İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Harp Akademileri Komutanlığı'ndaki faaliyetler ve eylemlerle Akademi Komutanı Korgeneral Tahir Bekiroğlu'nun kaçırılarak cezaevine konulmasına ilişkin aralarında 3 generalin de bulunduğu 116'sı tutuklu, 1'i firari 122 sanığın yargılandığı davada, sanıklar savunma yaptı.

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki binadaki duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Osman Albayrak, darbe girişiminin yaşandığı gün 19.00-20.00 saatleri arasında arkadaşlarıyla halı sahada maç yaptığını, daha sonra WhatsApp'tan gelen mesaj üzerine akademiye gittiğinde kimseyi görmediğini savundu.

Sanık Albayrak, Hüsamettin Harmancı'nın "Görevler olabilir, irtibatta kalalım." dediğini anlatarak, "Harmancı daha sonra 'Haydi gidiyoruz.' dedi. 2 No'lu nizamiye kapısına doğru hareket ettik. Kapı kapalıydı. Harmancı, nöbetçi subaya kapının neden kapalı olduğunu sordu. Nöbetçi subay da nizamiyeden çıkışların yasaklandığını söyledi. Ardından nizamiyeye döndük. Kapılar kilitliydi, pencere açıktı. Abes bir durum yok, daha önce pencereden girdik. Akademide ışıklar sönüktü. Sabaha kadar gazino ve sınıflarda gezerek vakit geçirdim. Daha sonra evimize döndük. 2 gün sonra emniyete götürüldük." diye konuştu.

Üzerinde bulunduğu iddia edilen 1 dolar iddialarının tamamen mesnetsiz olduğunu ifade eden sanık Albayrak, TSK üyeliği dışında herhangi bir örgüte karşı sempatisi bulunmadığını öne sürdü. Albayrak, adaletin tecelli edileceğine inandığını söyledi.

Tutuklu sanık Abdullah Kaya da savunmasında, Hava Harp Okulu öğrencisi olduğunu belirterek, darbeyi önceden bilmediğini, darbe ile ilgili emir de verilmediğini savunarak, 19.30'da arkadaşlarıyla maç yapmasının darbeyi bilmediğinin kanıtı olduğunu dile getirdi.

WhatsApp'tan gelen mesaj üzerine akademiye gittiğini ifade eden sanık Kaya, saat 01.44'te akademiye giriş yaptığını, ışıkların kapalı olduğunu, ışıkların neden söndürüldüğünü bilmediğini, komutan ile konuştuktan sonra lojmana geri gittiğini, konusu suç olan emir almadığını ve suç olan bir harekette bulunmadığını aktardı.

Bir diğer tutuklu sanık Egemen Eker savunmasında, bir amiri uyarsaydı bunu dikkate alıp uyacağını belirterek, 15 Temmuz'da emir almasının ve kendisini geri çekmesi arasında geçen sürenin çok kısa olduğunu anlattı.

Sanık Eker, 15 Temmuz'da arkadaşlarıyla halı sahada maç yaptıktan sonra gelen mesaj üzerine akademiye gittiğini, kapıya yakın oturduğu için kendisinin çağrıldığını ifade ederek, "İsmim hiçbir eylemde anılmıyor. Deniz Harp Okulu'na gittik. Komutanın evine gittik. Neler olduğunu bilmiyordum. İşin aslını öğrenmek için nizamiyeye geri gittik." dedi.

Sanık Serkan Kaya savunmasında, olay günü 22.35'te Karaköy'de bulunmasının kanıtının içtiği çorbanın fişi olduğunu ifade ederek, Karaköy'den akademi yerleşkesine gidene kadar telefon kullanmadığını, internete girmediğini, mesajlaşmadığını söyledi.

Çağrılması üzerine akademiye gittiğini, WhatsApp grubundan "köprülerin patlatılacağı" yönünde mesajlar atıldığını, yolda polisleri gördüğünü, radyoda da darbe girişiminden bahsedildiğini anlatan sanık Kaya, "Terslik olduğunu anladım. Polislerin yanına gittik. Polislerden yardımcı olmalarını istedik. 01.30 gibi nizamiyeye geri geldik. Tüm bunlar ortada. Darbe girişiminden haberim yoktu. Komutanın emriyle uçuş kıyafetimi giyerek Hava Harp Okulu'na destek amacıyla yola çıktım. Daha sonra 17 Temmuz'da mesaiye geldim. Okul komutanı ifademizin alınacağını söyledi. Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldük." diye konuştu.

Duruşma yarına ertelendi.