İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'nin 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimlerine giden yolu dershane tartışmaları üzerinden takip etmek mümkündür. FETÖ, bu milletin çocuklarına yaptığı kötülükle geleceğimizi gasbetmiştir. Geleceğimizi çalmıştır ve bu ümmeti parçalamıştır." dedi.

Erdoğan, Sultanahmet'teki Marmara Üniversitesi Rektörlük Binası'nda "Marmara Üniversitesi 135. Kuruluş Yıl Dönümü Programı"na katıldı.

Konuşmasına, "Mensubu ve mezunu olmaktan daima gurur duyduğum Marmara Üniversitemizin 135. kuruluş yıl dönümünün hayırlı olmasını diliyorum." sözleriyle başlayan Erdoğan, üniversitenin, Sultan Abdülhamid-i Sani'nin kendi has hazinesinden tahsis ettiği kaynakla muhasebe ve diplomasi alanında eğitim öğretim vermek üzere kurulan bir okulla başlayan hikayesinin, bugünlere kadar geldiğini anlattı. Erdoğan, Atatürk Eğitim Fakültesi adıyla üniversite bünyesinde faaliyet gösteren ve kuruluşu 1846'ya kadar giden Mektebi Muallimi hesaba katıldığında bu tarihi daha eskiye götürmenin mümkün olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mezuniyetinden 1 yıl sonra bugünkü adını alan Marmara Üniversitesi'nin, 84 binin üzerinde öğrenci ve 3 bin 277 öğretim üyesiyle Türkiye'nin önde gelen yükseköğretim kurumları arasında yer aldığını kaydederek, yurt dışındaki eğitim öğretim kurumlarıyla yakın ilişkilerinin, üniversiteyi farklı kılan hususlardan biri olduğunu, her yıl 115 farklı ülkeden 3 binden fazla öğrencinin Marmara Üniversitesi'ne gelmesinin, kurumun temsil kabiliyetinin gücüne işaret ettiğini aktardı.

İlahiyat fakültesinin uluslararası alandaki gücünü ve itibarını bizzat bildiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Pek çok milli sporcumuzun yetiştiği spor bilimleri fakültesi de kendi alanında başlı başına bir markadır. Diğer fakültelerimizin her birinin de ülkemiz ve dünya çapında öne çıkan hususiyetleri var. Üniversitemizin önünde çok büyük hedefler bulunduğunu biliyorum. Bir mezunu ve Cumhurbaşkanı olarak üniversitemize her konuda destek verdim, veriyorum. Maltepe ve Göztepe'deki külliyelerimizle ilgili çalışmaları yakından takip ediyorum. Hele hele Maltepe, hamdolsun 2 bin 200- 2 bin 300 dönüm civarında bir arazi üzerinde. İnşallah projenin son haline toplantıdan sonra bakacağız. Maltepe'deki yer bittiği zaman gerçekten Marmara Denizi'ne nazır ve külliye olarak bütün birimlerini büyük ölçüde bir araya toplayan bir üniversite olması bakımından hakikaten efradını cami, ağyarını mani bir külliye meydana gelmiş olacaktır."

Erdoğan, üniversitenin hedeflerine ulaşması için daha fazla gayret gösterilmesi, bütün mezunların seferber olması ve gerekli desteği vermesi gerektiğini belirterek, "Türkiye'nin 'Dünyanın En İyi 500 üniversitesi Listesi'ne onlarca kurumla girmesi lazım. İnanıyorum ki inşallah Maltepe bittiği andan itibaren Marmara Üniversitesi, dünyadaki ilkler arasındaki yerini de bu fiziki imkanla beraber alacaktır. Dünyanın en eski üniversitelerine, eğitim öğretim kurumlarına, şifahanelerine, matematik ve astronomi merkezlerine sahip bir ülke olarak da bize yakışan da budur." diye konuştu.

- "Dershaneler gibi fırsatçı birtakım ara eğitim mekanizmaları doğmuştu"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin "2023'te dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma" hedefine ulaşabilmesinin, ancak nitelikli bilgi üretimi ve nitelikli insan kaynağıyla mümkün olduğunun altını çizerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin geçtiğimiz 15 yılda yaşadığı büyük dönüşüm, hayata geçirdiği tarihi reformların en müşahhas örneklerini görebileceğimiz alanlardan biri de yükseköğretimdir. Biz hükümete geldiğimizde milyonlarca gencimizin girmek için kapıda beklediği, ancak çok azının bu imkanı elde edebildiği bir yükseköğretim sistemi vardı. Arz talep dengesi bu kadar bozuk olunca, ister istemez dershaneler gibi fırsatçı birtakım ara eğitim mekanizmaları doğmuştu. Dershaneleri ele geçiren FETÖ zihniyeti, bu şekilde ülkemizin dört bir yanındaki en zeki, en parlak öğrencileri devşirebileceği bir zemin bulmuştu. Evlatlarımızın üniversiteye girişlerini kolaylaştırarak, bu çarpıklığı ortadan kaldırmak için attığımız her adımda birilerinin tehditleriyle, saldırılarıyla, kumpaslarıyla karşı karşıya geldik. Başta emniyet sistemi, öbür tarafta yargı sistemi, buralardan tehditler. Yıllar boyunca hükümet değişikliklerinde göreve gelen her milli eğitim bakanına ilk talimatım 'Dershaneleri kapatın.' olmuştur. Buna rağmen allem edilmiş kallem edilmiş bin bir hile ve hurdayla dershanelerin varlığını sürdürmesi sağlanmıştır. En sonunda Nabi Avcı Hocamızın bakanlığı döneminde bu meseleyi kökten çözme imkanı bulduk. Türkiye'nin 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimlerine giden yolu dershane tartışmaları üzerinden takip etmek mümkündür. FETÖ, bu milletin çocuklarına yaptığı kötülükle geleceğimizi gasbetmiştir. Geleceğimizi çalmıştır ve bu ümmeti parçalamıştır."

- "Artık doktoradan sonra bir de yardımcı doçentlik olmayacak"

Üniversite kapasitesinin talep eden herkesin girebileceği bir düzeye ulaştırıldığını belirten Erdoğan, üniversite sayısının 75'ten 185'e, fakülte sayısının 532'den bin 678'e, yüksek okul sayısının 173'ten 466'ya, meslek yüksek okulu sayısının 417'den 968'e, enstitü sayısının 289'dan 677'ye yükseltildiğini kaydetti.

Erdoğan, üniversitelerdeki profesör sayısının 9 bin 396'dan 23 bin 816'ya, doçent sayısının 5 bin 367'den 14 bin 311'e, yardımcı doçent sayısının 11 bin 190'dan 36 bin 307'ye, toplam akademisyen sayısının 155 bine çıkarıldığını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Yardımcı doçentlik unvanıyla ilgili çeşitli şikayetler vardı. Birçok yardımcı doçent kardeşlerim var, yakın çevremde ahbaplarım, akrabalarım var. Tabii dinlediğimde ben de tatmin olmazdım. Bunun bir aldatmaca olduğunu da bilirdim ve yardımcı doçentliğin sadece bir siyasi karar olduğunu bilirdim. Yani bununla bir gönül çalmak, gönül almak... Bunun için yapıldığı belliydi. Dedik ki 'Biz öyle bir adım atalım ki bu ara unvanı ortadan kaldırıp, doktoradan doğrudan doçentliğe geçilebilmesini temin edecek bir çalışma yapalım.' YÖK Başkanımıza bu talimatı verdik. Doçentliğin şartları da buna göre yeniden düzenlenerek inşallah büyük ihtimalle önümüzdeki hafta parlamentoya gönderilecek ve böylece bu sorunu da çözeceğiz. Artık doktoradan sonra bir de yardımcı doçentlik olmayacak. Doktoradan kazanan doğru doçentliğe gidecek."

Öğrencileri için yıllardır tartışma ve provokasyon vesilesi olarak kullanılan üniversite harçlarının kaldırıldığını hatırlatan Erdoğan, talep eden her öğrenciye 2002'de 45 lira olan, bu yıl ise 470 liraya yükseltilen kredi veya burs sağlandığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yükseköğrenim yurtlarının yatak kapasitesinin 182 binden 617 bine çıkarılarak, barınma sorununa ciddi bir çözüm getirildiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

"Bugün artık öğrencilerimizin yarışı, üniversiteye girme değil, gönüllerindeki üniversite ve bölüm hangisiyse oraya yerleşme yarışıdır. Kemiyetten keyfiyete geçiş, yani kalitede yarış dönemi başlamıştır. Bu yarışta üniversitelerimize düşen görev, öğrencilerimiz için en cazip, en talep edilen, en istenen fakültelere ve bölümlere sahip olmaktır. Biz, kapasiteyi ve kontenjanları talebe uygun düzeye çıkartarak, bunun külfetini üstlenerek, üzerimize düşeni yaptık. Şimdi sıra üniversite yönetimlerimizde ve hocalarımızdadır. Her iş gibi akademi de adanmışlık gerektirir. Ben rektörlerimizde, rektör yardımcılarımızda, dekanlarımızda, hocalarımızda artık bu azmi, kararlılığı görüyorum. Kendisini bilime, üniversitesine, öğrencilerine adayan bir hocanın elde edemeyeceği hiçbir başarı yoktur."

(Sürecek)