ANKARA (AA) - Yıldız kızlar kılıç kategorisinde Avrupa şampiyonu olan milli eskrimci Deniz Selin Ünlüdağ, zorlu bir sürecin ardından bu başarıya ulaştığını söyledi.

Anadolu Ajansı (AA) Spor Masası'na konuk olan Türkiye Eskrim Federasyonu Başkanı Murat Atalı ve milli sporcular Deniz Selin Ünlüdağ ile Aylin Çakır, AA Spor Haberleri Yayın Yönetmenliği yönetici ve editörlerinin sorularını yanıtladı.

Altın madalyaya giden süreci anlatan Deniz Selin Ünlüdağ, eskrim için yaşadığı şehri değiştirdiğini vurguladı.

Doğup büyüdüğü İzmir'den üç yıl önce Ankara'ya taşındığını belirten Deniz Selin, "Zorlu bir süreçti. Hayatımı değiştirdim." dedi.

Deniz Selin, Ankara'daki Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezi'nden (TOHM) yetiştiğini dile getirerek, "Okul öncesi ve sonrası sabah akşam antrenman yapıyorum. Gerçekten zor bir hayatım var. Bu sezon ayak bileğimden sakatlık geçirdim. Uzun süre antrenmanlara gidemedim. Derece beklediğim maçlardan derecesiz döndüm. Benim için çok zor oldu. Yine de bırakmadım, devam ettim." diye konuştu.

"Her zaman kendimden emindim. Bu küçüklüğümden beri öyle." diyen milli sporcu, eskrimin hayatındaki yerine ilişkin şunları söyledi:

"Piste çıktığımız an özellikle hayat benim için duruyor. Öyle tatlı bir heyecan ki anlatılmayacak kadar özel. Eskrim çok eğlenceli bir spor. Eskrimi çok seviyorum. Çok sayıda ülkeden tanımadığınız insanlarla maç yapıyorsunuz. Yendiğinizde ya da kaybettiğinizde hiç fark etmiyor, size tatlı bir mutluluk veriyor."

Deniz Selin, ailesinin de geçen yıl Ankara'ya yerleştiğini belirterek, onların gelişiyle performansının daha da arttığının altını çizdi.

Hafta içi TOHM'da kalmaya devam ettiğine işaret eden milli eskrimci, "Her şeyin bir zorluğu oluyor. İzmir'den sonra Ankara'ya biraz adapte olmak zordu. Ama bu süreci kolay atlattım. Ailem şu an yanımda olduğu için çok mutluyum. Bana gerçekten çok moral veriyorlar. Onların gelmesi benim için çok iyi oldu, performansım arttı. Onlara çok teşekkür ederim. Ailemin en küçük kızıyım. Gelip bana destek olmaları çok güzel." ifadelerini kullandı.

Son dönemdeki başarılarda önemli pay sahibi Türkiye Eskrim Milli Takımlar Başantrenörü Valery Shturbabin'den de bahseden Deniz Selin, şunları kaydetti:

"Valery benim için antrenörden çok baba yarısı. Çünkü 3 yıldır onunla çalışıyorum. Bana her şeyden önce sıkı çalışmayı, disiplinli olmayı öğretti. Bir sporcunun başarısı, sıkı çalışmasının ve disiplinli olmasının sayesindedir. Başarılı olduğumuzda şımarırsak derece artık gelmez. Disipline ve sıkı çalışmaya bağlı kalarak hayatımıza devam ediyoruz. Yeri geliyor çok zor zamanlar oluyor ama insan sevdiği işi yapınca gerçekten bu hiç önemli olmuyor. Valery benim için çok değerli bir antrenör. Türkiye eskrimi için de öyle. Valery insani ve sporcu karakterimi de bütünleştirmemde çok yardımcı oldu. Bana hep iyi şeyler kattı. Bu sayede başarılar geliyor."


- "Büyüklerde de başarabiliriz"


Avrupa Şampiyonası'nda genç kadınlar kılıç kategorisinde bronz madalya kazanan Aylin Çakır ise başarıyı büyükler kategorisine de taşıyacaklarına inandığını dile getirdi.

Aylin, 9 yıldır eskrim yaptığını anlatarak, "Okul bazen zorladı ama vazgeçmeden, pes etmeden devam ettik. Sonuçlarını görüyoruz. Büyüklerde neden olmasın. Herkesten daha çok çalışarak bunu da başarabileceğimizi düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Ailesiyle Bursa'da yaşayan milli eskrimci, "Ailem bana her konuda destek oluyor. Bütün isteklerimi yerine getiriyorlar. 2020, en yakın olimpiyatlar. Hedefimiz o ama çok deneyimli, yaşları büyük sporcular var. Çok çalışırsak neden olmasın ama 2024 daha gerçekçi bir hedef." şeklinde görüş belirtti.

Aylin Çakır, başantrenör Valery Shturbabin'in Türk eskrimine kattıkları hakkında ise şöyle konuştu:

"Valery ile kamptan kampa çalışıyorum. Çok disiplinli bir antrenör, çok dakik. Hiçbir şekilde hatalara tolerans göstermiyor. Bunların dışında mental olarak da bizi başarıya hazırlıyor. Türkiye'de Valery yokken bu yoktu. Sporcular fiziksel olarak belki çalışıyordu ama zihinsel anlamda hazır olmadıklarından başarının gelmesi de mümkün olmuyordu. Bu çok önemliydi ve bunu Türkiye'ye getirmeyi başardı."

(Bitti)