BEYRUT (AA) - MUHAMMED ALİ AKMAN / FURKAN GÜLDEMİR - Lübnan ile İsrail arasında uzun yıllardır devam eden deniz sınırı anlaşmazlığı, son aylarda daha fazla gündeme gelerek bölgedeki gerginliğin artmasına neden oluyor.

Lübnanlı yetkililer, İsrail'in deniz sınırı anlaşmazlığındaki asıl amacının Lübnan'ın doğalgaz ve petrol rezervini ele geçirmek olduğunu düşünüyor.

Lübnan ile İsrail arasındaki deniz sınırı anlaşmazlığı, Amerikalı bir şirketin 2009 yılında Doğu Akdeniz'de petrol ve doğalgaz rezervi keşfetmesi ile gündeme gelmeye başlıyor. İki ülke arasındaki anlaşmazlık, o tarihten bu yana belli aralıklarla tartılışıyor veya karşılıklı bir tehdit aracı olarak kullanılıyor.

Uzmanlar, Lübnan’ın yaklaşık 22 bin kilometrekarelik deniz sahasındaki doğalgaz rezervinin 96 trilyon metreküp, petrol rezervinin ise yıllık 865 milyon varil olduğunu tahmin ediyor. Lübnanlı yetkililer, doğalgaz ve petrolden gelecek gelirin, dünyanın en fazla kamu borcu olan devletlerinden biri olan Lübnan'ın bu borcunu azaltacağını düşünüyor.

Diğer yandan, İtalya, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve İsrail, 2017 yılında, Akdeniz'in doğusundan Avrupa'ya ulaşacak ve deniz altından geçecek doğalgaz boru hattı anlaşması imzaladı. Hattın 6 milyar dolara mal olması bekleniyor.

Lübnan hükümetinin, 2017'nin Ocak ayında, Lübnan'ın deniz sahasında belirlenen 10 arama bloğundan 1, 4, 8, 9 ve 10 numaralı blokları ihaleye çıkartarak uluslararası şirketlerin yatırımına sunması, tartışmaları yeniden alevlendirdi.

Lübnan'ın bu hamlesi Blok 9'un konumu nedeniyle İsrail'in tepkisine neden oldu. Çünkü İsrail sınırına paralel olarak uzanan Blok 9'un bir bölümü, Tel Aviv'in iddiasına göre İsrail karasuları içinde yer alıyor. Ayrıca İsrail ve Lübnan deniz sınırları arasında kalan 860 kilometrekarelik 3 blok için iki ülke arasındaki anlaşmazlık devam ediyor.

Her geçen gün daha fazla gündeme gelen doğalgaz arama ve çıkarma konusunun, bölgedeki siyasi krizi ve iki ülke arasındaki soğuk savaşı daha da artıracağı, kimi uzmanlara göre sıcak çatışmaya dönüşeceği tahmin ediliyor.

- İsrail ile Lübnan arasında deniz sahası anlaşmazlığı

Lübnan ve İsrail arasında, yaklaşık 860 kilometrekarelik deniz sahası anlaşmazlığı sürüyor. İki ülke de bu bölgenin kıta sahanlığında hak iddia ediyor. İsrail, Lübnan hükümetinin lisanslama sürecine başladığı beş bloktan üçünün, İsrail kıta sahanlığı sınır bölgesinde yer aldığını iddia ediyor.

Lübnan'ın 2017'nin Ocak ayında petrol ve doğalgaz arama sürecini başlatmasının ardından Mart ayında, İsrail parlamentosu Knesset, Lübnan'ın arama yapacağı bazı bölgelerin İsrail kara suları içinde olduğunu iddia eden yasa tasarısını onayladı. Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, "İsrail'in kara suları sınırı konusunda aldığı son karar, Lübnan'a karşı savaş ilan etmesiyle aynı anlama gelmektedir. Lübnan'ın egemenliği üzerine yeni bir saldırıdır." dedi.

İsrail Savunma Bakanı Avigdor Liberman, 31 Ocak'ta yaptığı açıklamada, Lübnan'ın başlatmış olduğu petrol ve doğalgaz arama sürecini "çok kışkırtıcı" olarak niteledi. Uluslararası firmalara, Lübnan'ın petrol ve doğalgaz arama sürecine katılmama çağrısı yapan Liberman, "Lübnan'ın petrol ve doğalgaz arayacağı 9. blok, İsrail'indir." ifadesini kullandı.

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn tarafından yapılan yazılı açıklamada, Liberman'ın sözleri, "Lübnan'ın kendi karasuları üzerindeki egemenlik hakkına bir saldırı olarak" nitelendi.

Başkent Beyrut'taki Baabda Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Cumhurbaşkanı Mişel Avn ev sahipliğinde, Meclis Başkanı Nebih Berri ve Başbakan Saad Hariri'nin katılımı ile 6 Şubat'ta gerçekleşen üçlü zirvenin ardından yapılan yazılı açıklamada, "İsrail'in tehditleri BMGK kararının ihlalidir." ifadelerine yer verildi.

İsrail Enerji Bakanı Steinitz, 7 Şubat'ta yaptığı açıklamada, Lübnan ile İsrail arasında, Akdeniz'deki sınır konusunda uzun yıllardır devam eden bir anlaşmazlık olduğunu belirterek, "Lübnan'la yaşadığımız bu sorunu, bir dış aktörün ara buluculuğunda diplomasiyle çözmeyi istiyoruz." dedi.

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Başbakan Saad Hariri, Genelkurmay Başkanı General Joseph Avn, bazı bakanlar ile üst düzey askeri ve siyasi yetkililerin de yer aldığı Lübnan Yüksek Savunma Konseyi, 7 Şubat'ta gerçekleştirdiği "Lübnan güveliği" konulu toplantıda, İsrail'in ülkeye kara ve deniz sınırlarından muhtemel bir saldırıda bulunmasına karşılık verilebilmesi için Lübnan ordusuna tam yetki verdi.

- Lübnan'ın doğalgaz ve petrol arama süreci

Lübnan'da Başbakan Saad Hariri liderliğindeki yeni hükümet, 4 Ocak 2017'de, Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) olarak adlandırılan Lübnan'ın deniz sahasındaki petrol ve doğalgaz aramalarını başlatacak iki kararnameyi onayladı. Kararnameler ile ihaleye açılacak blokların seçilmesi, arama yapacak şirketler için lisanslama ve gelirlerin paylaşılmasına ilişkin modelin belirlenmesi süreci başlamış oldu.

Lübnan Enerji ve Su Kaynakları Bakanlığı, 26 Ocak 2017'de teklif verme sürecine katılma koşullarını, tekliflerin değerlendirilmesinde kullanılacak kriterleri, Arama ve Üretim Anlaşması (EPA) modelini ve İhale Protokolünü (TP) açıkladı.

Lübnan Petrol İdaresi tarafından Lübnan deniz sahasında belirlenen 10 arama bölgesinden 5'i için teklif süreci açıldı. En son 15 Eylül 2017''ye kadar sunulacak olan tekliflerin değerlendirilmesinin ve EPA'ların imzalanmasının 15 Kasım 2017'de yapılacağı ilan edildi.

Lübnan bakanlar kurulu 2017'nin Aralık ayında, Fransa'nın Total, İtalya'nın ENI ve Rusya'nın Novatek şirketlerinden oluşan bir konsorsiyuma, Lübnan’ın deniz sahasında belirlenen 10 deniz bloğunun kuzeyindeki 4. blok ve güneyindeki 9. blok için petrol arama ve çıkarma izni verdi.

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Lübnanlı bakanlar, milletvekilleri ve ülkede görev yapan büyükelçiler ile enerji şirket yetkililerinin de katıldığı 9 Şubat'taki törende, Lübnan'ın ilk petrol ve doğalgaz sözleşmesi imzalandı.Cumhurbaşkanı Avn, petrol ve doğalgaz araması yapacak konsorsiyumda yer alan Fransa'nın Total, İtalya'nın ENI ve Rusya'nın Novatek şirketlerinin yöneticilerine, imzalanan sözleşmeleri takdim etti.

Törende konuşan Enerji ve Su Bakanı Sezar Ebi Halil, atılan imzalarla Lübnan'ın petrol ve doğalgaz yolculuğunun resmi olarak başladığını söyledi.