Mikroenjeksiyon; yumurta hücresine bir tane sperm hücresinin bırakılmasının ardından döllenme işleminin olduğu uygulamadır.  Bu işlemi yerine getirirken yumurtayı sabitleme amacıyla pipet kullanılıyor. Negatif basınç oluşturularak ince bir iğne yardımıyla sperm yumurtanın içine enjekte ediliyor.  Sonrasında 2-3 gün kadar döllenme için bekleniyor ve döllenme oluşumu başarılı olduğunda yumurta rahme bırakılıyor.

Erkek sebepli kısırlık sorunları karşısında mikroenjeksiyon yöntemi en çok tercih edilen tedavi seçeneklerdendir. Erkeklerde kısırlık sorununa bu yöntem ile büyük oranda çözüm bulunuyor. Sperm sayısı az, hareketlilik durumu ise yeterli seviyede olmayan, buna ek olarak spermlerinde şekil açısından bozukluk olan erkeklerde çocuk sahibi olabilmek için tercih edilebilir. Hücre seviyesinde yapılabilen bu uygulamada bir tane sperm hücresiyle %80’in üzerinde başarılı döllenme gerçekleştirilebiliyor.

Detaylı bilgiye buradan da bakabilirsiniz: Mikroenjeksiyon (ICSI) Nedir?

Mikroenjeksiyon tarihi

Mikroenjeksiyon dünyada ilk kez 1992 yılında Belçika’da uygulanmaya başladı. Daha sonra birkaç yıl içinde dünyanın her yerine yayıldı. Bu yöntem erkek temelli kısırlık sorunları için çok etkili yöntemlerden biridir. Eskiden çocuk sahibi olamayacağına kesin gözüyle bakan erkekler bu yöntemle kolayca çocuklarını kucaklarına alabiliyor.

1992 yılının ardından sperm analizi işlemlerinde hiç sperm hücresi olmayan azospermi erkeklerde de testislere cerrahi müdahale olarak gerçekleştirilen TESE uygulamasıyla hücre belirlenebiliyor.  Bu durumda mikroenjeksiyon yöntemiyle bebek sahibi olmanız mümkün hale geliyor.

Mikroenjeksiyon yöntemi Türkiye’de de birkaç yıldır uygulanan bir yöntem.  Ülkemizde birçok sağlık kuruluşunda başarı oranı yüksek bir şekilde uygulanıyor.  Bebek sahibi olmak isteyen ancak belirttiğimiz sorunları yaşayan erkekler de mikroenjeksiyon yöntemini tercih ederek bebek sahibi olabilirler. Üstelik gebeliğin gerçekleşme ihtimali sorun büyük olsa dahi tüp bebek ya da aşılama yöntemlerine göre daha fazladır.

Mikroenjeksiyon kimlere uygulanabilir?

Mikroenjeksiyon tekniği için erkeklerde üç tane sorun olduğunda uygulanıyor. Bu teknik için erkekte sperm sayısı yetersiz olmalı, sperm hareketliliği istenen seviyenin altında olmalı, sperm şeklinin bozuk olması gerekiyor.

Yetersiz sperm sayısı

Mikroenjeksiyonda  döllenme başarısının sperm miktarıyla bir bağı yoktur.  Az sayıda sperm olsa dahi döllenme yapılabilir.  Yani erkek açısından az sayıda sperm hücresiyle dahi çocuk sahibi olma durumu söz konusu olabilir.

Sperm hareketliliğinin yetersiz olması

Sperm hareketliliği yetersiz olan erkeklerde mikroenjeksiyon seçeneğiyle spermlerin yumurta zarını geçme sorunlarına kolayca çözüm bulunabiliyor.

Spermde şekil bozukluğu

Sperm şekli bozuk olan erkeklerde kısırlık sorunu vardır. Böyle bir durumda çocuk sahibi olabilmek için tüp bebek tedavisi yeterli olmaz. Çünkü döllenme gerçekleştirilemez. Mikroenjeksiyon yöntemi sayesinde sperm şekli döllenme ve gebelik için bir engel teşkil etmez.

Mikroenjeksiyon yöntemi sperm ve yumurtaları kalite açısından yetersiz olan ve kısırlık sorunu yaşayan kişiler tarafından tercih edilir.  İşlemde spermler direkt olarak yumurtaya aktarılır. Daha sonra döllenme işlemi dışarıdan müdahaleyle yapılır ve embriyo oluşması sağlanır. İşlem sırasında erkekten alınan sperm anne adayının yumurtasında bulunan sitoplazmaya enjekte edilir.

Mikroenjeksiyon nasıl yapılır?

Mikroenjeksiyon uygulamasında mikromanipülasyon isimli bir teknik uygulanır. Küçük cerrahi aletler yardımıyla erkekten sperm alınır ve direkt olarak yumurtaya özel bir mikroskop yardımıyla enjekte edilir. Mikroenjeksiyon uygulamasının adımları şu şekildedir;

  • Öncelikle erkekten sperm örneği alınıyor. Daah sonra meni içinde sperm bulunamadıysa testislerden çıkarılıyor.

  • Yumurtalıklardaki yumurta hücreleri özel bir yöntem sayesinde çıkarılıyor.

  • İçi boş olan küçük bir iğne yardımıyla sperm yumurta hücresinin içine enjekte ediliyor.

  • Enjeksiyon işlemi tamamlanınca döllenen yumurtanın büyümesi ve gelişmesi bekleniyor.

  • Döllenen yumurta yeterli bir büyüklüğe gelince embriyoya yerleşebilmesi için rahim içine transfer ediliyor.

Mikroenjeksiyon yönteminde taze ya da dondurulmuş spermler kullanılabiliyor. Ancak iki yöntemde de gebelik oranında bir fark söz konusu değildir.

Mikroenjeksiyon ile tüp bebek yönteminin farkı nedir?

Mikroenjeksiyon yönteminde bir tane sperm hücresi ve bir yumurta üzerinden laboratuvar üzerinde gebelik gerçekleştiriliyor. Tüp bebek işleminde ise çok sayıda sperm hücresinin anne adayından alınan bir yumurta hücresine laboratuvar ortamında etrafına yerleştirilmesiyle  spermlerden birinin yumurtayla birleşmesi beklenir.

Tüp bebekte laboratuvar ortamı dışındaki tüm süreç normal gebelik gibi olmasına karşın mikroenjeksiyon yönteminde sorunlu sperm hücresinin doğru yöntemle gebelik oluşturulması için yumurtaya enjekte edilmesi gerekiyor. Mikroenjeksiyon yönteminde dışarıdan yapılan müdahale ile gebelik oluşturulur. Yani döllenmeyi gerçekleştirecek sperm hücresi yumurtaya aktarılır.  Bu özelliği sayesinde mikroenjeksiyon  tüp bebek tedavisine göre gebelik olasılığı çok daha yüksek olan bir işlemdir.

Hangi durumlarda mikroenjeksiyon yöntemi uygulanır?

Mikroenjeksiyon yöntemi son yıllarda birçok merkezde yapılmaya başlanan ve birçok çift tarafından tercih edilmeye başlayan bir yöntemdir. Mikroenjeksiyon yöntemi şu durumlarda uygulanabilir;

  • Daha önce tüp bebek tedavisi deneyen ancak başarılı döllenme olmadığında,

  • Daha önce tüp bebek tedavisi denediğinde döllenme oranı düşük olduğunda,

  • TESE gibi cerrahi işlemler sonucunda sperm belirlemesi yapılan kişiler, sperm sayısında şekil, sayı ve morfoloji açıdan sorun olduğunda mikroenjeksiyon yöntemi uygulanabilir.

Mikroenjeksiyon yöntemi başarı oranı klasik tüp bebek yöntemlerine göre çok daha yüksek olduğu için birçok çift tarafından tercih edilmektedir.

Mikroenjeksiyon riskleri nelerdir?

Tüm cerrahi müdahalelerdeki kadar mikroenjeksiyon yöntemi de riskler barındırabilir. Bu  işlemde görülen riskler şöyle sıralanabilir;

  • Yumurta hücresine zarar verilebilir.

  • Döllenme sonrası embriyo istenen büyümeyi yakalayamayabilir.

Bu işlemler her doğum tedavisinde olabilecek bir risktir. Spermin alınmasından sonra erkek için bir risk görülmez. Erkek için güvenli ve başarı oranı yüksek bir uygulamadır.

Kaynak: https://ivoxtupbebekmerkezi.com/