ANKARA (AA) - Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, mevcut sistemde yıllık ortalama 97 milyar liralık yatırıma teşvik verilirken, Proje Bazlı Yatırım Teşvik Sistemi ile sadece son 6 ayda ilave 135 milyar liralık dev yatırımın desteklendiğini belirterek, "Bu yatırımların tamamı ya doğrudan yabancı yatırım ya da yabancı ortaklıdır." dedi.

Zeybekci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın katılımıyla Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen Proje Bazlı Teşvik Sistemi Tanıtım Toplantısı'nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatları ve himayesinde, Başbakan Yıldırım'ın koordinasyonunda, Türkiye Cumhuriyeti'nin ortaya koyduğu "dünyanın en kapsamlı ve etkili" teşvik sisteminin meyvelerinin toplanmaya başlandığını vurgulayan Zeybekci, "Bugün istihdamın, yatırımın, büyümenin ve gelişmenin adeta bayram günüdür." diye konuştu.

Zeybekci, Türkiye'nin, 2008 global krizinden sonra dünyanın ilk 10, Avrupa'nın ilk 3 ekonomisinden biri olma hedefine kararlılıkla yöneldiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"15 Temmuz'da bu aziz millet dünya demokrasi tarihine geçecek bir demokrasi destanı yazarken, demokrasi devrimi yaparken, aslında 'Yeter. Söz de karar da irade de bilgi ve teknoloji de milletindir ve ilelebet milletin olacaktır.' diyerek 'Tam bağımsız Türkiye' diye bütün dünyaya haykırmıştır. Artık laf üstüne laf değil, taş üstüne taş, iş üstüne iş koyma seferberliği de başlamıştır. Aslında Türkiye olarak son 15 yılda 'İman harekettir.' diyerek çıktığınız bu kutlu yolda bir Türkiye mucizesi gerçekleştirilmiştir. Son 15 yılda vergi gelirlerinin yüzde 87'sini faize ödeyerek personel maaşlarını borçlanmak zorunda kalan Türkiye artık mazide kaldı."

- "Yatırım, ekonominin genetiğidir"

Türkiye'nin, bir yandan altyapı seferberliği gerçekleştirirken diğer yandan milli gelirini 850 milyar doların, ihracatını da 160 milyar doların üzerine çıkarmayı, böylelikle dünyanın 17. büyük ekonomisi olmayı başardığına dikkati çeken Zeybekci, "Enerji ve ham madde kaynaklarını başkalarının kontrol ettiği, bilgi, teknoloji, marka, patent haklarının başkasına ait olduğu, tüketim alışkanlıkları başkaları tarafından belirlenen, dağıtım kanalları başkalarının kontrolünde ve finans imkanları başkalarının ellerinde olan bir ekonomi ortamında, Türk mucizesini başarmanın sihirli formülü, milletin kesintisiz iktidarı ve Cumhurbaşkanımızın yılmak bilmeyen liderliği ve azmiydi." ifadesini kulladı.

Zeybekci, bugün 'ekonomi' denilince borsalar, kur, inen çıkan hisseler, faizler konuşulurken, ekonominin bel kemiğinin aslında yatırımlar olduğunu vurguladı. Asıl marifetin teknolojiye, insana, tasarıma yatırım olduğunun altını çizen Zeybekci, "Yatırım, istihdamın, büyümenin, düşen faiz ve enflasyonun, güçlenen ekonominin genleridir, genetiğidir. Kaplumbağa ancak kabuğundan kafasını çıkarırsa yol alabilir. İşte o kafayı kabuktan çıkarmanın ekonomideki karşılığı yatırımlardır, özellikle özel sektör yatırımlarıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Sanayi devriminden beri, Türkiye'de yüksek ve orta-yüksek teknolojide yatırımların yeterince yapılamadığını belirten Zeybekci, şöyle devam etti:

"Sonuç olarak teknoloji seviyesi yüksek ürünleri, enerji, ham madde ve ara malını her daim dışarıdan almış ve sonuç olarak cari açık vermişiz. İşte bu kısır döngüyü kırmak, önemli bir adımın atıldığına şahitlik etmek için buradayız. Dünya her alanda bir teknoloji devrimi yaşıyor. Bu devrimi kaçırmamak için Proje Bazlı Teşvik Sistemi, Türkiye'nin global ekonomide etken ve güçlü bir şekilde 'Ben de varım.' cevabıdır."

- "Yıl sonunda yeni rekora ulaşacağız"

Türkiye'ye 200 yıldır fasoncu bir ekonomi düzeninin dayatıldığını vurgulayan Zeybekci, ülkenin dış ticaret açığını meydana getiren sektörleri tek tek incelediklerini söyledi. Zeybekci, sektörleri belirleyip, yatırımcılarla tek tek görüşerek her birine özel teşvikler tasarladıklarına dikkati çekerek, "Uygulamada olan teşvik sisteminde yıllık ortalama teşvik verdiğimiz yatırım tutarı 97 milyar lirayken, Proje Bazlı Yatırım Teşvik Sistemi'nde sadece son 6 ayda mevcut teşviklere ilave olarak 135 milyar liralık dev yatırımı destekliyoruz." dedi.

Zeybekci, teşvik belgelerinin dağıtım programlarını daha önce iki kez iptal etmek zorunda kaldıklarını hatırlatarak, teşvik tutarlarının ilk programda 95 milyar lira iken ikinci programda 115 milyar liraya ve üçüncü programda 135 milyar liraya çıktığını, yıl sonunda ise söz konusu teşvik programında yeni bir rekora ulaşılacağını ifade etti.

- "6 ayda 5 yıllık ilave yol alıyoruz"

Bu yatırımların cari açığa yıllık pozitif etkisinin gelecek 2-3 yılda çok güçlü şekilde hissedileceğini aktaran Zeybekci, şunları kaydetti:

"Mevcut teşvik sistemimizle yılda ortalama 2 milyar liralık yüksek teknoloji yatırımına halihazırda teşvik veriyoruz. Bugün ise Proje Bazlı Teşvik Sistemi ile ilave olarak 10 milyar liralık yüksek teknolojili yatırımı teşvik ediyoruz yani mevcut teşvik sistemimize göre yüksek teknolojili üretimde, sadece 6 ayda 5 yıllık ilave yol almış oluyoruz. Yine dış ticaret açığımızın en önemli bölümünü teşkil eden orta-yüksek teknolojide son 5 yılda yıllık ortalama 9 milyar liralık yatırıma teşvik vermişiz. Proje Bazlı Yatırım Teşvik Sistemi ile bu rakama ilave olarak sadece 6 ayda 90 milyar liralık yatırımı teşvik ediyoruz yani Türkiye'nin en çok ihtiyacı olan teknolojide 6 aylık bir sürede ilave 10 yıllık yol alıyoruz. Teşviklerimizin yüzde 10'u yüksek ve orta yüksek teknolojili yatırımlara ayrılırken, Proje Bazlı Yatırım Teşvik Sistemi'nde teşviklerin yüzde 75'i yüksek ve orta-yüksek teknolojilere tahsis edildi yani muasır medeniyet yolunda artık 8 kat hızlı koşuyoruz."

Zeybekci, yatırımların tamamının doğrudan yabancı yatırım ya da yabancı ortaklı olduğunu vurgulayarak, bunun da Türkiye ekonomisinin, "Türkiye yatırım yapılabilir olmaktan çıkıyor." diyenlere bir yanıtı olduğunu dile getirdi.

Türkiye'nin hedefinin dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmek olduğunun altını çizen Zeybekci, "Senede 1 milyon 250 bin ilave istihdam yaratma ihtiyacımız için yüzde 6'nın üzerinde büyümek zorunda olan Türkiye, böylece ihracatını artıracak, ithalatını düşürecek, dolayısıyla cari açığını istenilen seviyelere indirecek, yabancı yatırımları artıracak, borçlanmaya ihtiyacını minimuma indirecektir." diye konuştu.