ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında, Etimesgut'taki Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 52 kişinin yargılandığı davaya tanık ifadeleriyle devam edildi.

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklarla taraf avukatları hazır bulundu.

Darbe girişiminin yaşandığı dönemde, tümende er olarak vatani görevini yapan O.Ö, 15 Temmuz'da birinci alay ikinci tabur komutanı sanık eski binbaşı Semih İlhan'ın şoförü olduğunu söyledi.

Semih İlhan'ın o dönem izinde olduğunu anlatan O.Ö, 20.30 civarı tabura telefon geldiğini ve "Semih komutan aradı, onu almaya gideceksin." dendiğini bildirdi.

O.Ö, kamuflajını giydikten sonra yanında araç komutanı bir uzman çavuş ile binbaşı İlhan'ı almaya gittiğini, onun da elinde kamuflajıyla eşofmanlı bir şekilde araca bindiğini kaydetti.

Tümen karargahına geçtiklerini ve İlhan'ın içeri girip kamuflajını giydikten sonra araca döndüğünü anlatan O.Ö, buradan "Çağlayan nizamiyeye sür." dedikten sonra o bölgeye gittiğini dile getirdi.

Daha sonra kuytu bir yere girdiklerini ifade eden O.Ö, "Orada sivil bir araç bekliyordu bizi. Araçtan iki albay, bir tuğgeneral indi. Bunlar bizim araca bindiler. Bir şeyler konuşuyorlar ama biz duyamıyoruz. Ondan sonra Semih İlhan bana 'Bu yeni tümen komutanınız' dedi. 'Doğrudur' dedim. Ondan sonra 'Tümen karargahına süreceksin' dediler. Onlar karargaha geçti, biz araç başında bekledik. Faaliyet izleme merkezi diye bir yer var, oraya geçtiler. Bir tek tuğgeneralin, tümen komutanının odasına doğru gittiğini gördüm." diye konuştu.

Karargahın önünde teğmenlerin de beklediğini belirten O.Ö, 10-15 dakika sonra Tümen Komutanı Tümgeneral Erdoğan Akyol'un, iki kişi tarafından başına bastırılarak sivil bir otomobile bindirilip götürüldüğünü bildirdi.

O.Ö, bir süre sonra gelen bir land aracın bagajından harita, diz üstü bilgisayar, telsiz ve plastik kelepçe bulunan kutular çıkarıldığını, bazılarının faaliyet izleme merkezine taşındığını anlattı.

- İşaretlenmiş Ankara haritası

Kendisinin de komutanı Semih İlhan'ın hizmetinde bulunduğu için bu merkezin kapısının önünde beklediğini ifade eden O.Ö, çıkarılan haritanın Ankara haritası olduğunu, 3-4 yerin işaretlendiğini gördüğünü kaydetti.

İçerideki 2 albaydan birinin nöbetçi amirin odasına gittiğini ve birlikteki diğer komutanları arayıp "Genelkurmay'a terör saldırısı var. 15 dakika içinde tankları hazırlamamız lazım." dediğini dile getiren O.Ö, bundan sonra komutanların tümen karargahında toplandığını belirtti.

Bu albayın toplanan komutanlara aynı şekilde saldırı olduğunu, bütün tankların hazırlanması gerektiğini beyan ettiğini anlatan O.Ö, daha sonra birinci alay komutanı albay Cem Tuce'nin "Bu işte bir iş var. Hiç kimse tank çıkarmayacak." dediğini dile getirdi.

O.Ö, yarbay Erdal Yetim'in de gerekirse akünün sökülüp tankların engellenmesi gerektiğini söylediğini belirtti.

Faaliyet izleme merkezi kapısında beklerken, bir astsubayın, halkın nizamiyede yoğunluk oluşturduğu, içeri girebileceği yönündeki beyanı üzerine binbaşı Semih İlhan'ın, "Zorluk çıkartanı vurun." dediğini söyledi.

Daha sonra tümen komutanının odasına çıkartılan kutulardan birinin istenmesi üzerine üst kata çıktığını, bu sırada kapıda bekleyen teğmenlerin kendisine tepki gösterip, ittiğini anlatan O.Ö, bunun üzerine tekrar aşağı indiğini belirtti.

O.Ö, uykusu geldiği için 00.30-01.00 civarında kullandığı araca geçip yattığını, gün doğumuna yakın hava saldırısı olacağı gerekçesiyle otların içine sokulduklarını ifade etti.

Sabah olduğunda da darbecilerin teslim olmaya başladığını belirten O.Ö'den, daha sonra sanık olarak salonda bulunan albaylardan araca binenleri teşhis etmesi istendi.

O.Ö, huzura çağrılan sanıklardan, sivil otomobilden inerek askeri land araca binen ve kurmay başkanı olarak tanıtılan kişinin Faruk Yaman, onunla birlikte bulunan diğer albayın ise İsa Sancaklı olduğunu teşhis etti. O.Ö, gösterilen bazı albayları da o gece orada gördüğünü belirtti.

Sanık Semih İlhan'ın "Kaçma girişimim oldu mu?" şeklindeki sorusuna ise O.Ö, "Olmadı. Zaten buna fırsatınız da olmadı." yanıtını verdi.

Duruşmaya tanık beyanlarıyla devam ediliyor.