Almanya’da Nasyonel Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütüne yönelik görülen davada mağdur yakınlarının temsilciliğini yapan avukat Mehmet Daimagüler, “Polisler, araştırmalarını ırkçı gözlükle yapmasaydılar bu insanlar ölmezdi” dedi.

Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Beşiktaş kampüsünde gerçekleşen konferansa Almanya’da Nazilere ve ırkçılığa yönelik davalarda temsilcilik yapan avukat Mehmet Daimagüler katıldı. Daimagüler, Almanya’da 2000-2007 yıllarında 8’i Türk 10 kişiyi öldürmek, 2 bombalı saldırı ve 15 banka soygunu yapmakla suçlanan NSU terör örgütüne ilişkin tüm merak edilenleri anlattı. NSU davasında Alman İstihbarat Daireleri’nin bilgisinin bugüne kadar cevaplanmadığını söyleyen Mehmet Daimagüler, NSU teröristlerinin yaptıklarının yeterince araştırılmadığını ifade etti.

“120 dosya kapandı"

Almanya’nın Kassel kentinde Halit Yozgat’ın öldürüldüğü gün orada olmasının çok ilginç olduğunu söyleyen Daimagüler, "Biz bu memuru 4 defa şahit olarak Münih’e çağırdık. İstihbarat memuru ilk andan son ana kadar hepimize yalan söyledi. Yine de hakimler onun ifadesine inandıklarını söylediler. Bu memurun yalan söylemesi kötü bir şey ama bunun siyasal tarafından Hessen eyaletine konulması bir skandal. Ben bu memurun ‘Bir şey duymadım, görmedim’ demesine inanmıyorum. Maalesef Hessen eyaleti bu dosyaları 120 yıl için kapattı. Aslında demokraside böyle bir şey yapmak büyük bir skandal. Avukat arkadaşlarımla beraber biz bu konuyu kapatmıyoruz. Bu hepimiz için önemli, Yozgat ailesi için önemli sorunlar" dedi.

“Dava yüksek mahkemeye gitti”

Ceza davasının bittiğini ifade eden Daimagüler, "Dava yüksek mahkemeye gitti bu muhtemelen temyiz edilecek ve bundan da bir şey çıkmayacak. O yüzden biz bu ceza davalarından fazla bir şey beklemiyoruz. Biz tazminat davası açtık. Eğer Alman hükümetleri, eyaletler işleri düzgün bir şekilde yapsaydılar, polisler araştırmalarını ırkçı gözlükle yapmasaydılar bu insanlar ölmezdi. Biz bunlarla ilgili dava açtık ancak kaybedeceğiz. Ama sonunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvuracağız. Bu birkaç sene sürebilir ama biz önemli sorulara cevap almadan önce katiyen dosyaların kapanmasını kabul etmeyeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.

“‘Havlayan köpekler ısırmaz’ diyerek tehditleri ciddiye almıyorum”

Davadaki müdahil avukatlardan Seda Başay Yıldız’a ’NSU 2.0’ imzasıyla gönderilen tehdit mektubunu değerlendiren Daimagüler, "Bu davada özellikle Türk kökenli avukatlara tehditler geliyor. Bana şimdiye kadar yaklaşık bin 600 kişiden tehdit geldi. Ben bunları ’Havlayan köpekler ısırmaz’ diyerek ciddiye almıyorum. Ama benim çocuğum yok. Bu nedenle durumum diğer avukatlardan biraz daha farklı. Seda Başay’a gelen tehditler, çok çok farklı çünkü tehditler galiba polis karakolundan gönderildi ve bilgiler oradan alındı. Bu tehditlerde Seda Hanım’ın özel adresleri yazıyor. Polis, ’Sizi koruyamayız kendinize silah alın’ diyor. Bir hukuk devletinde polisin avukata böyle bir şey demesi bir skandal. Ben de bu eyalette neler oluyor, diye soruyorum." diye konuştu.