ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığı Beştepe Karargahı'ndaki eylemlerle ilgili 243 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklarla avukatları ve bazı sanık yakınları katıldı.

Duruşmada savunma yapan eski astsubay Ümit Tekerlek, olay tarihinde Jandarma Genel Komutanlığı Bilgi Sistem Daire Başkanlığında görev yaptığını anlattı. Olay günü rutin mesaisini tamamladıktan sonra eşini ailesinin yanına bıraktığını belirten Tekerlek, evinde oturduğu sırada televizyondan terör saldırısıyla ilgili haberler izleyip evden çıktığını ileri sürdü.

Görev yerine saat 22.00 civarı gittiğini ifade eden Tekerlek, "Kapıdan girişte yerde yatan yaralı bir binbaşı gördüm. Oradakilere ne olduğunu sorduğunda terör saldırısı olduğunu söylediler. Bunun üzerine içeriye koştum. İçerde bulunan turnikeleri geçtiğimde yüzbaşı Erkan Demir, bana hitaben 'Çabuk üzerini değiştir. Saldırı var' dedi. Ben de hemen üzerimi değiştirdim." diye konuştu.

Tekerlek, yüzbaşı Demir'in emri üzerine silah ve kamuflaj aldığını, daha sonra katları dolaştığını, uçak ve bomba sesleri sonrası dışarı çıkmadığını, sabaha karşı da gelen emniyet güçlerine sığındığını öne sürdü.

Görev bilinciyle Jandarma Genel Komutanlığına gittiğini öne süren Tekerlek, daha önceki ifadelerini baskı altında verdiğini ve hatırlamadığını iddia etti.

- FETÖ üyesi olduğuna dair itiraflarını reddetti

Mahkeme Başkanı Abdullah Köksal, sanığın emniyet ve savcılık aşamasında verdiği şu beyanı okudu:

"14 Temmuz 2016'da saat 22.00 sıralarında evimde bulunduğum esnada daha önce hiç görmediğim, isminin Halit olduğunu söyleyen 30, 35 yaşlarında düzgün traşlı bir şahıs bana FETÖ mensubu olduğunu, benim de kendisinin eski öğrencileri olduğumu söyledi. Beni inandırmak için Kilis Meslek Lisesi yıllarında FETÖ'ye ait evlere beraber gittiğim arkadaşlarımın isimlerini söylemesi üzerine bu kişiye inandım. Ben lise son sınıfta 3, 4 ay kadar bir görüşmem oldu. Ben bu gruba sadece ders çalışmak için katılmıştım. Bu şahıs bana 'Yarın TSK tarafından açığa alınacaksın. 15 Temmuz akşamı kışlanda olursan açığa alınmazsın, TSK seni korur' dedi."

Sanık Tekerlek, avukatı huzurunda vermiş olduğu ifadeleri kabul etmediğini, bu beyanları şiddete maruz kalarak verdiğini ve beyanların kendisine yazdırıldığını iddia etti.

Bunun üzerine Başkan Köksal, sanığa, "İfadende zaman, mekan ve tek tek isim vermişsin. Halit'ten niye bahsettin?" diye sordu. Sanık Tekerlek, "O sadece kurguydu efendim, orada sağda solda duyduğum isimleri söyledim." diye yanıt verdi.

Sanık eski üsteğmen Yunus Özer de olay tarihinde İstihbarat Şube Müdürlüğünde görev yaptığını aynı zamanda asayiş kısım amirliğine de vekalet ettiğini bildirdi.

Dönemin Ankara Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Erdal Karlıdağ'ın emri üzerine Jandarma Genel Komutanlığına gittiğini ileri süren Özer, savunmasına şöyle devam etti:

"Müdürümüz Erdal binbaşı beni aradı. 'Beştepe'den bekleniyoruz. Arkadaşları da al, yola çıkıyoruz' dedi. Üsteğmen Serkan Polat beni aradı. 'Müdür bizi Beştepe'ye acil olarak çağırdı, gelmek istiyorsanız gelin' dedim. O da evde olduğunu söyledi. Sonradan o da geldi. Sivil kıyafetli gitmiştik. İlk anda Erdal binbaşının yanına gittik. Durumu sorduk. Oradakilerden birisi 'bir ve iki numara rehin alınmış' dediğini duyduk. Bizim aklımıza jandarma genel komutanı ile kurmay başkanı geldi. Bize 'dışardan eylem yapabilirler, nizamiyeleri tutun' dediler."

Daha sonra helikopter ve mermi sesleri duyduğunu ve o andan itibaren yasa dışı bir faaliyette bulunmadığını savunan Özer, tahliyesini talep etti.

Sanık eski üsteğmen Murat Saçıkara da yaptığı savunmada isnat edilen suçlamaları kabul etmeyerek tahliye talebinde bulundu.

Duruşmaya yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.