İSTANBUL (AA) - İmam hatip ortaokulu ve lisesi öğrencileri, İmam Hatipliler Derneği (ÖNDER) tarafından düzenlenen, "Sanatın Diliyle 28 Şubat" etkinliğinde, 28 Şubat post-modern darbesini röportaj, tiyatro, resim, karakalem, karikatür, fotoğraf, şiir ve müzikle anlattı.

Derneğin kültür-sanat komisyonunca, Fatih Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen etkenlikte konuşan İstanbul Vali Yardımcısı Osman Günaydın, 28 Şubat'ı post-modern darbesini yaşayan biri olduğunu belirterek, 28 Şubat sürecini "zulüm ve karanlık dönemi" olarak nitelendirdi.

Günaydın, darbelerin hiçbir haklı gerekçesinin olmayacağına dikkati çekerek, "Bu milletin önüne her bakımdan set çekildi. Milletin gerçek sahiplerinin yönetime geldiği, iktidar ve otoriteyi kurduğu bir dönemde bu durum hazmedilemedi. Gerçekten bizi yıllarca biz yönetmedik. 'Öz yurdumuzda garip, öz vatanımızda parya' gibi yaşamaya mahkum edildik. Ondan kurtulmanın ilk emarelerinin verildiği dönemde ortaya çıkan yönetim yapısını kimse hazmedemedi. Bunu durdurmamak, bunu ortadan kaldırmak gibi bir anlayış ve yaklaşıma ve yanlış bir görüşe bürünülerek bu faaliyetleri yapmaya kalktılar. Peygamber ocağı ordumuzun mensuplarını, devletimizin bir takım görevlilerini bu ideoloji doğrultusunda kullandılar. Milletimiz bundan büyük zararlar gördü." diye konuştu.

Günaydın, 28 Şubat darbesinin insan hakları, din, vicdan ve düşünce özgürlüğü açısından bir hürriyet katli olduğunu vurgulayarak, darbecilerin, insanların bu tabii haklarını engellediğini kaydetti.

O kötü günlerin geride kaldığını ifade eden Günaydın, Türkiye'nin bir daha böyle kötü günleri yaşamaması temennisinde bulundu.

- " 28 Şubat bu milletin değerlerine karşı yapıldı"

ÖNDER Genel Başkan Danışmanı Sabri Otağ, 21 sene önce Türkiye'deki kara bir tablo olan ve soğuğun en şiddetlisi olarak yansıyan 28 Şubat darbesini anlamaya, unutmamaya çalışmak için toplandıklarını söyledi.

Dünya kurulduğundan beri hak ve batıl mücadelesinin sürdüğünü dile getiren Otağ, şöyle konuştu:

"Ülkemizde bunun en yakın misali olarak 28 Şubat post-modern darbeyi hatırlıyoruz. Aslında moderniteyle alakası olmayan, her yanı zulüm kokan bir uygulama idi. 28 Şubat, bu milletin değerlerine karşı yapıldı. Özellikle imam hatip okullarına ve nesline karşı yapılmıştır. O günleri esefle yad ediyorum. Birileri siyasi hayatıma mal olsa da ben bu işi biteceğim' diyerek eğitimin önüne en büyük engeli koydu. Kesintisiz eğitim dayatmasıyla imam hatip neslinin ve meslek liselerinin önüne büyük engeller çıkarıldı. Katsayı zulmü getirildi. İmam hatip mezunu bir öğrenci üniversite sınavından emsallerinin 50 puan gerisinde yarışmaya başlıyordu. 3. dünya ülkelerinde bile uygulanmayan bir sistemdi. Başörtüsü yasağı ve zulmü uygulandı. O dönemde kendi okullarında birincilikle mezun olan öğrencimiz ancak ilahiyat fakültelerine gidebildi. Onların da kontenjanları o kadar azaltıldı ki öğretim görevlilerinin sayısı öğrenciden çoktu. Bu ülkedeki insanlar değerlerini, dinini unutsun bir takım sahtekarların esaretinde kalsın istediler."

Otağ, Türkiye'de meydana gelen her olumsuzluğun arkasında dış güçlerin ve onların içerideki piyonlarının var olduğunu ifade ederek, "Allah'ın emri olan başörtüsüne füruat' diyenlerin ne kadar sinsi olduğu daha sonraki dönemde ortaya çıktı." dedi.

Konuşmaların ardından Kadıköy Ahmet Sani Gezici Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Serra Ertan'ın 28 Şubat'a dair, darbenin mağdurları ve imam hatip lisesinde halen okuyan öğrencilerle yaptığı videolu röportaj gösterildi. Etkinlikte Üsküdar Hakkı Demir Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerinden oluşan müzik grubu 2 ezgi seslendirirken, İstanbul Recep Tayyip Erdoğan Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Enes Çalık da şiir okudu.

Ahmet Beyaz Anadolu İmam Hatip Ortaokulu öğrencilerinin, 28 Şubat darbesini anlatan kısa bir tiyatro oyunu sergilediği etkinlikte, darbe döneminde uygulanan zulmü anlatan resim, karakalem, karikatür ve fotoğraflar sergilendi.

Etkinliğin sonunda projeye katkı veren öğrenciler ve okullarına sertifika takdim edildi.