İSTANBUL (AA) - Doğa Derneği, yeryüzünde sadece Konya Havzası'ndaki göllerde yaşayan 15 balık türünden 14'ünün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını, Beyşehir Gölü'nü besleyen pınarların korunmaması durumunda da burada yaşayan 12 türün neslinin göğce balığı gibi tükenebileceği uyarısında bulundu.

Doğa Derneği'nden yapılan açıklamaya göre, Konya Havzası, yeryüzünde sadece bu bölgede yaşayan 15 balık türüne ev sahipliği yapıyor. Bu 15 balık türünün 14'ü ise yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Bu nadir balık türlerine Tuz Gölü, Melendiz Çayı, Cihanbeyli İnsuyu, Ereğli Sazlıkları ve Beyşehir Gölü gibi alanlarda rastlamak mümkün. Bunlar arasında balık türleri için en önemli yaşam alanı ise Beyşehir Gölü Havzası.

Anadolu'nun en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü ve su toplama havzası, Dünya Doğayı Koruma Birliği'nin (IUCN) Kırmızı Liste ölçütlerine göre koruma önceliğine sahip 12 türün yuvası. Bu türlerin 7'si tehlikede (EN), 2'si hassas (VU), 2'si tehlike altına girmeye yakın (NT) ve 1'i için yeterli veri yok (DD) olarak sınıflandırılıyor.

Öte yandan, dünya üzerinde sadece Konya'nın Beyşehir Gölü'nde yaşamış olan göğce balığının (alburnus akili) nesli ise uzmanlara göre tamamen tükendi. Bilim insanları göldeki diğer 12 türün akıbetinin de göğce balığına benzemesinden endişe ediyor.

- Göle aşılanan yabancı türler

Konya'nın Beyşehir Gölü'ndeki nesli tehlike altındaki 12 balık türünün yaşayabilmesi için Doğa Derneği, Küresel Çevre Fonu Küçük Destek Programı desteğiyle yaklaşık bir yıldır çalışıyor. Derneğin ve balık uzmanlarının alanda yaptığı saha araştırmalarına göre, çok nadir türlerin yaşayabilmesi için gölü besleyen pınarların etkili bir şekilde korunması gerekiyor.

Göldeki doğal yaşam koşullarını kaybetmiş olan Konya'ya özgü bu balık türlerinin dağılışı, gölü besleyen dere yataklarına ve pınarlara sıkışmış durumda. Balıklar için büyük öneme sahip pınarların başında aynı zamanda arkeolojik sit olarak korunan Eflatunpınar geliyor. Balık türleri özellikle göle sonradan aşılanan yabancı türler nedeniyle azalıyor. Balıkların aşamadığı setler, barajlar, deşarj ve sulama kanalları, elektroşokla avlanma, fabrika ve kanalizasyon atıkları diğer tehditler olarak gözleniyor.

Doğa Derneği Genel Koordinatörü Dicle Tuba Kılıç, Konya'nın gölleri ve akarsularının Anadolu'nun ve dünyanın en önemli tatlı su balığı yaşam alanlarından biri olduğunu belirterek, Konya'nın balık çeşitliliği bakımından benzersizliğiyle dünya çapında çok önemli bir yere sahip olduğunu kaydetti.

- "12 balık türü için halen umut var"

Boyları çok küçük olsa da bu balıkların bazılarının neslinin tıpkı kaplanlar ve pandalar kadar tehlike altında olduğunu vurgulayan Kılıç, şöyle devam etti:

"Nesli tehlike altındaki Beyşehir sirazı, kızılkanat, yağ balığı ve kaya balığı bunlardan bazıları. Balık türleri üzerindeki en ciddi tehdidi göle sonradan aşılanan türler oluşturuyor. Örneğin, dünya üzerinde sadece Konya Beyşehir'de yaşamış olan göğce balığı bu nedenle yok olmuş durumda. Fakat gölde yaşayan 12 balık türü için halen umut var. Nesli tehlike altındaki balıkların Beyşehir'deki en önemli yaşam alanlarından biri, yaşı günümüzden yaklaşık 3300 yıl öncesine uzanan Eflatunpınar Hitit Anıtı'nın su kaynağı. Beyşehir Gölü'nü besleyen Eflatunpınar ve diğer pınarların içerisinde nesli tehlike altındaki balıklar yaşamlarını sürdürmeye devam ediyor. Acilen önlem alındığı ve Beyşehir Gölü'nü besleyen pınarlar koruma altına alındığı takdirde bu türlerin yaşayabilmesi mümkün. Aksi takdirde ne yazık ki tıpkı göğce balığı gibi bu türleri de kaybedebiliriz."

Tuba Kılıç, gölün yuva olduğu nadir balık çeşitliliğini sürdürmesi ve yöre insanının doğayı koruyan kadim üretim yöntemlerini devam ettirmesi için bölgedeki çalışmalarına devam edeceklerini belirtti.