ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığının Beştepe Karargahı'ndaki eylemlerle ilgili 244 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada sanıklar, avukatları ve müştekiler hazır bulundu.

Duruşmada, darbecilerden oluşan 38 kişilik sözde Yurtta Sulh Konseyi'nin üyelerinden olan eski kurmay yarbay Ertuğrul Terzi savunma yaptı.

Olay tarihinden yaklaşık 2 ay önce Mamak'taki 28. Mekanize Piyade Tugayında görevlendirildiğini anlatan sanık Terzi, 17 yıllık görev süresince mekanize birliklerde çalışmadığı için birliğin genel durumunu öğrenme amacıyla araç, silah ve personele yönelik faaliyetler yaptırdığını ifade etti.

Bu faaliyetlerin darbe girişimine yönelik olduğu iddialarını kabul etmediğini belirten Terzi, darbe girişiminden önce oluşturulan personel listesine ilişkin de 28. Mekanize Piyade Tugayı'nın Kolluk Kuvvetlerinin Toplumsal Olaylarda Desteklenmesi (KOKTOD) görevinin bulunduğunu söyleyerek, güncel olmayan listelerin olası KOKTOD veya alarm durumunda hızlı hareket edilmesini sağlama amaçlı oluşturması emrini verdiğini aktardı.

Sanık Terzi, darbecilerin kendi aralarında hızlı iletişimi sağlamak için kurdukları "Türkiyem" adlı WhatsApp grubunun varlığından haberdar olmadığını, bu grupta yazışma yapmadığını ve Yurtta Sulh Konseyi üyesi olmadığını savundu.

Darbe girişimin yaşandığı 15 Temmuz'da rutin olarak sabah saatlerinde mesaisine başladığını anlatan sanık Terzi, akşam saatlerinde evine gitmek için hazırlandığını, Ercan Türkben'i aradığında kendisine alarm verildiğini, Genelkurmay'da çatışma olduğunu söylediğini beyan etti.

Bunun üzerine aradığı kurmay başkanı Savaş Kabaklı'nın, Türkben'in söylediklerini doğruladığını ve KOKTOD kapsamında bütün personeli mesaiye çağırmasını istediğini belirten sanık Terzi, tabur personelinin birliğe gelmesinden sonra 16 Temmuz 2016 saat 00.10'da Genelkurmay'a gitmek için birlikten çıktıklarını aktardı.

Yoldayken telefonla aranması üzerine Jandarma Genel Komutanlığında da çatışma çıktığını öğrendiğini ve kendisine Jandarma Genel Komutanlığı'na takviye olması emrinin verildiğini dile getiren Terzi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Saat 01.30 gibi Jandarma Genel Komutanlığına vardık. Bu sırada bölgeye helikopterden atış yapılıyordu. Karargah önüne gittiğimde burada toplanan öfkeli bir kalabalık vardı. Etrafımızı sarmaya başladılar. Bilmeden ve istemeden öfkeli bir kalabalığın ortasında kaldık. Bazılarının elinde bayrak, bazılarında sopa vardı. Ben oraya terör saldırısına karşı takviye maksatlı gönderildim. Bu ruh hali ve psikoloji içinde geldiğim Genel Komutanlıkta bölük komutanlarına, kendi emniyetlerini sağlamalarını ve karargah çevresinde emniyet çemberi oluşturulmasını söyledim. Ateş etmemeleri emri vermeme rağmen nereden geldiğini bilmediğim yoğun ateşten ve hava unsurlarının faaliyetlerinden ötürü havaya ikaz amaçlı ateş etmelerini söyledim."

- Darbe girişimini 19 Temmuz'da öğrenmiş

Jandarma Karargahı önünde kendisi ve maiyetindeki askerlerin halka ateş etmediğini savunan Terzi, karargah önünde toplanan vatandaşlardan kendilerine doğru ateş edildiği iddiasında bulunması üzerine müştekilerden Terzi'ye "yalan söylüyor" denilerek tepki gösterildi.

Olay gecesi yaşananların darbe girişimi olduğunu bilmediğini, vatandaşların ve polislerin de kendisini uyarmadığını belirten Terzi, "Ben darbe girişimi olduğunu 19 Temmuz'da gözaltındayken polislerden öğrendim." ifadelerini kullandı.

- "İki genci vurduğunu gördüm"

Darbe girişimi gecesi 2 kişiyi öldürdüğüne ilişkin kendisine iftira atıldığını ileri süren sanık Terzi, sivil vatandaşlara silahını doğrultmadığını öne sürerek suçlamaları kabul etmedi.

Sanık Terzi'nin, darbe gecesi emrindeki askerlere, "Ölmek var dönmek yok" dediğine ilişkin sanık savunmalarını kabul etmediğini söylemesi üzerine sanıklardan eski üsteğmen Kürşat Yaman, "Duydum, benim yanımda söyledin." diyerek Terzi'ye tepki gösterdi.

Bunun zerine Mahkeme Başkanı Abdullah Köksal, Yaman'a söz hakkı tanıdı.

Sanık Yaman, olay akşamı Terzi'nin kendisine cephaneliğin kapısını kırması emrini verdiğini, yaralıları almaya gelen ambulansların geçişine de izin vermediğini bildirdi.

Terzi'nin, "Ölmek var dönmek yok" dediğini duyduğunu aktaran Yaman, "Yalan söylüyor. O iki genci vurduğunu gördüm. Açık ve net bir şekilde gördüm. Beyanlarına katılmıyorum. Bizi bu hale soktuğu için de Allah belasını versin diyorum." ifadelerini kulandı.

Duruşmanın görülmesine Terzi'nin çapraz sorgusuyla devam ediliyor.

- İddianameden

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede Sanık Terzi'nin, 15 Temmuz 2016'daki FETÖ'nün darbe girişimi esnasında görevli olduğu 28. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığından Jandarma Genel Komutanlığına zırhlı araçlarla geldiği, görevinin karargah önünde bulunan yolun güvenliğini sağlayarak karargaha yapılacak olası müdahalenin önlenmesini sağlamak olduğu belirtildi.

Yurtta Sulh Konseyi üyesi olduğu gerekçesiyle Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinde de yargılanmasına devam edilen Terzi'nin, "Olay gecesi bazı askerlerin yaptıkları eylemlerden caymaları sebebiyle bir kısım şüphelileri tehdit ettiği, ayrıca şüphelinin demokrasiyi korumak amacıyla meydanlara çıkan vatandaşlarımıza öldürme kastıyla HK-33 piyade tüfeği ile ateş ettiği" kaydedildi.

İddianamede Terzi'nin, diğer Yurtta Sulh Konseyi üyeleri ile olay günü mesajlaştığı, cüzdanı ve iş yerindeki aramada krokilerin ve haritaların ele geçirildiği anlatıldı.