Osmangazi Belediyesi’nin vizyon projelerinden Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi, araştırmacı yazar Abdurrahman Uzun’un ‘Bir Tutkum Var’ konulu konferansına ev sahipliği yaptı.

Abdurrahman Uzun, dünyanın en büyük kubbesi olan Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde dijital dünya ile birlikte yaşanan son gelişmeleri, dünya üzerinde yazılan senaryoları anlattı. Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın vatandaşların arasında oturarak izlediği konferansa çok sayıda vatandaş katıldı. Başkan Mustafa Dündar, böyle önemli konu başlığına sahip bir konferansta Abdurrahman Uzun’u ağırlamaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek, “Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi, marka bir eser oldu. Âdetâ bir ziyaret merkezi haline geldi. Açıldığı günden bu yana her geçen gün ziyaretçi sayısında önemli bir artış oluyor. 51 farklı ülkeden 330 bin kişi ziyarete geldi. Burası sadece bir müze değil, bir kültür ve yaşam merkezi. Bugün de Türkiye’nin dikkatini çeken bir etkinliğe Abdurrahman Uzun kardeşimiz ile imza atıyoruz” dedi.

1326’da Bursa fethedildikten sonra barış felsefesinin tüm dünyaya yayıldığını belirten Başkan Dündar, “Ülkemiz üzerinde akla hayale gelmedik oyunlar oynanıyor. Eskiden savaşlar meydanlardaydı. Şimdi ise içimize sızarak, ülkeyi içerden fethetme girişimleri oluyor. Çok şükür milletimiz küllerinden doğarak, tarihte olduğu şekilde yeniden bir yolculuğa çıkıyor. Bizler de belediye olarak hizmetlerimizi Osmangazi ile sınırlı tutmayarak, bütün Müslümanlığa ve insanlığa karşı sürdürüyoruz” diye konuştu.

Konuşmasına Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi hakkındaki övgü dolu sözleriyle başlayan Abdurrahman Uzun da, “Dünyada birçok panorama müzesi gördüm ancak Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi, kesinlikle gördüklerim arasında en güzeli. Öncelikle Türkiye’ye böyle bir eser kazandırdığı için Başkanımız Mustafa Dündar’a çok teşekkür ediyorum. Bir işi yapmış olmak için yapmamış. Gerçekten bu binâ en ince ayrıntısına kadar düşünülerek, hakkı verilmiş. 10 numara bir eser olarak ortaya çıkan bu eserin kıymetini bilmeliyiz. İnanıyorum ki, 50 yıl sonra Mustafa Başkanın ismi bir yerlerde yazılı olacak” dedi.

16 aydır serüvende olduğunu ve gençlerle bir araya gelerek düşüncelerini paylaştıklarını söyleyen Uzun, “Beni yollara düşüren bir dert var. Cebimde çok süslü kelimelerim yok. Ben, bu topraklarda doğmuş ve bu topraklarda emaneti teslim etmek isteyen kardeşinizim. Bizim toplum olarak en büyük problemimiz özgüvendir. Biz kendimize güvenmiyoruz. Bunun sosyolojik sebepleri vardır. Dikkat edin kilolu olanlar zayıflamaya, zayıf olanlar kilo almaya, uzun olanlar kısa olmaya kısa olanlar uzun olmaya çalışıyor. Kendimizi beğenmiyoruz ve kendimizde bir kusur buluyoruz. Halbuki atladığımız bir yer var. Biz kendi halimizi, ruhumuzu ve yaşantımızı sevebilirsek özgüvende bir basamak daha tırmanmış olacağız” ifadelerini kullandı.

1993’te Avrupa’nın ortasındaki savaşta Bosna Hersek’teki tarihi Mostar Köprüsü’nü 200’ü aşkın bombayla yıkamadıklarını vurgulayan Abdurrahman Uzun, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Mostar Köprüsü, ancak kilit taşları bulunduktan sonra yıkılabildi. Ben de şimdi sizlerden rica ediyorum, kilit taşlarınızı tespit edin. Kilit taşınızı koruduğunuz müddetçe dışarıdan top atılsa sizi yıkamaz. Öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki, davet edilmeden beklenen insanlarız. O yüzden kimse ırk muhabbeti yapmasın. Allah bana neden çok güzel binalar yapmadın demeyecek. Ben diyar diyar dolaşarak bu ülkede olup bitenleri en güzel şekilde anlatmaya çalışacağım. Elimde olan imkânlarla bazen dijital dünya üzerinden bazen de panellerle, konferanslarla dünyaya doğruları haykırmaya devam edeceğim. Bizler depresyona giremeyiz. Depresyona girmek üzereyim diyen açsın yüce Yaradan’ın kitabını okusun. Bizim her şeyimiz orada mevcut”