KERKÜK (AA) - Irak'ın Kerkük kentinde Irak Türkmen Cephesi (ITC)'nin Bulava büro sorumlusu Ahmet Bulavalı ve ailesinin bulunduğu araca dün düzenlenen silahlı saldırıyla Türkmenlerin korkutulması ve susturulması hedeflendiği belirtildi.
ITC Bulava Büro Sorumlusu Bulavalı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''Yöneticilerinden biri olduğum Irak Türkmen Cephesi'ne mesaj vermek için bana ve aileme kast etmek istediler.'' ifadesini kullandı.
Hiçbir taraftan tehdit almadığını ancak son dört ay içinde Türkmen yetkililerinin hedef alınması kendilerini tedirgin ettiğini belirten Bulavalı, ''Akşam saatlerinde ailemle birlikte eve geldiğim sırada Neft Dere mevkinde beş kişiden oluşan yüzü maskeli bir grup ellerindeki otomatik silahlarla aracıma ateş açtı. Neye uğradığımızı şaşırdık ve saldırıdan yaralanarak nasıl kurtulduğumuzu da anlamadık.'' dedi.
"Tahmin edemediğim birilerinin Kerkük'te Türkmenleri zayıf düşürmeyi ve yok etmeyi" planladığını dile getiren Bulavalı, ''Türkmen yöneticiler bu saldırılarla korkutulmak isteniyor. Birileri Türkmenleri güçlü oldukları şu anki siyasi sahadan uzaklaştırmak istiyor.'' şeklinde konuştu.
Seçimlerin yaklaştığı bu süreçte Türkmen seçmenlerini ve yöneticilerini korkutmak istendiğinin altını çizen Bulavalı, ''Bu eylem, Irak anayasasına bağlı olan Türkmenlerin seçimlere katılmamaları için yapılan korkutma ve caydırma çabasıdır.'' dedi.
- Kerkük'te 4 ayda 19 Türkmen suikasta kurban gitti
Kerkük kentinde son dönemde Türkmenlere yönelik suikastlar dikkati çekiyor. Kerkük'te 4 ay içinde 19 Türkmen silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti.
Zengin petrol yataklarına sahip Kerkük'teki Türkmenlere karşı 16 Ekim 2017'den bu yana farklı tarihlerde çeşitli silahlı saldırılar gerçekleştirildi. Saldırıların "suikast" şeklinde düzenlenmesi ve çoğunun "faili meçhul" kalması, kentteki tüm Türkmenleri tedirgin etmeye başladı.
Saldırıların hedefinde siyasetçi ve öğretim görevlileri başta olmak üzere Türkmenler içinde farklı sosyal altyapıya sahip kişiler yer alıyor.
Kerküklü Türkmen siyasetçiler, saldırıların arkasında bölgede etnik bir çatışmanın fitilini yakmaya çalışan, Türkmen kimliğini savunan kişileri hedef alan "karanlık eller"in bulunduğunu, bunun yaklaşan genel seçimler öncesi yıldırma amaçlı uygulandığını belirtiyor.
