ANKARA (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Türkiye PKK ile mücadelesini ne zaman şiddetlendirse maalesef ana muhalefet, hükümetimizi ve hükümet partisini bir terör örgütüyle yan yana göstermeye çalışan söylemlerle ortaya çıkmaktadır. Burada yapılmak istenen, Türkiye'nin PKK ve aşırı sol örgütlerle mücadelesini sulandırmaktır." dedi.

Soylu, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün kuruluşunun 5. yıl dönümü dolayısıyla, genel müdürlüğün konferans salonunda düzenlenen programda, göç krizinin insani şekilde yönetilebilmesi için bu genel müdürlüğün kurulduğunu söyledi.

Göç konusunda başarısız oldukları tek bir konu bulunduğunu belirten Soylu, bunu da "bazı kafaları bu başarıyla gurur duymaya türlü ikna edememek, bu başarıyı baltalama çalışmaktan, karalamaya çalışmaktan bir türlü alıkoyamamak" olarak ifade etti.

Soylu, göç gibi bir dramı siyaset malzemesi olarak kullanmaya çalışmaktan bazı kişileri bir türlü alıkoyamadıklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Dün, anamuhalefet partisinin liderinin konuşmasını dinledim, neye itiraz ettiğini tam anlayabilmek için konuşmasının o bölümünü birkaç kez dinlemek zorunda kaldım. Siyasetin şöyle bir huyu yok. Eline tutuşturulan her kağıdın okunması bilmeden, içine girmeden, anlamadan cehaletle değerlendirme yapmak çok büyük yanlış. Acaba bir yerde eksikliğimiz mi var, muhalefet bizi gerçekten bir yanlış konusunda uyarıyor mu diye dikkatlice birkaç kez dinledik ancak sözlerinde iyi niyetli ve doğru bilgiyi içeren bir cümleye rastlamak her zamanki gibi mümkün olmadı.

Anamuhalefet lideri ikamet izinlerinin emniyetten alınıp, Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne devrini eleştiriyor. Oysa bahsettiği devir işlemini içeren 6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu, Mecliste CHP'nin de desteğiyle geçmişti ve tek bir ret oyu bile verilmedi. Herkesin ortak mutabakatıyla geçti. Tutanaklarda mevcut. CHP Grubu adına konuşan milletvekilleri, 'Bu yasayı biz de alt komisyonda görüştüğümüz zaman ortak kararla çıkardık' şeklinde oy tercihlerini Meclis kürsüsünden ifade etti."

CHP'nin, yabancıların ikamet izni verilirken Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün emniyetle istihbarat paylaşmadığı iddiasında bulunduğunu anlatan Soylu, şöyle devam etti:

"Anlamakta zorluk çekiyorum. İstihbarat paylaşmıyor muyuz? Burası bir istihbarat kurulu değil ki. Burada birbiriyle ikamet entegrasyonunu sağlamadıktan sonra kişiye biz nasıl ikamet izni verelim. Emniyetimiz ve jandarmamız hatta istihbarat teşkilatlarımız, göç idaresine verdiği istihbarat bilgisini neden geri istesin. Göç Genel Müdürlüğümüzün ikamet izni verme işlemleri, 2016 yılındaki iki ayrı protokolle jandarma-emniyet ve Göç İdaresi arasındaki karşılıklı veri alışverişiyle yapılmaktadır."

Jandarma, emniyet ve Göç İdaresi Genel Müdürlüğü arasında web servisler aracılığıyla otomatik veri paylaşımının yapıldığına dikkati çeken Süleyman Soylu, "Türkiye yolcu bilgi sistemi, yabancı kişi bilgileri, giriş yasağı bilgileri, ikamet izni bilgileri, vize bilgileri, geçici koruma bilgileri, parmak izi bilgileri, uluslararası koruma bilgileri, bu üç kurum arasında paylaşılmaktadır ve bunlar bahsettiğim o iki protokolle mevzuata bağlanmıştır. Dolayısıyla bu konuda bugün yapılan tezvirat art niyetlidir, bilgiden yoksundur ve cehalettir, gerçekle ilgisi yoktur ve aynı zamanda mantıkla da ilgisi yoktur."​ ifadelerini kullandı.

- "Havamda olsam çok güzel şeyler söyleyeceğim de"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün grup toplantısındaki konuşmasında, "hükümetin bir terör örgütünü korumaya çalıştığı" imasında bulunduğunu belirten Soylu, şunları söyledi:

"Havamda olsam çok güzel şeyler söyleyeceğim de... Burada kastettiği adres, nettir. Türkiye'nin eş zamanlı olarak PKK, FETÖ, DEAŞ, DHKP-C ile mücadele ettiği bir dönemde ve ilginçtir, Türkiye PKK ile mücadelesini ne zaman şiddetlendirse, maalesef anamuhalefet, hükümetimizi ve hükümet partisini bir terör örgütüyle yan yana göstermeye çalışan söylemlerle ortaya çıkmaktadır. Burada yapılmak istenen, Türkiye'nin PKK ve aşırı sol örgütlerle mücadelesini sulandırmaktır. Anamuhalefet lideri boşuna uğraşmasın, onun yaptığı hatayı biz yapmayız. Hiçbir terör örgütüyle aynı çizgiye gelmedik bugüne kadar, bugünden sonra da gelmeyiz. Türkiye'nin, hükümetin, partimizin terörün her türlüsüne karşı duruşu nettir, mücadelesi nettir ve hiçbir terör örgütü arasında ayrım yapması da söz konusu değildir.

Gece yarılarına kadar bu konuda nasıl çalıştığımızı, arkadaşlarımızın nasıl hassasiyet gösterdiğini ve acaba bu konuda yabancı terörist savaşçılara ve diğer terör örgütleriyle yabancı terör örgütleriyle meşgul olanlara ve bizle uğraşan terör örgütlerine yardım ve yataklık yapanlara, onlarla iş birliği içerisinde bulunanlara, onları bazen gazeteci sıfatında, bazen sivil toplum örgütü sıfatında ziyaret edip, onlara destek vermeye çalışanlara, onları birtakım eğitimden geçirip, onlara sözde üstünlük sağlamaya çalışanlara yönelik Türkiye'de Göç Genel Müdürlüğümüzün muamelesinin ne olduğunu hepimiz biliyoruz."

"Anamuhalefet partisini terör örgütleri üzerinden seçmece yaparken görmek, ülkemiz adına da siyasetimiz adına da Cumhuriyet Halk Partisi adına da üzüntü vericidir." değerlendirmesinde bulunan İçişleri Bakanı Soylu, göç meselesini bir siyaset malzemesi olarak kullanmaya çalışan irade hangi karalamayı ortaya koyarsa koysun, vicdanı rehber edinen anlayışlarında en küçük bir sapma olmayacağını kaydetti.

(Sürecek)