ÇANAKKALE (AA) - Gökçeada Belediye Başkanı Ünal Çetin, "Doğal ve kültürel zenginlikleriyle hem tarım hem de turizm alanında son yıllarda önemli mesafeler kateden Türkiye'nin organik adası Gökçeada, altın madeni tehdidi altında." dedi.

Adadan beraberindeki yaklaşık 100 kişiyle geldiği Çanakkale'de, İskele Meydanı'nda çevrecilerle buluşan Gökçeada Belediye Başkanı Çetin, buradaki grupla basın toplantısının yapılacağı otele 1,5 kilometre yürüdü.

Çetin, otelde düzenlediği basın toplantısında, Gökçeada'nın son yıllarda gerek turizm gerekse organik üretim anlamında sıkça ziyaret edilen bir destinasyon olduğunu söyledi.

Özel bir maden şirketi tarafından alınan ruhsata istinaden Gökçeada'da altın ve gümüş madeni aramak için yapılan başvurunun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çanakkale İl Müdürlüğü tarafından yapılan duyuru ile Yuvalı mevkisi olarak kabul edildiğini ve ÇED sürecinin başlatıldığını ifade eden Çetin, bunun gerek adanın doğal kaynakları gerek turizmi gerekse ada halkının sağlığı açısından telafisi mümkün olmayacak sonuçlar doğuracağını savundu.

Adanın tarım ve turizm potansiyeline dikkati çeken Çetin, şöyle konuştu:

"Doğal ve kültürel zenginlikleriyle hem tarım hem de turizm alanında son yıllarda önemli mesafeler kateden Türkiye'nin organik adası Gökçeada, altın madeni tehdidi altında. Gökçeada, Türkiye'nin en büyük adası olmasının yanı sıra tatlı su kaynakları dünya üzerinde kendisine yetebilen 4 adadan biri olma özelliğini taşır. Adamız, bakir doğasında göz alabildiğince uzanan kumsalları, pırıl pırıl denizi, yeşille maviyi birleştiren kendine has dokusu ile geçmişle bugünün birlikte yaşandığı harika bir doğa güzelliğidir. 2011 yılında almış olduğu 'Cittaslow' yani sakin şehir unvanı ile dünyanın ilk ve tek sakin adası seçilmiştir. Turizmin, organik tarımın, serbest dolaşma sistemiyle yapılan hayvancılığın ve balıkçılığın bir arada yapılabildiği çok özel coğrafyalardan biridir. Maden arama süreciyle ilgili gelişen bu son durum, bizleri derin bir hayal kırıklığı ve endişeye sevk etmiştir."

- "Çevresel, ekonomik ve sosyal etkileri"

"Gökçeada'mızda yapılması olası bir maden arama faaliyetinin çevresel, ekonomik ve sosyal etkileri telafi edilemez düzeyde olacaktır." diyen Çetin, şöyle devam etti:

"Daha önceki yıllarda tetkik için yapılan sondaj çalışmaları dahi yeraltı su kaynaklarımızın yönünü değiştirmeye yetmiştir. Adamızda altın ve gümüş madeninin işletilmeye başlanması durumunda bölgenin turizm açısından önemli plajlarına ve temel su kaynaklarına çok yakın olan güney bölgesinde sondaj çalışmaları yapılacağı, bu faaliyetler sırasında bu alanda ağaçların tıraşlanarak kesileceği, bunun erozyon başta olmak üzere pek çok zarara yol açacağı, bölgedeki doğal tepelerin kazılarak yok edileceği, bu çalışmaların yasal sınırları aşan bir hava kirliliği yaratacağı, kullanılacak kimyasal maddeler nedeniyle yer altı ve yer üstü su kaynaklarının geri dönüşü olmayacak şekilde kirleneceği emsal projelerden görülmektedir."