Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, "terör örgütüne üye olma" suçlamasıyla yargılanan, daha önce görevinden ihraç edilen tutuklu sanık 3. sınıf emniyet müdürü S. K., avukatı Murat Yılmaz ve yakınları katıldı.

Sanık K. savunmasında, önceki sözlü ve yazılı savunmalarını tekrar ettiğini belirterek, suçsuz olduğunu ileri sürdü.

Örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock"u telefonuna indirmediğini ve kullanmadığını öne süren K., "Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Uzun süren tutukluluğum sürecinde kişisel ve ailevi sorunlarım nedeniyle mağdur oldum. Ayrıca ekonomik olarak zarar gördüm. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum" diye konuştu.

Sanık avukatı Yılmaz ise müvekkili hakkında tek suçlamanın "ByLock" iddiası olduğunu, bu nedenle terör örgütü üyesi olarak suçlandığını savunarak, şunları söyledi:

"Ancak terör örgütü üyeliği için failin eylemlerinde bir yoğunluk ve süreklilik olması gerekir. İddianamede atılı suçun maddi unsurları bulunmamaktadır. Aksi kabul edilse dahi suçun manevi unsuru yönünden de koşullar oluşmamıştır. Zira FETÖ/PDY yapılanmasının bir terör örgütü olduğu 15 Temmuz sürecinde anlaşılmıştır. Öncesinde bu yapının terör örgütü olarak nitelendirilmesi zaten söz konusu olmamıştır. Davanın tüm aşamasındaki savunmalarımızı tekrar ediyoruz. Müvekkilimin beraatini, mahkeme aksi kanaatte ise delillerin toplanmış olması dolayısıyla müvekkilimin kaçma ve delilleri karartma olasılığının söz konusu olmaması hususları dikkate alınarak, tahliyesini talep ediyoruz."

Verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık S. K.'ı "terör örgütüne üye olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapse mahkum etti.

Tutuklu bulunduğu süre ve ceza miktarını göz önüne alan mahkeme heyeti, sanığın yurt dışına çıkış yasağı şartıyla tahliye edilmesine karar verdi.

Mahkeme heyeti üyesi Serkan Şener, sanığın üzerine atılı suçun niteliği, katalog suçlardan olması, sanık hakkında verilen mahkumiyete ilişkin cezanın miktarı ile tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak, gelinen aşamada tutuklama tedbirinin suçun nevi ve ceza miktarı ile ölçülü olduğu kanaatiyle, sanığın hükümle birlikte tahliyesine ilişkin oy çokluğuyla verilen karara katılmadığını belirterek, muhalefet şerhi koydu.(AA)