TULKERM (AA) - LUBABE ZUKAN - İsrail işgali altındaki Batı Şeria, ABD'nin Kudüs kararının ardından son günlerde sık sık gösterilere sahne olurken, protestoların yapıldığı bölgelerde bulunan okullarda okuyan Filistinli öğrenciler İsrail askerlerinin müdahaleleri nedeniyle kurşun sesleri ve göz yaşartıcı gazların dumanı altında ders görmeye çalışıyor.

İsrail güçleri, Batı Şeria'nın farklı bölgelerinde ABD'nin Kudüs kararını protesto etmek isteyen Filistinlilere müdahale ediyor. Göz yaşartıcı gazın yanı sıra gerçek ve plastik mermilerin kullanıldığı bu müdahaleler, eylemcilerin yaralanmasına hatta ölümüne neden olurken çevre okullarda okuyan öğrencilerin de eğitim hayatını ciddi ölçüde sekteye uğratıyor.

- "Öğrenciler kampüste gazdan etkilenerek boğulma tehlikesi geçiriyor"

İsrail askerlerinin müdahalelerinden nasibini alan eğitim kurumlarından biri de Tulkerm kentindeki Filistin Teknik Üniversitesi. Kurşun sesleri ve atılan gazların dumanı altında eğitim mücadelesi veren öğrenciler, zaman zaman derslere ara vermek zorunda kalıyor. Öğrenciler eğitim için geldiği kampüste İsrail askerlerinin attığı gazdan etkilenerek boğulma tehlikesi geçirebiliyor.

Filistin Teknik Üniversitesi, Filistinlilerin hibeleri sayesinde 1930'da 600 dönümlük bir arazi üzerine kuruldu. Ancak 1948'de üniversitenin 200 dönüm arazisine zorla el koyan İsrail, 2000 yılında da buraya bir askeri kışla inşa ederek üniversitenin kışla ile kampüs arasındaki duvarlarını yıktı.

İsrail askerleri, Filistinliler tarafından düzenlenen protestolara müdahalelerini, kampüsü basarak buradan hareketle gerçekleştiriyor. Bu durum öğrencilerin zor durumda kalmasına neden oluyor.

- "Ders sırasında gerçek ve plastik mermi sesleri ile göz yaşartıcı gazların dumanı yükseliyor"

AA muhabirine konuşan Filistinliler, İsrail askerlerinin gösterilere müdahalesinin eğitim hayatını olumsuz etkilediğini söyledi.

Filistin Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Ahmed Ammar, "Üniversitenin maruz kaldığı bu ihlaller, hukuki ve insani açıdan bir felaket. Üniversitelerin belli bir çizgisi, sınırları ve duvarları vardır. Ancak ne yazık ki bizim kurumumuzda böyle bir durum yok." dedi.

İsrail'in, üniversiteye ait 23 bin dönüm araziye el koyduğunu belirten Ammar, şunları söyledi:

"İkinci İntifada'nın başladığı 2000 yılında İsrail buldozerleri, üniversitenin bir bölümünü askerler için kışlaya dönüştürdü. Protestolar düzenlendiğinde burası temas noktası oluyor. Askerler normal günlerde burada bulunuyor, eğitim alıyor. Ama Batı Şeria'da herhangi bir olay olduğunda buralarda sıcak temas yaşanıyor. Kışla çevresi İsrail askerleri ile Filistinliler arasındaki olaylara sahne oluyor. Öğle saatlerinde özellikle ders sırasında gerçek ve plastik mermi sesleri ile göz yaşartıcı gazların dumanı yükseliyor. Artık bu neredeyse her gün yaşanan bir durum haline geldi."

- "Maddiyatı aşan çok daha büyük bir kayıp"

Üniversitede bu nedenle eğitimin ciddi anlamda sekteye uğradığının altını çizen Ammar, "Dersler ve sınavlar duruyor. Kampüs boşaltılıyor. Bu, maddiyatı aşan çok daha büyük bir kayıp. Ayrıca askerler, kışla ile üniversite arasında bulunan Ziraat Fakültesi öğrencilerinin uygulamalı eğitim gördüğü tarım arazilerini ve ürünlerini de tahrip ediyor. Öğrencilerin laboratuvarlara ulaşımını engelliyor. Öğrenciler buradan uzaklaştırılıyorlar." diye konuştu.

İsrail'in Filistin'de cahil bir nesil istediğini söyleyen Ammar, "Biz tüm bunlara rağmen derslerimize, sınavlarımıza ve eğitimimize devam edeceğiz." ifadesini kullandı.

- "Üniversite binası ve sınıflar bile hedef alınıyor"

Sim Ebu Şems isimli üniversite öğrencisi de protestolara müdahale sırasında İsrail askerlerinin öğrencileri de hedef aldığını, kampüste mermi ve göz yaşartıcı gaz kullanmaktan çekinmediğini ifade etti.

Ebu Şems, "Öğrenciler ve üniversite görevlileri gazdan etkilenerek boğulma tehlikesi atlatıyor. Alerjisi olan ya da nefes darlığı çekenler bu durumdan çok daha fazla etkileniyor. Bayılanlar oluyor. Üniversite binası ve sınıflar bile hedef alınıyor. İşgalciler hiçbir şeye saygı göstermiyor." dedi.

Eski Öğrenci Birliği Başkanı Fadi Berike ise üniversitenin konumu itibariyle müdahalelerden doğrudan etkilendiğini söyledi.

Berike, "Üniversitenin bu eziyetlerin dışında kalması için çok çaba sarf ediyoruz. Ancak İsrail askerlerinin hiçbir kırmızı çizgisi bulunmuyor. Eğitim kurumunun saygınlığını ihlal etmekte hiçbir sakınca görmüyorlar." şeklinde konuştu.