KAHİRE (AA) – AYDOĞAN KALABALIK - Geçen hafta 75 muhalifi idam cezasına çarptıran Kahire Ceza Mahkemesi, "borsada manipülasyon" olarak bilinen davada Mısır'ın devrik lideri Hüsnü Mübarek’in oğulları Ala ve Cemal Mübarek hakkında geçen cumartesi günü tutukluluk kararı verdi.

Ala ve Cemal Mübarek'in yanı sıra 7 büyük iş adamının da yargılandığı "Mısır Ulusal Bankası'nın satışında usulsüzlük" davasını 20 Ekim'e erteleyen mahkemenin, duruşma tarihine kadar “Ala ve Cemal Mübarek'in tutuklanmasına” hükmetmesi dikkati çekti.

Mübarek’in 30 yıllık yönetiminin sona erdiği 25 Ocak Devrimi’nin ardından gözaltına alınarak, "Cumhurbaşkanlığı Sarayı için ayrılan 16 milyon dolarlık ödeneği zimmete geçirme" suçlamasıyla yargılanan "Mübarek kardeşler" 3 yıl hapis yatmıştı.

Ocak 2015’de tahliye olan "Mübarek kardeşler", bu sürede siyasetten uzak sade bir hayat yaşamayı tercih etti. Devrik lider Mübarek ve eşi hiçbir aktiviteye katılmazken Cemal Mübarek’in birkaç küçük çaplı davete katıldığı gözlendi.

Mısırlı hukukçular, kararın Mübarek’in oğullarına suç isnat etme anlamına gelmediği, mahkemenin mali teminat görmesi durumunda Mübarek kardeşlerin 20 Ekim’deki duruşmada serbest bırakılabileceğini öngörüyor. Mahkemenin sanıkları serbest bırakması ya da haklarında hapis kararı verme ihtimali bulunuyor.

- Ala ve Cemal Mübarek

Ala Mübarek (58) babasının 30 yıllık Cumhurbaşkanlığı döneminde daha çok iş hayatını tercih etmiş ve iş çevrelerinde ağırlık gösteren bir isim olarak ön plana çıkmıştı. Ancak hangi alanlarda faaliyet gösterdiği hakkında kamuoyuna yansımış fazla bilgi bulunmuyor.

Ala Mübarek’in Muhammed ve Ömer adındaki oğullarından büyüğü 2009 yılında 13 yaşında aniden fenalaşarak vefat etti. Cumhurbaşkanı Mübarek’in o dönemde torunu Muhammed'in ölümüne çok üzüldüğü ve ağladığı konuşulmuştu.

25 Ocak Devrimi’nin ardından Mübarek döneminin İçişleri Bakanı Habib el-Adli ve diğer 6 yetkili ile birlikte, göstericileri öldürmeye ortak olma suçundan 2011 yılında tutuklandı. 3 Ağustos 2011 tarihinde ilk kez yargıç karşısına çıktı. 2012 yılında bu davadan berat etmiş olmasına rağmen, “borsada manipülasyon” davası yüzünden tahliye edilmemişti.

Cemal Mübarek (57) 2000 yılından itibaren babası tarafından kurulan Ulusal Demokratik Parti’ye üye olarak siyaset sahnesine çıkmaya başladı, 2002’de partinin Siyaset Komisyonu Sekreterliği görevine getirilmesinin ardından aktif siyasete başladı.

Cemal'ın ülke siyasetinde aktif olmaya başlamasının ardından, "Suriye'de olduğu gibi yönetimin babadan oğula geçeceği" söylentileri ülkede kulaktan kulağa yayıldı. O dönemde "Mısır ordusunun sivil bir cumhurbaşkanının iş başına gelmesinden rahatsız olacağı" konuşuluyordu.

Devrim esnasında Ordu'nun Mübarek'e destek vermemesi, daha çok "hakem" rolünü üstlenmesinin en önemli nedenlerden birinin, "Mübarek'in yönetimi oğluna bırakma eğilimiyle ülkede saltanatın yeniden başlaması endişesi" olduğu yazılıyordu.

Cemal Mübarek’in Cumhurbaşkanı olacağı tartışmaları, 18 gün süren devrim sürecinde de televizyon kanallarında konuşulmuş, Mısır’da yayın yapan El-Masri el-Yevm Gazetesi'nin o dönem ki genel yayın yönetmeni Megdi Cellad, bir televizyon programında, “Cemal Bey’in Cumhurbaşkanı olmasında bir sakınca görmüyorum, ancak babası ile arasında başka bir ismin görev yapması daha uygun olur.” demişti.

- İhvan ve Mübarek kardeşler

Mısır kamuoyunda "Mübarek kardeşler" davasının yolsuzluk suçlamasıyla açıldığını ve yargılamanın da yine aynı doğrultuda olduğunu herkes biliyor. Mısırlı yetkililer de davanın siyasi olmadığını defalarca dile getirdi. Ülke dışındaki muhaliflerden başka hiç kimse aksini iddia etmiyor.

Ancak sokaktaki sıradan vatandaş bile konunun başka boyutlarının olma ihtimalinden söz ediyor. Perde arkasında başka pazarlıkların yapılabileceğini düşünüyor.

Bazı Mısırlılar, Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) yetkililerinin de aralarında bulunduğu bin 589 kişinin mal varlığına el konulmasını hatırlatarak, İhvan konusunun ülke ekonomisiyle alakalı olduğunu ve Mısır yönetiminin "Mübarek kardeşler" meselesinde takıntılı olduğunun altını çiziyor.

Bir başka görüş ise konunun perde arkasında siyasi bir mücadele olduğu yönünde. Bu görüşte olanlar özellikle Cemal Mübarek’in işin içinde olmasının meseleyi siyasileştirdiğini öne sürüyor.

Adının açıklanmasını istemeyen Mısırlı bir gazeteci, “Bu, Mısır derin devletinin daha derin devlet ile hesaplaşmasıdır.” ifadesini kullandı.

Mısır’da sadece “Müslüman Kardeşler Teşkilatı" değil, ayni zamanda “Mübarek kardeşler” davası da öne çıkan gündemin başlıkları arasında yerini alıyor.