İSTANBUL (AA) - HİLAL UŞTUK - İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) Genel Müdürü Görgün Taner, "Kültür ve sanat faaliyetlerini biz bir insan hakkı olarak değerlendiriyoruz. Bunun temel hedefi de erişilebilirliği beraberinde getiriyor. Erişilebilirlik de sizin kültür sanat faaliyetlerinde kullanacağınız dilin önemini beraberinde getiriyor." dedi.

İKSV'nin yeni sezondaki çalışmalarına ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Taner, İKSV'nin 365 gün boyunca kültür ve sanatın İstanbul'daki ve Türkiye'deki önemli aktörlerinden biri olduğunu dile getirdi.

Taner, 1973'te Nejat Eczacıbaşı tarafından kurulan vakfın 46. yılını kutladığına işaret ederek, "Vakıf, bir İstanbul festivaliyle başlayan rüyasını, bugün 4 festival, iki bienal, bunların yanında birçok kültür, sanat faaliyeti ve kültür politikalarına katkıda bulunacak raporlarla sürdürüyor." diye konuştu.

- "İstanbul çok merkezli bir şehir haline geldi"

Ekip olarak sıkı bir çalışma içinde olduklarının altını çizen Taner, uluslararası faaliyetler yaptıklarını aktararak, şunları söyledi:

"Belki 'abarttın' diyeceksiniz ama dünyada 7 milyar insan var ve tabii ki bu kültür sanat faaliyetleri onlara hitap ediyor. Günümüzde buradan bir taş atsanız, bir saniye sonra Singapur'da da, Buenos Aires'te de, New York'ta da bunun sesini duyabiliyorsunuz. Çünkü hem internet hem sosyal medya gibi olanaklarımız var. Dijital bir dünyada yaşıyoruz. Bu nedenle her an herkes, nerede ne olduğunu bilebiliyor. İstanbul'da ise 18 milyon insan yaşıyor ve bu 18 milyon insanın bir yerden başka bir yere gitmesi, trafik dolayısıyla metropollerde büyük bir problem."

Görgün Taner, İstanbul'un artık çok merkezli bir şehir haline geldiğini vurgulayarak, "Kültür ve sanat faaliyetlerini biz bir insan hakkı olarak değerlendiriyoruz. Bunun temel hedefi de erişilebilirliği beraberinde getiriyor. Erişilebilirlik de sizin kültür sanat faaliyetlerinde kullanacağınız dilin önemini beraberinde getiriyor. Kültür sanat faaliyetlerinin insanoğlu için yararları var. İnsanoğlu kendini bu faaliyetlerle ifade eder ve yüzyılların birikiminin üzerine koyduğu bu faaliyetler ile belirli bir kültürü oluşturur. Kültür ve sanatın insanın bireysel gelişimine de bir katkısı olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle de aslında hep bahsettiğimiz ekonomik kalkınmanın temelinde de kültür sanatın yer alması gerektiğini söylüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

- "Kültür sanata ayırdığınız pay uzun vadede ülkenin yararı için size geri döner"

Kültür sanat alanında çok sevindiği gelişmeler olduğunu dile getiren Taner, "Geçtiğimiz günlerde Kültür ve Turizm Bakanı sayın (Mehmet Nuri) Ersoy ile yaptığımız toplantıda müzelerin, kültür, sanat ve kültür faaliyetlerinin 2019 Kültür ve Turizm Bakanlığı tanıtım programında çok önemli bir yer alacağını ve özellikle müzelerin bu tanıtımda temel rol oynayacağını öğrendik. Tabii ki deniz, kum, plaj gibi şeylerin çok önemli olduğunu ama onlardan daha önemli olanın, Anadolu topraklarında katman katman duran, 10, 11,12 ve belki 13 bin yıllara uzanan kültürlerin aslında turizm alanında da ne kadar önemli olduğunun hissedildiğini ve bundan sonra tanıtımda temel olarak kültür sanata yer verileceğini duyduk, dinledik ve biz kültür kurumları yöneticileri ve kültür insanları olarak bundan sonsuz mutluluk duyduk. Kültür sanat alanına ve yaratıcı endüstrilere ayırdığınız pay kısa vadede dönmez ama uzun vadede ülkenin yararı için size geri döner. Bizden sonraki kuşakların geleceği ve onlar için ne yapıyoruz diyerek ülke planlaması yaparken, şimdiye kadar gözardı ettiğimiz, kültür sanat dünyasını önceliklerimiz arasında birinci sıraya taşıdığımız için ben o toplantıdan büyük bir mutlulukla ayrıldım." açıklamasını yaptı.

Taner, Kasım ayında yapılacak Tiyatro Festivali'nde Hollanda Dans Tiyatrosu ile Moskova Tiyatrosu'nun festivale geleceğini vurgulayarak, "Tiyatro Festivali'nde Yevgeny Mironov isimli çok önemli bir Rus oyuncunun oynayacağı Hamlet oyunu var. Bu sanatçı Rusya'nın bir numaralı sanatçısı kabul ediliyor ve ondan böyle bir oyunu Türkiye'de izleyebilmek çok önemli bir ayrıcalık diye düşünüyorum. Hollanda Dans tiyatrosu ise dans alanında dünyada kabul edilmiş ilk 3 topluluktan biri. Onların genellikle turneye çıkmayan bir numaralı ekibi Türkiye'ye geliyor. Bunu da çok önemsiyorum." ifadelerini kullandı.

İKSV Genel Müdürü Görgün Taner, festival kapsamında iki önemli teşvik ödülü de verileceğinin altını çizerek, şunları kaydetti:

"Biri geçtiğimiz yıllarda başlattığımız ve bu sonbaharda dördüncüsünü vereceğimiz Talat Halman Çeviri Ödülü, ikincisi de bu yıl ilk kez başlatılacak olan Gülriz Sururi, Engin Cezzar Tiyatro Teşvik Ödülü. Bu ödüllerle genç kuşağı üretime teşvik ediyoruz. Türkiye'de özellikle mekanların çok fazla olması, sanatsal üretime ayrılan kaynağın bazen daha azalmasına neden olabiliyor. Biz ise sanatçının, çevirmenin ve yazarın çok önemli olduğunu, üretime de çok önemli sayıda, önemli ölçüde kaynak ayrılması gerektiğini savunuyoruz. Bu nedenle de özellikle bu teşvik ödülleriyle bu alanın genişletilmesi için çaba sarf ediyoruz."

- "Film Ekimi, yıldız filmler geçidi olacak"

Görgün Taner, Eylül ayının, İKSV ile İstanbul'daki diğer sanat kurumları ve sanatseverler için dolu dolu geçtiğini belirterek, "İKSV Salon Aralık ayının sonuna kadar ilk yarı faaliyetlerini sürdürecek. Birbirinden farklı çok güzel konserler var. Bunları da çeşitli tiyatrolar, atölyeler ve kitap söyleşileriyle yıl boyunca destekliyoruz. İKSV Salon, İKSV'nin özellikle genç izleyici kitlesiyle ve genç müziklerle çok iyi bir ilişki kurduğu ve çok yakın durduğu bir faaliyet." diye konuştu.

Tasarım bienalinin ise bu yıl 4. kez düzenlendiğini sözlerine ekleyen Taner, "İstanbul Tasarım Bienali, 22 Eylül'de kapılarını açacak. Okullar Okulu, projenin adı. Özellikle Beyoğlu'ndaki sanat mekanları kullanılacak. Bir hat oluşuyor Beyoğlu'nda ve bienal hem güzel bir yürüme koridoru açacak hem de bu okulların ne kadar çekici, zevkli ve instagram dostu olduğunu da göreceğiz diye düşünüyorum." dedi.

Taner, Ekim ayında yapılacak Film Ekimi'nin de yıldız filmler geçidi olacağını söyleyerek, şöyle konuştu:

"Film Ekimi, İKSV'nin olmazsa olmaz faaliyetlerinden biri. Neredeyse İstanbul film Festivali'ndeki kadar çarpıcı sayıda filmin yer aldığı, hem Anadolu hem Avrupa yakasında izleyicilerin 5 seansa koşa koşa gittikleri bir film faaliyeti. Film Ekimi'nin Ankara ve İzmir'de de gösterimleri olacak. İKSV'nin, film alanında dünyada neler oluyor, en son hangi filmler gösteriliyor ve ödül alan filmler hangileri şeklindeki soruların cevaplarını verdiği bir faaliyet olarak öne çıkacak."

Leyla Gencer Şan Yarışması'na da değinen Taner, yarışmanın 3 yılda bir İKSV tarafından yapıldığını aktararak, 23-28 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirileceğini ve İKSV, Borusan Sanat ve La Scala'nın iş birliğinde yapılacağını dile getirdi.