Irak ve Suriye Türkmenlerinin yaşadığı sorunlar, İstanbul Esenyurt Üniversitesi’nde düzenlenen “ Irak ve Suriye Türkmenleri Kongresi”nde masaya yatırıldı. Kongrede konuşan Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi Mehmet Tütüncü, Irak Türkmenlerinin yaşadığı sıkıntıları tarihsel süreçte ele alarak, “Türkiye olmasa Türkmenleri Irak’ta 5 saat yaşatmazlar” dedi.

Irak ve Suriye Türkmenlerinin siyasi ekonomik ve kültürel boyutta yaşadığı sıkıntıları gündeme getirmek ve kamuoyunda bir farkındalık oluşturmak adına İstanbul Esenyurt Üniversitesi’nde düzenlenen “Irak ve Suriye Türkmenleri Kongresi", Irak ve Suriye’deki Türkmen cephesinin liderlerinin, bölge temsilcilerinin, gazetecilerin ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleşti. Irak ve Suriye Türkmenlerinin yaşadığı sorunların ve çözüm yollarının “Irak Oturumu” ve “Suriye Oturumu” şeklinde derinlemesine ele alındığı kongrenin amacının, bu sorunların gündeme getirilerek devletin ve ilgili kurumların alması gereken tedbirler konusunda bir rapor hazırlamak olduğu kaydedildi.

Mehmet Tütüncü, “Türkiye olmasa Türkmenleri Irak’ta 5 saat yaşatmazlar”

“Gözümüz, dilimiz, anavatanımız Türkiye’dir” diyen Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi Mehmet Tütüncü, kongrede yapmış olduğu konuşmasında, “Bizler şunu çok iyi biliyoruz: Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin gücü olmasa bizi orada 5 saat yaşatmazlar. Özellikle petrol yataklarının olduğu bölgelerde kimse Türklerin yaşamasına müsaade etmez. Irak Türkmenleri kraliyet döneminde nispeten daha rahattı. Ancak Cumhuriyet ilan edildikten sonra büyük sıkıntılar yaşanmaya başlandı. Cumhuriyetin yıl dönümü kutlamalarında Irak Türkmenlerine tarihe ‘Kerkük Katliamı’ olarak geçen büyük bir katliam yapıldı. O tarihten sonra Türkmenlerin bölgede yaşadığı sıkıntılar katlanarak arttı” dedi.

M. Vecih Cuma: “Soykırıma uğradık”

Kongrede Türkmenlerin Irak ve Suriye’de yaşadığı sıkıntıları dile getiren Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Muhammet Vecih Cuma, “Bu bölgeler Bayırbucak’tan Mendeli’ye kadar Türkmen bölgesidir. Bu bölgeler elimizde kalan son yerleşim yerleridir ve bizim için çok önemlidir. Bizler bu bölgelerde yok edildik, soykırıma uğradık. Şuanda bölgelerimizde insanlarımız çok zor şartlar altında yaşıyorlar. Suriye bizim ebedi vatımızdır. Suriye’ye yeniden dönmek ve vatanımızı yeniden inşa etmek istiyoruz” diye konuştu.

“Türkmenler, Irak ve Suriye’de yaşanan savaşların en büyük mağdurlarından”

Irak ve Suriye Türkmenlerinin içerisinde yaşadığı sorunları tarihsel süreç içerisinde ele alan İstanbul Esenyurt Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sait Yılmaz , “Irak’ta ve Suriye’de yaşanan savaşlar, Türkmenlerin pek çok sıkıntı çekmesine neden oldu. Irak savaşının sonucunda Irak’la ilgili planlar yapılırken, Iraklı Türkmenler ile ilgili konular göz ardı edildi. Buradaki Türkmenler göçe zorlandı ve asimile olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldılar. Aynı şeklide Suriye’de de 3 buçuk milyon Türkmen var. Onlar da yaşanan savaşın en büyük mağdurlarından. Ne yazık ki Suriye ile ilgili barış planları yapılırken, yine Türkmenler göz ardı ediliyor “ dedi.

“Türkmenlerin siyasi, ekonomik ve kültürel hakları göz ardı ediliyor”

Bölgede Türkmenler üzerinden nasıl bir politika izlendiğini anlatan Prof. Dr. Sait Yılmaz, “Büyük güçler Suriye’de Fırat’ın Doğusu’nda bir Kürt devleti kurmaya çalışıyor. Hâlbuki etnik olarak o bölgedeki Kürtlerin sayısı 1 milyonu aşmamıştır. Ancak Suriye’de 3 buçuk milyon Türkmen var. Aynı şeklide Irak’ta yapılan barış planıyla Irak’taki Kürt gruplara egemenliğin yüzde 50’si verildi. Irak’ın kuzeyinde bir Kürt Yönetim Bölgesi oluşturulurken, 3 buçuk milyon nüfusa sahip Türkmen kardeşlerimizden bazı seçimlerde tek bir milletvekili bile çıkarılmadı. Onların siyasi, ekonomik ve kültürel olarak hakları göz ardı edildi. Son yıllarda o bölgelerde yaşanan çatışmalarda hem Suriye’de hem de Irak’ta göçe zorlandılar ve nüfus yoğunlukları azaltılarak o bölgede hak iddia etmelerinin önüne geçmeye çalıştılar” diye konuştu.

“En önemli sıkıntı siyasi temsil meselesidir”

Türkmenlerin o bölgelerde yaşadıkları sıkıntılardan bahseden Prof. Dr. Yılmaz, “En önemli sıkıntı siyasi temsil meselesidir. Suriye ile ilgili bir plan yapılırken Kürtlere bir özerk bölge verilmesi düşünülüyor. Irak’ta 100 bin tane Hristiyan var ve onlara hükumette bir bakanlık verildi. Ancak Türkmenlere birkaç kadro dışında devlette kadro dahi verilmiyor. Aynı durum Suriye’de de mevcut. Suriye’de bir barış planı yapılırken, Türkmenler masaya davet edilmiyor. Hâlbuki bakıldığında oradaki en büyük etnik grup Türkmenlerdir. Bunun dışında ekonomik olarak çok zor durumdalar ve dışlanıyorlar” diye konuştu.

“Türkiye’nin Türkmenlere karşı sorumlulukları var”

Yaşanan sorunların çözüm önerilerinin neler olabileceği konusuna da değinen Yılmaz, “İlk olarak Türkmenler ’in barış masalarında söz hakkının olması lazım. Böylece kültürel, siyasi ve ekonomik haklarını koruyabilirler” dedi. “Türkiye olarak oradaki kardeşlerimize karşı sorumluluklarımız var” diyen Yılmaz, Türkiye’nin konuyla ilgili atması gereken önemli adımlar olduğunu belirterek, “Misak-ı Milli kapsamında bu bölge Türk dış politikasının milli egemenlik alanıdır. Bu topraklar bizlerden İngilizlerin baskısıyla ve yapılan manevralarla alınmıştır. Bu nedenle Türkiye bu konuda bölgede daha da etkili olmalı. Nitekim Türkmenlerin barış masalarında yer alırken Türkiye’nin desteğini almaları yaşadıkları diğer sorunların çözülmesinde etkili olacaktır. Ayrıca Türkiye oradaki eğitime, alt yapıya katkıda bulunabilir. O insanların kendi kendilerini nasıl yönetecekleri ve ekonomik olarak nasıl hareket edecekleri gibi konularda destek olabilir. Bu yalnızca Türkmenlerin değil, bölgedeki diğer ülkelerin de kalkınmasına büyük katkı sağlayacaktır. Bu destek Türkiye’nin o ülkelerle olan komşuluk ilişkilerinin gelişmesi açısından da önemlidir” diye konuştu.