Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, “Devlet kesinlikle şekerden, şeker fabrikalarından elini çekmemelidir. Şeker fabrikalarında üretimi garanti altına alacak ‘Üretici-İşçi-Devlet’ eş güdümlü model hayata geçirilmelidir" dedi.

Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası Genel Başkanı Gök, Türkiye’nin şeker sektörüyle ilgili basın açıklamasında bulundu. Gök, Türkiye’nin demokrasi, insan hakları ve kalkınma yolundaki çabasının, sadece kendi sınırları içerisinde değil, bölgesinde ve dünyada da bir istikrar ve güç merkezi olacağını kaydetti. Türkiye’nin tüm dünyaya örnek ülke olma yolunda emin adımlarla ilerlemeye devam ettiğini ifade eden Gök, "Yapay tartışmalar, suni gündemler ve kısır çekişmeler, özellikle ekonomimiz üzerinde içeriden ve dışarıdan yürütülen linç girişimleri Türkiye’nin önünü kesmeye yöneliktir. Türkiye, tüm olumsuzluklara rağmen dinamik ve toparlanma yolundaki ekonomisiyle, modern devlet yapısıyla, demokratikleşme yolunda daha efektif adımlar atmalı, güçlü ordusuyla, uluslararası alandaki siyasi ve stratejik etkinliği ve zengin insan kaynağını iyi değerlendirerek fark yaratan ülke olma yolunda ilerlemelidir” diye belirtti.

"Yeni Şeker Kanunu hazırlanmalı"

Şeker-İş Sendikası’nın 2018 yılında özellikle şeker fabrikalarının özelleştirilmesine ilişkin bir çok olumsuzlukları yaşadığını belirten Gök, “Bu bağlamda sendikamızın yürüttüğü çalışmalar doğrultusunda yetkili makamlara hazırladığı dosyalarla yaptığı sunumlar, bugün geç de olsa bir kez daha şeker fabrikaları konusundaki haklılığını ortaya koymuştur. Buradan çıkartılması gereken en önemli ders, devlet kesinlikle şekerden, şeker fabrikalarından elini çekmemelidir. Şeker fabrikalarında üretimi garanti altına alacak ‘Üretici-İşçi-Devlet’ eşgüdümlü model hayata geçirilmelidir. Şeker Fabrikalarının yeniden yapılanmasında AB örneklerindeki geçiş süreci esas alınarak uzun vadeye yayılmalıdır. Üreticisinden işçisine tüm tarafların yüzünü güldürecek Yeni Şeker Kanunu hazırlanmalıdır. Şeker sektörünü düzenleyici ve denetleyici kurum olan Şeker Kurumu yeniden özerk yapıya kavuşturularak işlevi artırılmalıdır. Türkiye açısından stratejik öneme sahip şeker sektöründe kurumsal süreklilik ve sürdürülebilirliğin güvencesi olan şeffaf ve hesap verilebilir kurumsal yapı ülkeler arası rekabet ve Türkiye’nin şeker sektöründeki milli menfaatleri açısından da önemli etken olup acilen hayata geçirilmelidir. Yeni düzenlemeyle bağımsız kurum otoritesi yaptırım-düzenleme ve denetleme yetkisiyle şeker piyasasındaki gelişmeleri açık ve şeffaf bilgi erişimiyle kamuoyuna duyurmalıdır. Bu, Milli Şeker Sektörünün uzun vadede gelişimi açısından çok önemlidir" ifadelerinde bulundu.

"Milli ve yerli şeker sanayimizin ihracat hedefli üretimi artırılmalı"

Milli ve yerli şeker sanayimizin ihracat hedefli üretimi artırılması gerektiğine işaret eden Gök, "Şeker pancarı tarımı için iklim ve coğrafi şartlar açısından en elverişli olan topraklarımızda ülkemiz ekonomisi için yüksek katma değer yaratan ihraç amaçlı C şekeri üretiminin farkına varılmalı, üretimde inisiyatif şirketlerin değil, devletin elinde olmalıdır. Şeker fabrikalarının gerekli alt yapı ve modernizasyonu yapılmalıdır. Özelleştirilen şeker fabrikalarında üretimde devamlılık sağlanmalıdır. Şeker pancarı üretimi desteklenmeli, şeker pancarı stratejik ürünler kapsamına alınarak tescillenmeyi ve bu konuda kamu spotları hazırlanmalıdır Türkşeker bünyesinde yüzde yüz Türk işçisinin alın teriyle başta Savunma Sanayimiz olmak üzere her türlü ağır silah, yedek parça, dizel otomobil ve insanlı-insansız uçak motoru yapabilecek kabiliyetteki Milli ve Yerli Makine fabrikalarımız yeniden hayata geçirilmelidir. Türkiye’nin gelecekteki önemli yakıtı biyoetanol için özel ’Biyoyakıt Üretim Üsleri’ kurulmalı, bu bağlamda Ağrı, Erciş gibi Doğu Anadolu’daki şeker fabrikaları sisteme uygun hale getirilmelidir. Nişasta Bazlı Şeker üretiminde belirlenen kotanın üzerine çıkılmamalıdır. NBŞ kotaları AB ülkeleri seviyesine indirilmelidir. Ölümlü iş kazalarının önüne geçecek tedbirler alınmalı ve taşeronlaşmanın önüne geçilerek, kalifiye eleman istihdamı sağlanmalıdır" diye belirtti.