KAHİRE – AYDOĞAN KALABALIK - Mısır'da cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde başlayan medyaya yönelik sıkı kontrol ve sert uygulamalar seçimlerden sonraki süreçte de devam ediyor.

Medya mensupları, yönetimin gazetecilere yönelik katı tutumunu çalışma alanları ve özgürlüğün kısıtlanması olarak değerlendirirken, yetkililer yasaların hayata geçirilmesi olarak yorumluyor.

Mısır'da kritik konularda eleştirel haber yapan basın kuruluşlarına yönelik farklı uygulamalara başvuruluyor. Kapatma, engelleme, para cezası, gazetecilerin gözaltı alınması ve yargı süreçleri bunlar arasında yer alıyor.

Bazı gözlemciler, Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin haziran ayında başlayacak ikinci döneminde yönetimin medyaya karşı tutumunda bir iyileşme olabileceğini öngörüyor.

- Mısır'da yerel ve yabancı medya

Mısır'da Nisan 2017'de kurulan Medya Organize Yüksek Konseyi, Mısr el-Yevm gazetesini, geçen mart ayında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, "seçmenlerin devlet tarafından toplandığı" ile ilgili manşetinden dolayı 150 bin cüneyh (8 bin 500 dolar) para cezasına çarptırdı.

Ayrıca söz konusu gazete özel bir kuruluş olmasına rağmen Genel Yayın Yönetmeni Muhammed es-Seyyid Salih görevinden alındı.

Masr el-Arabiya internet gazetesine ise New York Times'ın haberini manşete taşıdığı gerekçesiyle 50 bin cüneyh (2 bin 950 dolar) para cezası verildi.

Mısır güvenlik güçleri tarafından cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarının açıklanmasından iki gün sonra, 4 Nisan'da Masr el-Arabiya bürosunda kontrol yapıldı.

Yaklaşık 100 kişinin çalıştığı gazete kapatılırken, Genel Yayın Yönetmeni Adil Sabri gözaltına alındı.

İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada gazetenin "ruhsatsız" olduğu için kapatıldığı ve 38 bilgisayara el konulduğu duyuruldu.

İnternetten yayın yapan gazeteye Mayıs 2017'de Mısır'da erişim engeli getirilmiş, ancak faaliyetlerini sürdürmesine izin verilmişti.

- İnsan hakları savunucularından baskılara itiraz

AA muhabirine konuşan Mısır İnsan Hakları Yüksek Konseyi üyesi Hafız Ebu Sagde, internet gazetelerinin kapatılması, gazetelere verilen para cezaları ve gazetecilerin gözaltına alınmasını "basın özgürlüğü ihlali" olarak nitelendirdi.

Yönetimin terörle mücadele nedeniyle ülkede birlik olma hedefinden hareket ettiğine işaret eden Ebu Sagde, "amaç doğru ancak uygulama yanlış" değerlendirmesinde bulundu.

Ebu Sagde, mücadele için tam tersine çok sesli ve özgür bir medyaya ihtiyaç olduğuna, ayrıca siyasi partilerin de daha aktif olması gerektiğine vurgu yaptı.

Şuruk gazetesi köşe yazarlarından Muhammed Saad Ebul Hafız da geçen yıl 500 civarında internet sitesine erişimin engellenmesi ile başlayan sürecin devam ettiğini ve ülkede medyaya yönelik baskıların son dönemde tavan yaptığını söyledi.

Ebul Hafız devletin baskı, engelleme veya satın alma yoluyla medyayı tek çatı altında toplayarak millileştirme ve tek sesli hale getirme politikası izlediğini anlattı.

Yönetime yakın isimlerin Cumhurbaşkanı Sisi'nin ikinci döneminde medyaya özgürlük verileceğini öngördüğünü ifade eden Ebul Hafız, ancak seçimlerden hemen sonra yaşananların bu söylentilerle örtüşmediğini belirtti.

Mısırlı gazeteci yazar Yasir Abdulaziz ise konuya daha olumlu yaklaşanlardan. Abdulaziz, Vatan gazetesindeki yazısında, anayasada basın özgürlüğüyle ilgili maddeler bulunduğunu hatırlatırken, bu maddelerin uygulanmasında sıkıntılar yaşandığının ve eksiklerin giderilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Abdulaziz, bir yıl önce Medya Organize Yüksek Konseyi gibi kurumların kurulmasının isabetli olduğunu, ancak bu kurumların ellerindeki yetkileri yanlış anladıklarını belirtti.

- BBC ve Reuters'ın Mısır'daki faaliyetleri

Britanya Yayın Kuruluşu BBC ve Londra merkezli haber ajansı Reuters, Mısır'da akreditasyon sorunu yaşamayan medya kuruluşları arasında yer alıyor.

Ancak son dönemde bu iki kuruluşa yönelik kısıtlamalar başladı. BBC'nin akreditasyonunun iptali istemiyle Acil İşler Mahkemesi'nde dava açıldı.

Reuters'ın Arapça yayınındaki bir özel haber de Mısırlı yetkililerin tepkisini çekti. Tepkinin ardından ajans, haberi sistemden çıkartmak zorunda kaldı.

Mısır Basın Enformasyon Kurumu Başkanı Ziya Raşvan, haberin sistemden çıkarılmasının ardından "İtirazımızda haklı olduğumuz anlaşıldı" şeklinde bir açıklama yaptı.

- Yabancı medyaya yönelik uygulamalar

Mısır'da 3 Temmuz 2013'teki askeri darbenin ardından yabancı medya kuruluşlarıyla ilgili farklı politikalar izleniyor. Bu süreçte Al Jazeera ve Katar televizyonunun ofisleri kapatıldı.

Bir otelden yayın yapan Al Jazeera ekibi gözaltına alınarak yargıç karşısına çıkarıldı. Mısır'da yönetime yakın isimler Al Jazeera'yi "düşman ülkenin yayın kuruluşu" olarak değerlendiriyor.

Filistin el-Yevm televizyonu ve Fırat Haber Ajansı gibi akreditasyon verilmeyen ancak çalışmasına göz yumulan kuruluşlar, pasif bir şekilde faaliyetlerini yürütüyor.

Üçüncü grup ise akreditasyon verilenler. Bunlar, Mısır'da rahat bir şekilde faaliyet gösterebilen BBC, CNN ve Reuters gibi kuruluşlar.

- Sisi'nin ikinci dönemi ve hükümetin kurulması

Cumhurbaşkanı Sisi'nin ikinci döneminde medyaya daha fazla özgürlük ortamı sağlanacağını öngören bazı gözlemciler, haziran sonrası ve yeni hükümetin kurulmasının beklenmesi gerektiğini söylüyor.