İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve yakınlarının, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmalarda haklarında iddialarda bulunan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na açtığı 1 milyon 500 bin liralık manevi tazminat davasının görülmesine başlandı.

Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki duruşmaya, davacılar Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakınları adına avukatlar Ahmet Özel ve Ferah Yıldız ile davalı Kılıçdaroğlu'nun avukatı Serap Azizoğlu katıldı.

Davacılar avukatı Ferah Yıldız, uzlaşmak istemediklerini belirterek, tahkikat aşamasına geçilmesini talep ettiklerini söyledi.

Davalı Kılıçdaroğlu'nun avukatı Azizoğlu ise tüm delillerin toplanması için süre verilmesini istedi.

Hakim Ülkü Ergin, tarafların sulh veya arabuluculuğa teşvik edildiğini belirterek, tarafların sulh olmayacaklarını ve arabulucu talep etmediklerini beyan ettiğini tutanağa geçirdi.

Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirildiğini belirten hakim Ergin, uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklı manevi tazminat davasına ilişkin olduğunun belirlendiğini tutanağa yazdırdı.

Davacılar avukatı Ferah Yıldız, dava ve cevaba cevap dilekçesini tekrar ettiklerini belirterek, "Uzlaşmak istemiyoruz. Delillerimizi dosyaya sunduk. Söz konusu davaya ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca takipsizlik kararı verilmiştir. Davalının delillerine ilişkin talep ettiği müzekkerelerin yazılmasının reddini talep ediyoruz." dedi.

- Kılıçdaroğlu'nun konuşmaları istendi

Mahkeme hakimi Ergin, taraflara dilekçelerinde gösterdikleri ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları için 2 haftalık süre verilmesine karar verdi.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığı'na (RTÜK) müzekkere yazılarak, davalı Kılıçdaroğlu'nun 28 Kasım 2017'de CHP grup toplantısında yaptığı konuşmaya ait ses ve görüntülerin CD ortamında gönderilmesinin istenmesine karar veren mahkeme hakimi, yazı cevabı geldiğinde görüntülerin çözümlenmesi için konusunda uzman bilirkişiye verilmesini kararlaştırdı.

Hakim Ülkü Ergin, davacıların ile davalının sosyo-ekonomik durumunun araştırılması için ilgili kolluğa müzekkere yazılmasını ve davacılar ile davalı avukatlarınca talep edilmesi halinde elden takip yetkisi verilmesine hükmetti.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na müzekkere yazılarak konuya ilişkin yürütülen soruşturma dosyasının bir örneğinin istenmesini kararlaştıran mahkeme hakimi, duruşmayı erteledi.

- Kılıçdaroğlu'nun cevap dilekçesi

Öte yandan davalı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik tarafından, mahkemeye gönderilen dava dilekçesine karşı cevap dilekçesinde, söz konusu konuşmalarında hakaret kapsamında görülebilecek tek bir söz bile bulunmadığı savunuldu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarına da yer verilen dilekçede. "Kamu yararı ve ifade özgürlüğü çerçevesinde dile getirilen, haklı ve yerinde eleştiri kapsamlı dava konusu konuşmada isnat edilen olgu ve olaylar, Anayasa'nın 39. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) uygulaması kapsamında, ispat hakkı kullanılarak tarafımızdan ispatlanacaktır." denildi.

Dilekçede, siyasetçilere ve yakınlarına yönelik eleştiri sınırlarının özel kişilere nazaran daha geniş olduğu belirtilerek, bu nedenle siyasetçiler ve yakınlarının kendilerine getirilen eleştirilere daha geniş bir hoşgörü göstermek zorunda olduğu ileri sürüldü.

Dava konusu edilen açıklamaların kesinlikle davacılara hakaret, iftira, onur ve saygınlığı rencide etme kastını taşımadığı aktarılan dilekçede, yurt dışına gerçekleştirildiği iddia edilen para transferlerine ilişkin tüm bankalardaki hesap hareketlerinin ilgili bankadan istenmesi ve haksız davanın reddine karar verilmesi talep edildi.

- Dava dilekçesinden

Cumhurbaşkanı Erdoğan, oğlu Ahmet Burak Erdoğan, eniştesi Ziya İlgen, kardeşi Mustafa Erdoğan, dünürü Osman Ketenci ve iş adamı Mustafa Gündoğan'ın avukatları tarafından hazırlanan dilekçede, Kılıçdaroğlu'nun 28 Kasım 2017'de partisinin grup toplantısındaki konuşmasına yer verildi.

Dilekçede, Erdoğan ve adı geçenleri hedef alan, küçük düşürücü, aşağılayıcı, gerçek dışı ithamlar isnat ederek ağır hakaretlerde bulunan Kılıçdaroğlu'nun, müvekkillerin toplumun kin ve nefret duygularına maruz bırakılmasına sebep olduğu ifade edildi.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun, çekinmeden ve sıkılmadan sarf ettiği sözlerin, televizyon, gazete ve diğer yayın araçları aracılığıyla halkın büyük bir kısmına ulaştığı belirtilen dilekçede, böylece müvekkili hedef alan ağır, tahammül edilmesi imkansız hakaret ve ithamları içerir yalan iddialara dayalı konuşmanın, çok geniş kitlelere ulaşarak müvekkilin aşağılanması, toplum önünde küçük düşürülmesi ve yıpratılmasının hedeflendiği kaydedildi.

Dilekçede, "Yurt dışındaki herhangi bir şirkete vergi kaçırmış veya herhangi bir nedenle para göndermiş değiliz. Yurt dışına milyonlarca dolar para kaçırdığımızı ispat ettiğini söylediği belgeler, iddiasını ispat edemez. Çünkü iddia, maddi gerçekle bağdaşmıyor. Bu nedenle en basit tabirle bu belgeler üretilmiş belgedir, yani sahtedir." ifadesi kullanıldı.

Dilekçede, Cumhurbaşkanı Erdoğan adına 500 bin lira, diğer 5 müvekkilin de 200'er bin lira manevi tazminat talebi bulunduğu kaydedilerek, "İftira yollu hakaretin büyüklüğü dikkate alınarak talebin kısmen değil, aynen kabul edilmesi gerekmekte olup, talebimizin bu miktar üzerinden kabul edilmesi arz olunur." denildi.