MİLANO (AA) - İtalya'nın Milano kentinde 16. Avrupa Filistinliler Konferansı düzenlendi.

Konferansa Avrupa'nın dört bir yanından gelen Filistinlilerin yanı sıra Türkiye, İtalya, Tunus, Ürdün, Fas ve Cezayir’den diplomatik ve siyasi temsilciler ile Lübnan ve Brezilya'dan meslek ve ticari kuruluş temsilcileri katıldı.

Konferansta Türkiye'yi, Milano Başkonsolos Vekili Gamze Algün temsil etti.

Konferansın açılışında konuşan Filistin'e Geri Dönüş Merkezi Başkanı Majed Al-Zeer, bu konferansla Filistinlilerin geri dönüş hakkını talep ettiklerini belirtti.

Al-Zeer, Avrupalı Filistinliler olarak haklarından vazgeçmeyeceklerini belirterek, "Yasal, ahlaki ve siyasi olarak Filistin'deki haklarımızı istiyoruz, özellikle de geri dönüş hakkımızı. Biz Filistinliyiz, iki kimliğimiz var Avrupalı ve Filistinli. Filistin'deki kardeşlerimize de şunu söylemek istiyoruz ki biz bir halkız, bir milletiz. Filistinliler arasındaki her türlü ihtilafa karşıyız." dedi.

Avrupa'nın dört bir yanından gerçekleştirdikleri uzun yolculukların ardından Milano'da toplandıklarını bildiren Al-Zeer, "Bugün Filistin'in günü, bugün büyük felakete (Nekbe) karşı Filistin'in kutlaması var. Bugün hem acı hem de umut bir arada." diye konuştu

- "Filistin davası insani bir mesele"

İtalya'daki Filistinliler Topluluğu Başkanı Muhammed Hannoun ise Filistin'in sadece Filistinlilerin değil, bütün Müslümanların davası olduğunu belirterek, "Bunu bugün buradaki çeşitli Müslüman kuruluşların varlığıyla görebiliyoruz. Sadece İslam toplumları da değil, siyonizme karşı savaşan Yahudi ve Hristiyan topluluklarının temsilcileri de var. Bu da siyonizme karşı savaştığımız, antisemitik olmadığımız mesajını çok güçlü bir şekilde vurguluyor. Farklı çevrelerden insanları bir araya getiren bu etkinlik gösteriyor ki Filistin davası her zaman insani bir mesele olmuştur." ifadelerini kullandı.

Hannoun, İsrail'in kuruluş yıl dönümü ve Filistinlilerin "Büyük Felaket" adını verdikleri "Nekbe"nin 70. yılında yapılan konferansın, dünyaya Filistinlilerin 70 yıl sonra dahi hakları için savaşmaya devam ettiğini gösterdiğini vurgulayarak, "Filistin meselesi, her zaman kalbimizde olacaktır. Nesiller boyunca bunun için savaşmaya devam edeceğiz, unutmayacağız." şeklinde konuştu.

- Faaliyete geçme çağrısı

İsrail'in Filistin'i işgal etmeye ve uluslararası hukuk ile Birleşmiş Milletler (BM) kararlarını ihlal etmeye devam ettiği halde uluslararası toplumun sessiz kaldığına dikkati çeken Hannoun, "Bütün Avrupa gençliğine, hükümetlerine, devlet kuruluşlarına Filistinlilerin her gün maruz kaldığı bu vahşete, siyonist kolonileşmeye son verecek net bir pozisyon almaları ve faaliyete geçmeleri çağrısında bulunuyoruz. Ayrıca, insani yardım organizasyonlarından bize Filistin'deki acil durum için yardım etmelerini istiyoruz." dedi.

- "Bugün, Balfour Deklarasyonu'nun ilan edildiği günden çok farklı"

Ürdün Ulusal Reform Koalisyonu Milletvekili Dr. Dima Tahboub da konferansla, Kudüs'ün Filistin'in başkenti olduğunu ve Filistinlilerin geri dönüş hakkını vurgulayan çok güçlü bir siyasi mesaj verildiğini söyledi.

Arap ülkelerinin "istediğinde bir şeyleri değiştirme potansiyeline sahip olduklarını" belirten Tahboub, "Bugünkü durum, Balfour Deklarasyonu'nun ilan edildiği günden çok farklı. Bugün 128 ülke, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs kararını reddediyor ve Kudüs'ün Filistin'in başkenti olduğunu destekliyor. Bu uluslararası atmosferde, toplumda bir değişiklik olduğunu gösteriyor." ifadelerini kullandı.

- "Filistin'i savunmak isteyen herkes antisemitizmle suçlanıyor"

Avrupa İslam Organizasyonları Federasyonu Başkanı Samir Falah ise ABD'nin büyükelçiliğini Tel Aviv'den Kudüs'e taşıma kararına ilişkin, "Kudüs bütün dinler için kilit öneme sahip ve medeniyetlerin beşiği konumunda. İsrail, buradaki bütün kontrolü ele geçirirse Kudüs'ün farklı dinleri, medeniyetleri ve kültürleri birleştirici gücünü kaybedeceğiz." şeklinde konuştu.

Falah, Avrupa'da Müslümanların antisemitik faaliyetlerin arkasında olmakla suçlandığını ancak bunun yanlış bir inanç olduğunu kaydetti.

Antisemitik faaliyetlerin yüzde 95'inin aşırı sağcılar tarafından gerçekleştirildiğini aktaran Falah, şöyle konuştu:

"Şunun altını çizmek istiyorum, bizim Yahudilerle veya dinleriyle herhangi bir problemimiz yok. Biz kendi dinimiz kadar diğer dinlere de saygılıyız. Biz siyonizme karşı bir duruş sergiliyoruz, ki bunun antisemitizmle bir alakası yok. İslam barış dinidir ve farklı dinler arasında diyaloğu teşvik etmektedir. Ancak bu algı, Filistin davasını olumsuz yönde etkiliyor. Filistin hakkında konuşmak isteyen, Filistin'i savunmak isteyen herkes antisemitik olmakla suçlanıyor. Antisemitizm meselesi gündeme getirilerek Filistin davası unutturulmaya ve yavaşça yok edilmeye çalışılıyor. Çünkü yapılan bu algıyla insanlar antisemitik olarak yaftalanmamak için Filistin davası hakkında konuşmaya korkacaklar. Avrupa'da siyonizme ve işgale karşı olan Yahudi topluluklar var, bu da antisemitizm ve siyonizm karşıtlığının apayrı iki şey olduğunu net bir şekilde göz önüne seriyor zaten."

Konuşmaların ardından katılımcılara plaket takdim edilen etkinlikte Filistin ile ilgili filmler gösterildi.

Filistinli çocuk ve gençlerin geleneksel danslarını sergilediği ve şiirler okuduğu etkinlikte, ayrıca açık hava pazarı kurularak Filistin'e özgü kıyafet, aksesuar ile yiyecek ve içecekler sunuldu.