ANKARA (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "MHP, ittifak olursa ittifakla, olmazsa kendi partisi olarak milletvekilliği seçimlerine girer, Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise Yenikapı ruhuyla hareket ederek Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleme kararı alır." dedi.

Bahçeli, medya kuruluşlarının Ankara temsilcileri ile bir araya geldi, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Yenikapı ruhunun iyi anlaşılması gerektiğini belirten Bahçeli, "Yenikapı" adına vesile olduğu rivayet edilen ve IV. Murat ile bir sandalcı arasında geçen hikayenin bir kısmını aktardı. Bahçeli, "Türkiye'de yeni bir kapı açılmıştır." ifadesini kullandı.

MHP'nin Türkiye'nin geleceğini, birliğini ve dirliğini, etraftaki ateş çemberlerini, yurt içinde ve yurt dışındaki birtakım kaosçu faaliyetleri de göz önünde bulundurduğunu vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti:

"Eğer yeni bir sürece girilmişse, bu sürecin başlama tarihi 3 Kasım 2019 olacaksa o zaman 2019'da MHP, cumhurbaşkanlığı seçimi veya milletvekilliği seçiminde bu yönüyle hareket edecektir. Düşüncemiz cumhur ittifakıdır. Bu, partileri ilgilendiren bir konudur. Eğer cumhur ittifakında büyük bir birlik, yani anayasa değişikliğinde veya halkoylamasındaki birliğin devam etmesi gözüküyor ise o zaman cumhurbaşkanlığının ittifakı da bu ittifak olur. Artık o 5 tane televizyoncu, bu akşam 'Acaba Bahçeli ne dedi? Recep Tayyip Erdoğan bu teklifi kabul eder mi etmez mi? AKP'nin içinde şöyle olur, dışarıda böyle olur'... Bunlara benim aklım ermez. Benim aklım hep Türkiye’dedir. Onun için söylüyorum, MHP'nin cumhurbaşkanı adayı yoktur. Genel Başkan aday olmayacaktır.

Başkaları gibi bir 'Aday olacağız', sonradan 'Genel kurullarımızda tartışırız, isterlerse olabilirim' gibi, kamuoyunu sekiz yapmaya çalışan ortama sürüklemeye de gerek yoktur. MHP, ittifak olursa ittifakla, olmazsa kendi partisi olarak milletvekilliği seçimlerine girer. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise Yenikapı ruhuyla hareket ederek Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleme kararı alır. Bu kadar nettir."

- "Terörün kökü kazınmalıdır"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Fransa seyahati dönüşünde uçakta yaptığı açıklamada terörle mücadelede Türkiye'nin kararlılığını ifade etmek için "Vurduk mu oturturuz" ifadesini kullandığının hatırlatılması ve "Siz terörle mücadele sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz? Hükümete ve iktidar partisine bu konuda ilave önerilerde bulunuyor musunuz?" diye sorulması üzerine Bahçeli, MHP'nin terörle kesintisiz ve kararlı bir şekilde mücadelenin sürdürülmesi için iktidara tam destek verdiğini bildirdi.

"Terörün kökü kazınmalıdır. İç ve dış unsurları tamamen ortadan kaldırılmalıdır. Bu PKK terörü için geçerli olduğu kadar FETÖ terörü için de geçerlidir." diyen Bahçeli, Türkiye'nin önemli konularının başında ekonomik ve sosyal başlıklar olduğu kadar terörle mücadelenin de bulunduğuna işaret etti.

Bahçeli, terörle mücadelede iki yıllık süreçte önemli başarılar elde edildiğine işaret ederek, mücadelenin terör odaklarının tamamen yok edilmesi çerçevesinde sürdürüldüğünü, bunun sonucunun mutlaka alınması gerektiğini söyledi.

- "Feto'nun mutlaka iade edilmesi"

15 Temmuz'un Türkiye açısından "yüz karası" olduğuna vurgu yapan Bahçeli, "Milletimizin kabul etmeyeceği bir davranıştır. Buna sebep olan her unsur tamamen yargı önünde hesap vermelidir ve terörün bu boyutunun, yani FETÖ'nün bütün unsurlarının yargı yoluyla cezalandırılmasındaki kararlılık sürdürülmelidir." ifadesini kullandı.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, terör örgütü FETÖ'nün elebaşının ABD'de olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:

"Amerika eğer dost ve müttefik bir ülke olarak Türkiye ile birlikte değerlendirmeler yapmayı tercih ediyorsa 15 Temmuz felaketini anlayıp, görüp, Türkiye'nin davetine de cevap vermek suretiyle Pensilvanya'yı Türkiye'ye göndermeli ve Türk yargısının önüne çıkarılmalıdır. Bunun haricinde Amerika'nın takip ettiği yol, yol değildir. Nereye kadar varırlar, onu bilemeyiz ama Amerika'nın da bu davranışlarla fazla bir huzur bulacağına da ihtimal vermiyorum. Çünkü Suriye'yi, İran'ı karıştıran Amerika, FETÖ'yü karıştıran Amerika, terörü karıştıran Amerika. Böyle bir gerçek karşısında nasıl bir dost ve müttefiklik ise Amerika buna karar vermelidir.

Milletimiz dost ve müttefiklerle her zaman barış içinde kalmayı, beraber çalışmayı düşünmüşlerdir ama ihanetle de karşı karşıya kaldığında gereğini yapmalıdır. Bu sorun Amerika'nın sorunudur, bu mesele Amerika'nın meselesidir. Feto'nun mutlaka iade edilmesi, yargılamanın mutlaka Türkiye'de yapılması lazım. Amerika Türkiye'yi dost ve müttefik olarak görüyorsa, 'stratejik ortak'mış gibi de bir algılama içerisindeyse o zaman Ortadoğu politikasında, diğer politikalarda Türkiye ile samimi bir işbirliği içinde olmasında yarar vardır."

(Sürecek)