ROMA (AA) - Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, bölgelerinde yaşananların nedeninin güç oyunu olduğunu, bu güç oyununun hem ülkeler içerisinde hem bölgede kutuplaşmalara yol açtığını söyledi.

İtalya'nın en eski düşünce kuruluşu Uluslararası Siyasi Çalışmalar Enstitüsünün (ISPI), bu yıl Roma'da üçüncüsünü düzenlediği "MED 2017-Akdeniz Diyalogları Forumu"nun son gününde Al Sani, ülkesinin dış politikasına dair değerlendirmelerde bulundu.

Bölgelerinde düzensizlik olduğuna dikkati çeken Al Sani, "Mevcut durumun nedeni güç oyunu. Bu güç oyunu hem bölgede hem ülkeler içerisinde kutuplaşmalara neden oluyor. Libya’da, Yemen’de, Irak’ta olduğu gibi bunlar devlet içinde de oluyor. Bu durum radikalleşmeye, teröre ve bunların ülkenin de dışına yayılmasına yol açıyor." dedi.

Buna ülke liderlerinin davranışlarının da katkıda bulunduğunu, akıldan uzak ve maceracı davranışların bu düzensizliğe sebep olduğunu anlatan Katarlı Bakan, "Mevcut sorunların sadece sonuçlarını ele alıyoruz. Henüz kökeni, asıl nedenleri değerlendirilmedi. Bunlara da bakılması gerekiyor. Bizi buraya neyin getirdiğine bakılması gerekiyor. Bölgesel güvenlik için diyalog gerekli ve girişimlerde bulunulmalı." diye konuştu.

Teknolojinin rolüne de değinen Al Sani, teknolojinin insanları ve ülkeleri yakınlaştırdığı, diyaloğu arttırdığı kadar krizlerin yayılmasında da etken olduğunu vurguladı.

Ülkesine yönelik geçen haziranda baş gösteren Körfez krizine ilişkin de konuşan Katar Dışişleri Bakanı, "Katar her zaman ilerici bir devlet olmuştur. Körfez’deki ülkeler, farklılıkları mevcuttur ancak Katar’a yönelik somut temellere dayanmayan ithamlarda bulunulmuştur. ‘Şunu-şunu yap’ diye talimatlar gönderiyorlar ama zaten bunlar uydurulmuş şeyler. Bütün bu olanlar karşısında Katar, sakin ve olgun davrandı. Bu çerçevede karşılık verdi ve diyalog çağrısında bulundu. Herhangi bir anlaşmazlık durumunda diğer devletleri tehdit etmek kabul edilebilir bir şey değil." ifadelerini kullandı.

- Türkiye ve İran ile ilişkiler

Türkiye ve İran’ın Arap ülkeleri olmamasına rağmen bu krizde Katar’ın yanında yer almalarına ilişkin bir soruya da Al Sani, "Arap ülkeleriyle ve körfez ülkeleriyle bizim iyi ilişkilerimiz oldu. Aynı şekilde, Arap olmayan bölgenin diğer iki ülkesi Türkiye ve İran ile de iyi ilişkilerimiz oldu.

Türkiye ile güçlü ilişkilerimiz ve stratejik iş birliğimiz var. Kültürel, savunma, ekonomi, eğitim alanlarında iyi ilişkiler. On yıllardır devam eden bir ilişki. Çünkü iki ülke göz göze, diz dize konuşuyorlar. Bu böyle çünkü güvenlik ilkeleri üzerinde hemfikirdik. Dolayısıyla da on yıllardır devam eden iyi ilişkilerin olumlu sonucu olarak görüyoruz. Gıda, ilaç desteği sunmalarını çok takdirle karşıladık." yanıtını verdi.

İran ile de komşu olduklarını, gaz alanlarının sınırdaş olduğunu dile getiren Katar Dışişleri Bakanı, "İran ile de farklılıklarımız var ama bunları aşmak için çatışmaya gerek yok. Başka türlü çözülmesi gerekiyor. Biz bunu yapıyoruz. Diyalog olması gerekir." dedi.

Al Sani, İsrail-Filistin meselesinde de iki devletli çözümden yana olduklarını ve bu konudaki çabaları destekleyeceklerini, bununla birlikte tarafların meseleye ciddiyetle yaklaşması gerektiğini ifade etti.

Panelin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Al Sani, Kuveyt’te 5-6 Aralık’ta yapılacak Körfez İşbirliği Konseyinin (KİK) çok önemli bir buluşma olduğunu ve Katar’ın bu toplantıyı her zaman önemsediğini söyledi.

Al Sani, zirvede yer alacaklarını ve kendilerinin her zaman diyalogdan yana olduklarını belirtti.

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır yönetimlerinin, 5 Haziran'da Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kesmeleri ve ekonomik abluka uygulamaları Körfez bölgesinde krize yol açmıştı. Kuveyt ise bu krizde ara bulucu bir rol üstlenmişti.