ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında ortaya çıkan sözde "atama listesi"nde Halkbank Genel Müdürü olarak gösterilen eski tümgeneral Halit Günbatar’ın darbeye ilişkin suçlardan yargılanmasına başlandı.

Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Günbatar ve avukatı ile Başbakanlık avukatı katıldı.

Günbatar, savunmasında, devlet aleyhine faaliyet gösteren hiçbir grupla bağlantısı olmadığını ifade etti.

Darbe girişimi sırasında TSK Sağlık ve GATA Komutanının yıllık izinde olması nedeniyle yerine vekaleten baktığını belirten Günbatar, "15 Temmuz'da Türkiye'de çok büyük bir suç işlendi ve ben devlet otoritesinin ve yasal emir komuta sisteminin muhafazası istikametinde her türlü tedbiri zamanında ve etkin biçimde aldım. Birliklerimi yasal emir komuta zinciri içinde tuttum ve yasa dışı girişimden etkilenmelerine mani oldum." diye konuştu.

Darbe girişimi sırasında Etlik'teki GATA'ya birçok ölü, yaralı, koruma ve refakatçi geldiğini belirten Günbatar, personeline, yaralılar arasında şüpheliler bulunabileceği, bu sebeple hiç kimsenin doğrudan taburcu edilmemesi yönünde emir verdiğini belirtti. Günbatar, bu durumdaki 40-50 kişinin önce emniyet güçlerine teslim edildiğini aktardı.

- Burak Akın ile hastanedeki diyalog

Günbatar, olay gecesi GATA'daki faaliyetlerini anlatırken, gece yarısına doğru Tabip Tuğgeneral Ufuk Demirkılıç'ın kendisine gelerek dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Salih Zeki Çolak'ın koruma müdürü Burak Akın'ın hastaneye getirildiğini bildirdiğini aktardı ve şöyle devam etti:

"Akın'ın darbecilere karşı direnirken yaralandığını söyledi. Hemen acil bölümüne indik. Bir kişi yatıyordu. Yatağın yanına yaklaşır yaklaşmaz, Ufuk Demirkılıç, 'Burak, bize anlattıklarını komutanımıza da anlat' dedi. O da Genelkurmay Karargahı'na girdiğinde Salih Zeki Çolak'ın yerde derdest edildiğini, müdahale etmek isteyince, 'Sen sus, karışma.' diyerek ayaklarından yaraladıklarını anlattı.

Ben de 'Koruma görevini yerine getirmek için çaba sarf etmişsin. Tebrik ederim. Salih Paşa'nın öğrenciliğimden beri üzerimde emeği var. Seni, onun emaneti kabul ediyorum. Ortalık karışık, kimseye güvenme, kimseye bir şey anlatma, yeri geldiğinde yetkililere anlatırsın.' dedim."

Günbatar, yine albay Muammer Alper'in, "GATA’ya refakatçi olarak gelen silahlı, teçhizatlı 3-4 kişi var. Önlem aldığımızı görünce kaçtılar, gizleniyorlar. Teslim olmamakta ısrar ediyorlar, ancak gitmiyorlar." dediğini aktararak, Alper'e, "Son kez ikaz edin, olmazsa silah kullanacağınızı bildirin." emri verdiğini, Alper'in de daha sonra kendisine, "İçlerinde en kritik olan binbaşı rütbesinde teslim oldu, onu da enterne ettik." dediğini ifade etti.

- "Halkbank Genel Müdürlüğü"

Günbatar'ın mahkemeye verdiği yazılı savunmada da sözde listede "Halkbank Genel Müdürü" olarak gösterilmesine ilişkin, "Darbeye kalkışanlar tarafından yayımlanan 'sıkıyönetim emrini' daha başlangıcından itibaren reddetmiş, buna karşı mücadele edilmesi yönünde kesin emirler vermiş ve uygulamaya dönüştürmüş biri olarak bu yasa dışı emrin ekindeki görevlendirmeye itibar etmem zinhar bahis konusu olamaz." ifadesi kullanıldı.

Halit Günbatar'ın tahliye ve beraat talebinde bulunduğu duruşmada, bazı tanıkların da beyanına başvuruldu.

Mahkeme heyeti, Günbatar'ın tutukluluğunun devamına karar vererek davayı erteledi.

Günbatar, "anayasal düzeni ihlale teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" ile "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlarından üç kez ağırlaştırılmış müebbet ile silahlı terör örgütü üyeliğinden 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor.