GAZZE (AA) - Gazze Şeridi'nde yaşayan 14 yaşındaki Filistinli Muhammed Eyüb, zamanında dedelerinin zorla çıkarıldığı topraklara geri dönme hakkı için katıldığı "Büyük Dönüş Yürüyüşü" sırasında İsrailli keskin nişancı tarafından şehit edilmesiyle ardında büyük bir hüzün bıraktı.

Ailesiyle Gazze'nin kuzeyindeki Cebaliye mülteci kampında yaşayan Muhammed, geçen cuma, bir saat sonra döneceği sözünü vererek, annesinden habersiz katıldığı Büyük Dönüş Yürüyüşü'nden cansız bedeniyle omuzlar üzerinde taşınarak geri döndü.

Muhammed'in annesi Raide Eyüb, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oğlunun genelde sözünü dinlediğini, ancak Gazze sınırındaki sivil faaliyetlere katılmaktan kendini alamadığını söyledi.

Muhammed'in Gazze sınırındaki duvarın arkasında uzanan yeşil arazileri görünce kalbinin sevinçle dolduğunu belirten Raide, 1948'de ailesinin zorla çıkarıldığı Berir köyüne yeniden dönme fikrinin onu çok heyecanlandırdığını aktardı.

Annesi, Muhammed'in cuma sabahı uyandıktan sonra alışılmadık şekilde küçük kardeşi Dima'yı alarak bakkala gittiğini ve ona bazı şeyler aldığını dile getirdi. Muhammed'in eve döndüğünde yüzünde bir sakinlik olduğunu kaydeden anne, o sabahı şöyle anlattı:

"Muhammed çok hareketli bir çocuktu ama o sabah çok sakindi. Dayısının hanımı o gün ziyarete geleceği için ev işlerine koyulmuştum, Muhammed, tabiatının aksine ev işlerinde de bana yardım etti."

- "Ona en sevdiği yemeği hazırlayacağıma dair söz verdim"

Raide, çocuklarını Gazze'nin kuzeyindeki Lahiye beldesindeki dedelerinin evine bırakmak için yola çıktıklarında, otobüslerle "Büyük Dönüş Yürüyüşü" etkinliklerine gidenlerle karşılaştıklarını ifade etti.

"Gördüğümüz her otobüste Muhammed, etkinliğe katılmak istercesine bana baktı. 'Hayır oğlum, bugün katılamazsın' dedim." diyen Filistinli anne, Muhammed'in, hiçbir şey söylemeden kabul ettiğini ifade edercesine başını salladığını söyledi.

Oğlunun, "O zaman eve dönerken beni alırsın." dediğini aktaran Raide, "Eğer sözünü tutarsa ona en sevdiği yemeği hazırlayacağıma dair söz verdim." diye konuştu.

- "Bir saat sonra döneceğim"

Muhammed, dedelerinin evine ulaştıklarında kuzeninden tüm çocukların etkinliklere katılmak için yola çıktığını öğrenince annesine haber vermeden yavaşça evden çıktı.

O sırada dayısının eşi, gitmek üzere olduğunu görüp kolundan tutunca Muhammed, "Anneme ondan izinsiz gittiğim için üzgün olduğumu söylersin. Tam bir saat sonra döneceğim." dedi.

Filistinli çocuk, Büyük Dönüş Yürüyüşü etkinliklerinin yapıldığı Gazze-İsrail sınırının yaklaşık 650 metre uzağındaki alana varınca amcasıyla karşılaştı. Annesiyle arasında geçen konuşmalardan habersiz olan amcası, orada bulunmasını garipsemeden Muhammed'e döner aldı.

Muhammed döneri yedikten sonra amcasının yanından ayrılarak sınırın yaklaşık 250 metre uzağındaki alana doğru gittiğinde İsrailli keskin nişancı tarafından başından vuruldu.

- Son vedalaşma

Muhammed'in babası İbrahim, oğlunun vurulduğu haberini alınca kaldırıldığı Eş-Şifa Hastanesi'ne koştu. Hastaneye vardığında oğlu yoğun bakımda solumun cihazına bağlı durumdaydı.

İbrahim, doktorlara "odaya girmeyi, oğluna son bir defa sarılmayı istediğini" söyledi. Bu isteğini dile getirmesinden birkaç saniye sonra yoğun bakım ünitesinden çıkan doktor acı haberi verdi.

Oğlunun cansız bedeninin yanına giden baba İbrahim, oğlunun kulağına, "Eğer bir eksiğim varsa hakkını helal et babacığım." diye fısıldadı.

Filistinli baba, oğlu Muhammed'in kendinden bilgisayar istediğini belirterek, "Arkadaşları gibi onun da tableti olsun istiyordu. Ancak maddi imkânsızlıklar nedeniyle alamamıştım. Şimdi oğlumun isteğini yerine getirememenin ağır kederini yaşıyorum." dedi.

Muhammed'in ölümünden sonra gecelerin çok zor geçtiğini anlatan İbrahim, şunları söyledi:

"Her güne Muhammed'le şakalaşarak başlardık. Beş çocuğum içinde bana en yakını oydu. Muhammed gün doğumuna yakın yavaşça odaya girer, benimle uyumak için yanıma gelirdi."

- "Kanaatkâr bir çocuktu"

Babası, Muhammed'in de diğer çocuklar gibi yeni elbiseler ve oyuncakların hayalini kurduğunu ifade ederek, "Muhammed kanaatkâr bir çocuktu. İsteklerini çok fazla dile getirmez, ailenin durumunu gözetirdi." dedi.

Anne Raide ise Muhammed'in bu ayın başında bazı giysilerini toplayarak kendisine, "Bunlar, gelecek Ramazan Bayramı için bayramlıklarım. Sadece kemer ile ayakkabı eksik, onları da daha sonra harçlıklarımdan biriktirip alacağım." dediğini aktardı.

Muhammed'in ayrıca ağaç fidesi, kuş ve tavuk alıp onları yetiştirmek istediğini, ancak ekonomik şartlarının buna elvermediğini kaydeden Raide, "Muhammed'in en çok arzu ettiği şey, beni mutlu etmek için bu sene okulunu üstün dereceyle tamamlamaktı." diye konuştu.

- "Kardeşimin başından vurulduğu an aklımdan çıkmıyor"

Muhammed'in 17 yaşındaki ağabeyi Eyüb ise kardeşini çok özlediğini dile getirerek, "Onunla geçirdiğim vakitleri şimdi kabrinin başında geçiriyorum." dedi.

"Kardeşimin başından vurulduğu an aklımdan çıkmıyor." diyen Eyüb, Muhammed'in kaybının, hayatında büyük bir boşluğa yol açtığını sözlerine ekledi.

- Muhammed'in vatan duyarlılığı

İbrahim Eyüb, oğlunun sınırda düzenlenen etkinliklere katılmasının temel sebebinin, dedelerinin 1948'de zorla çıkarıldığı Berir köyüne yeniden dönme hayali olduğunu kaydetti.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıdığına ilişkin açıklamasını duyduğu akşam nasıl ateş püskürdüğünü hatırlayan İbrahim, şu ifadeleri kullandı:

"O akşam, ders kitabından vatan bölümünü açtı. Bize 'Kudüs Filistinlilerindir. Filistin toprakları üzerinde İsrail'e yer olmadığını' söyledi. Sonra da, 'Trump kendisinin olmayanı, hak sahibi olmayana veren bir deli' demişti."

- "İsrail'in yargılanması için dava açacağım"

"Başta çocuklar olmak üzere Filistinliler aleyhinde işlediği suçlar hakkında İsrail'e dava açacağım." diyen İbrahim, kendisine taziyelerini ileten tüm insan hakları kurumlarını İsrail'e dava açılması adına vekil tayin ettiğini söyledi.

Filistinli kederli baba, "Oğlumu öldüren askerin, keskin nişancı silahıyla infaz edilmesini istiyorum." diyerek sözlerini tamamladı.

- Büyük Dönüş Yürüyüşü

Filistinliler, 30 Mart'tan bu yana abluka altındaki Gazze Şeridi'nin İsrail sınırında barışçıl eylemler düzenliyor.

İsrail askerleri ise "sürgün edildikleri topraklarına geri dönmeyi ve 2006'dan beri Gazze'ye uygulanan hukuksuz ablukanın kaldırılmasını" talep eden sivil halkın üzerine gerçek mermilerle ateş açıyor.

Gazze sınırında gösterilerin başından bu yana 41 Filistinli, İsrail askerleri tarafından şehit edildi, 4 bine yakın gösterici yaralandı.

Filistinliler "Büyük Dönüş Yürüyüşü" adı altında başlattıkları gösterilerine mayıs ayı ortasına kadar devam etmeyi planlıyor.