Medikal estetik prosedürler farklı yaş gruplarındaki kadınların ve erkeklerin farklı ihtiyaçlarını gidermek ve arzu ettikleri estetik görünüme sahip olmak için öncelikli tercihidir. Cerrahi bir işlem uygulanmaması, iyileşme sürecine ihtiyaç duyulmaması, güvenilir, hızlı ve pratik olması nedeniyle her geçen gün daha fazla talep görmektedir. Lipoliz, botoks ve diğer medikal estetik prosedürlerin başarılı ve etkili olabilmesi için doğru tekniklerle, alanında deneyimli ve uzman hekimlerce uygulanması gereklidir. Uzm. Dr. Şafak Göktaş alanının öncü isimlerinden olarak başarılı uygulamalara imza atmaktadır. Siz de görünümünüzü iyileştirmek için Uzm. Dr. Şafak Göktaş ile iletişime geçebilir ve medikal estetik prosedürlerin olumlu etkilerinden yararlanabilirsiniz.

Lipoliz vücuttaki yağların enzimler yoluyla parçalanması için uygulanan bir prosedürdür. Vücutta depolanmış enerji olan yağlar, öğünler arasında glikoz depolarının azaldığı durumda kullanıma hazırdır. Depolanmış yağların kan dolaşımı yoluyla hareketini kolaylaştırması nedeniyle lipoliz son derece etkili bir prosedürdür. Böylece potansiyel enerjinin serbest hareket eden yağ asitlerine bölünmesi, bunların yeniden kullanılması ve yakılması sağlanabilir.

Lipoliz, vücuttaki çeşitli süreçlerle bağlantılı bir prosedürdür. Serbest yağ asitleri çok önemli hücreden hücreye iletişimcilerdir. Aynı zamanda glukoneogenez ve hücresel solunumun temel bileşenidir. Mitokondriyal zarı kaplayan ayrılmamış proton kanalları gibi proteinlerin transkripsiyonunu regüle edebilir. Bu da ATP sentezini inhibe eder. Lipoliz yaşamın sürdürülmesini sağlayan önemli bir biyolojik süreçtir. Bununla birlikte son zamanlarda, istenmeyen yağları eritme özelliği nedeniyle dünyanın dört bir yanındaki kozmetik kliniklerinde ön plana çıkmaktadır.

Lipoliz düzenli diyet ve egzersizle istediği yağ kaybını elde edemeyen kişiler için son derece etkili bir prosedürdür. Yağ hücrelerinin parçalanması ya da yok edilmesi anlamına gelen lipoliz prosedüründe; fosfatidilkolin (PPC) olarak da bilinen soya lesitini ve deoksikolat (DC) gibi özel kimyasal preparatlar, doğrudan yağ yıkımının hedeflendiği bölgelere mikroenjeksiyon yoluyla enjekte edilir. Genellikle gıdı, uyluklar, göbek ve alt sırt bölgesinde biriken yağların giderilmesinde kullanılır. Aynı zamanda lipoliz prosedüründen sonra ortaya çıkan düzensiz bölgelerin giderilmesinde de etkili bir tedavi olarak tercih edilebilir.

Lipoliz kilo verme tedavisinden ziyade cerrahi herhangi bir iz kalmadan vücudun şekillendirilmesi için uygulanan kozmetik bir prosedür olarak tanımlanabilir.

Lipoliz İçin Uygun Adaylar Kimlerdir?

Lipoliz genel anestezi altında invaziv bir yaklaşımı tercih etmeyen kişiler için en uygun cerrahi olmayan yöntemlerden biridir. Fazla yağ bulunan çeşitli vücut bölgelerinde şekillendirme ve sıkılaştırma gereksinimi duyan kişiler lipoliz prosedürü için en uygun adaylar olarak kabul edilirler. Bazı hastalarda çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan lipomların yani iyi huylu yağ tümörlerinin tedavi edilmesinde de lipoliz kullanılabilir.

Vücut kitle indeksi orta olan hastalar, lipoliz enjeksiyonundan maksimum fayda sağlarlar. Cilt esnekliği istenilen düzeyde olmayan kişilerde, şeker hastalarında, hamilelik ve emzirme dönemindeki kadınlarda lipoliz uygulanamaz.

Lipoliz uygulaması lokal anestezi altında gerçekleştirilir. Tedavi uygulanmak istenilen bölgedeki cilt altı yağına, belirli dozda lipoliz kimyasalı enjekte edilir. Enjekte edilen kimyasallar sahip oldukları toksik yapılar nedeniyle yağ dokusunda nekroza yol açar. Hasar oluşturulan yağ dokuları daha sonra vücudun lenfatik sistemi tarafından dışarı atılır.

Lipoliz Sonrası İyileşme Süreci

Lipoliz işleminden sonra uygulama bölgesinde hafif düzeyde şişlik, morarma, ağrı ve sertlik görülmesi söz konusu olabilir. Bu şikayetler genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden düzelir. Lipoliz prosedürünün etkilerinin tam olarak görülmesi için yaklaşık 8 haftalık bir zaman dilimine ihtiyaç vardır. Lipoliz tedavisinden sonra elde edilen sonuçların kalıcı olabilmesi için hastanın kilo kontrolüne özen göstermesi önemlidir. Düzenli beslenme ve egzersiz lipoliz sonuçlarının kalıcılığını etkileyen en önemli unsurlardır. Bununla birlikte kilo alımı durumunda dahi yağ birikimi lipoliz uygulamasından sonra ilgili bölgelerde daha az olur.

Botoks Yaptırmadan Önce Bilmeniz Gerekenler

Botoks şu anda dünya genelinde en çok ilgi gören kozmetik prosedürler arasında ilk sıralardadır. Botoks prosedürü kapsamında uygulama bölgesine enjekte edilen nörotoksin alttaki kaslarda geçici felce neden olur. Böylece ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümü azaltılabilir. Kaş çatma çizgilerinin, kaz ayaklarının ve hiperhidrozun yani aşırı terlemenin tedavisinde kullanılan bir prosedürdür.

Botoks için sinir-kas dengesizliğini gevşetmek için enjekte edilebilen bir nöromodülatör denilebilir. Enjeksiyon yapılan bölgelerdeki kasların hareketini geçici olarak durdurma özelliği vardır. Kasların hareket etmesi durduğunda kırışıklıklar da belirginliğini kaybeder.

Botoks yatay alın çizgilerinin, dikey kaş çatma çizgilerinin ve kaz ayaklarının geçici olarak silinmesini ya da azaltılmasını sağlayan saflaştırılmış toksinlerin enjeksiyonuyla gerçekleştirilir. Temel olarak enjekte edildiği bölgede deri altındaki kasları felç ederek aşırı yüz ifadesine neden olan kasların sinir uyarımına müdahale eder. Kas gevşemesine bağlı olarak çizgiler azalır. Kaşlar arasındaki çizgileri gevşetmelerinin yanı sıra yaşla birlikte sarkan ağız köşelerinin kaldırılmasını da sağlar. Sigara içen kişilerin ağız çevresindeki çizgilerin yumuşatılmasında ve dikey boyun çizgilerinin yumuşatılmasında da botoks enjeksiyonu tercih edilebilir.