HATAY (AA) - LALE KÖKLÜ - Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, Suriye'deki mazlumların tek umudunun Türkiye olduğuna dikkati çekerek, "Bu insanların tek bir umudu biz kaldık. Bu insanları tekrar hayata, normale dönmesi için bugün onların sesini yükselten, onların vicdanını temsil eden bizler kaldık. Bugün Mehmetçiğimiz bu kriz bitsin diye fedakarlık yapıyor." dedi.

Kınık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Zeytin Dalı Harekatı'nın başladığı günden bu yana kendilerinin de bu operasyonun insani boyutunda yer aldıklarını söyledi.

Harekatın insani maksatla başlatılan bir operasyon olduğunu belirten Kınık, "Buradaki terör unsurlarını temizleyerek insanları özgürleştirmek ve bu bölgenin asli sahiplerine tekrar iade etmek için yapılan bir operasyon. Bir taraftan askeri operasyon yürütülürken Silahlı Kuvvetlerimizin sivillerin bu anlamda süreçten olumsuz etkilenmemesi için azami dikkat gösterdiğini görüyoruz, bir taraftan da bizler insani yardım aktörleri olarak Kızılay, AFAD ve diğer insani yardım aktörleri olayın başından beri sivillere anında ulaşmak ve yaraları anında sarabilmek için bölgede eşgüdümle çalışıyoruz." diye konuştu.

Teröristlerden temizlenen yerleşim birimlerinde yaşayanların listelerinin oluşturulduğunu, ihtiyaçlarının tespit edildiğini kaydeden Kınık, bu insanlara düzenli olarak Türk Silahlı Kuvvetleri ve AFAD ile eşgüdüm halinde insani yardım ulaştırdıklarını bildirdi. Kınık, "Afrin içerisinde özellikle Bülbül, Cinderes ve Afrin şehir merkezi gibi bölgelere yaklaştıkça buralardaki bizim insani yardım operasyonumuzun büyüklüğü ve yaygınlığı da artmış olacak." dedi.

- "YPG unsurları ve Suriye rejimi, sivillerin çıkışına izin vermiyor"

Kınık, Türk Kızılayı olarak Afrin'deki önceliklerinin buradaki ihtiyaç sahibi sivillerin operasyondan zarar görmemesi olduğunu vurguladı.

Sivillerin özellikle çatışma bölgelerinden uzaklaştırılması için bir lobi çalışması yürüttüklerini anlatan Kınık, şunları paylaştı:

"Gerek Birleşmiş Milletler nezdinde gerekse çatışan unsurlara yönelik bu baskıları oluşturacak mekanizmaları çalıştırmaya gayret ediyoruz. Afrin içerisinde 323 bin insan yaşıyor, bunların yaklaşık 125 bini Halep'ten, Halep'in kuzeyinden Afrin'e göçmüş insanlar ve bu insanlar Afrin'den çıkmak istiyorlar ve tekrar Halep'teki eski yerlerine dönmek istiyorlar ama maalesef YPG unsurları ve Suriye rejimi, Halep yollarını açmadığı için bu sivillerin çıkışına izin vermiyor. Aslında burada en basit yapılması gereken bu terör örgütleriyle savaş edilirken buradaki sivillerin tahliye edilmesi. Biz gerek İdlib gerek Azez gerekse de Afrin'in kuzeyinde bu anlamda sivillerin barınabileceği yerler hazırladık, hazırlıyoruz. Eğer çatışma bölgelerinde çatışan unsurlar izin verseler bu insanlar buraya sığınacaklar ama maalesef bu insanlar canlı kalkan olarak kullanılmak istendiği için buna izin verilmiyor."

- "Dünya gözlerini kapadı"

Suriye'deki ihtiyaç sahiplerinin kendilerini beklediğini aktaran Kınık, Türk Kızılayının görevlilerini gören sivillerin yaşadığı sevince dikkati çekti.

Türkiye'nin bu kişiler için sığınılacak bir liman olduğunu ifade eden Kınık, "Aslında bu insanların tek bir umudu biz kaldık. Bu insanları tekrar hayata, normale dönmesi için bugün onların sesini yükselten, onların vicdanını temsil eden bizler kaldık. Bugün Mehmetçiğimiz bu kriz bitsin diye fedakarlık yapıyor. Kolileri gördüklerinde Türk Kızılayının hilalini ve bayrağımızı gördüklerinde içinden çıkan gıda maddelerinden daha fazla seviniyorlar çünkü bu aslında sığınılacak bir liman anlamına geliyor, korunulacak bir liman anlamına geliyor. Dolayısıyla insanlar şunu hissediyorlar, 'Artık biz Türkiye'nin koruması altındayız, Türkiye, bize ulaştı'. Dolayısıyla bu, aslında bizim için en büyük övünç kaynağı ve aslında bu asaletimizle ne kadar gururlansak milletçe yerinde olur." diye konuştu.

Kınık, Suriye'nin içerisinde ihtiyaç sahibi yaklaşık 12 milyon insan bulunduğunu belirterek "Dünya gözlerini kapadı, dünya, buradaki acıların artmasını artık umursamıyor, bir ayda Guta'da bini aşkın sivil insan öldü, yani 200 çocuk, 200 kadın katledildi ve dünya bunun karşısında ne yapıyor, kuru bir iki beyanat, bununla geçiştirmeye gayret ediyor. Yani sadece tarihe kayıt düşürülüyor, biz işte şunu demiştik demek için ama bunun durdurulması için ne yapılıyor? Canı yanan bir bebek için bile aslında dünyanın ayağa kalkması gerekirken katledilen binlerden bahsediyoruz ama maalesef bugün aynı hassasiyeti göremiyoruz." ifadelerini kullandı.

Türk milletinin yardımseverliğine dikkati çeken Kınık, neredeyse herkesin yapılan yardımlara katkıda bulunduğunu sözlerine ekledi.