuştur. Sadece kurban yardımı dağıtımı vesileyle 60 ülkede, 250 bin hisse kurban dağıtıyor. Diyanet İşleri Başkanlığımız, gerçekleştirdiği uluslararası şuralar, toplantılar ve çalışmalarla Müslüman azınlıkların, soydaşlarımızın İslam topluluklarının rehberi olmuştur. Yaptığı sosyal ve insani yardımlarla mazlumların umudu insanlığın vicdanı haline gelmiştir. Milli birlik ve beraberliğimizi pekiştiren, inancımızı diri tutan çalışmaları, doğru bilgi ve kuşatıcı bir yaklaşımla yaptığı rehberlikle milletimizin ortak zemini ve değeri olmuştur."

Vali Münir Karaloğlu da önemli kuruluşlardan biri olan Diyanet İşleri Başkanlığında görev yapan 18 başkandan 4'ünün Antalyalı olduğunu söyledi.

Erbaş, sempozyumun ardından Akdeniz Üniversitesi Camisi'nde incelemede bulundu, Muratpaşa Camisi'nde hutbe okudu ve cuma namazını kıldırdı.