İSTANBUL (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Suruç'taki saldırıya ilişkin, "Bu mesele, buraya nasıl geldi? Terör örgütünü şımartmayacaksınız. Terör örgütünü şımartırsanız bu hale getirirsiniz. Terör örgütünü şımartan Muharrem İnce'dir. PKK bu şımarıklığı elde etmeseydi, bu olay olmazdı." dedi.

Soylu, TRT Haber'de canlı yayına katılarak, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Suruç'taki saldırıya ilişkin Soylu, demokrasinin bu tuzakları hep atlattığını ifade ederek, geçmiş dönemlerde de ilçe başkanları ve yardımcılarına, milletvekili adaylarına yönelik bu tür saldırıların yaşandığını söyledi.

Türkiye'de demokrasiyi, hak ve özgürlükleri ortaya koyanların, Avrupa ve dünya desteğiyle Türkiye'yi suçlayanların bu konuda tek ses çıkarmadığını dile getiren Soylu, "Söz konusu HDP ve PKK olunca sanki ağızlar kapatılmakta, vicdanlar mühürlenmekte, gönüller kilitlenmekte, kimse bir şey söyleyemiyor." diye konuştu.

AK Parti milletvekili adayı İbrahim Halil Yıldız'ın Suruç'ta hem Türk bayrağını hem de AK Parti bayrağını sallandıran ve bu mücadeleyi sürdüren bir kişi olduğunu anlatan Soylu, Meclis'te, Osman Baydemir ile münakaşa eden Yıldız'a bu olay sonrasında terör örgütü PKK'nın tehditlerinin arttığını kaydetti.

Soylu, Yıldız'a ve ailesine yönelik PKK'nın öldürme teşebbüsünde bulunduğunu aktararak, şöyle devam etti:

"CHP ile beraber PKK, HDP Türkiye'yi parsellemişler. 'Türkiye'nin batısı, güneyi, kısmen kuzeyi ve orta Anadolu'yu CHP, doğu ve güneydoğusunu PKK ve HDP birlikte yönetelim.' Buna ait de bir paslaşma, ortak sözleşme, anlaşma uzun yıllardan beri de devam ediyor. Dönem dönem bazen birbirleriyle ayrı gözükseler de iş riske girince, aynı bugünlerde olduğu gibi hemen bir araya geliyorlar. İşte dün Sarıgazi'de Muharrem İnce mitinge gelirken HDP'liler ve PKK'lılar bayraklarıyla karşılıyor. Neden? Çünkü Demirtaş'a gitmesinin diyetini ödüyorlar. Onun hapisten çıkmasını talep etmesinin kutlamasını gerçekleştiriyorlar. Orada bir genç var (Sarıgazi'deki görüntüler) alnında da Kürdistan yazıyor. Gelinen tablo bu. Başka hiçbir şey değil. Şuradaki görüntüler hakikaten HDP, Atatürk bayrağı, Türk bayrağı, Kürdistan... Kafa karışıklığını görebiliyor musunuz? PKK, hepsi iç içe oturmuş."

Süleyman Soylu, Suruç'ta yaşanan olayın görüntülerini izlediğini dile getirerek, İbrahim Halil Yıldız'ın girdiği dükkanda karşısındaki kişinin "Ben PKK'lıyım, bu dükkana nasıl girersiniz? Artık sizin işiniz bitti." dediğini, dükkandan ayrıldığı sırada Yıldız'ın yanındaki kişiye birinin arkadan vurması üzerine arbede başladığını, silahlar ve sopalarla yaşanan arbedede bir hazırlık yapıldığının anlaşıldığını söyledi.

HDP milletvekili adayı İsmail Kaplan'ın, dağ kadrosuyla ilişkili olduğunun herkes tarafından bilindiğini belirten Soylu, Kaplan'ın 11 Haziran'da Suruç'ta yaptığı bir konuşmada "İbrahim Halil Yıldız'a, Osman Baydemir'e yaptığının hesabını soracağız." dediğini anlattı.

Soylu, "Daha önce PKK'nın görevlendirmeleri, aynı zamanda tehditler ve bu. Aynı gün Pervin Buldan Şanlıurfa ve Suruç'ta 'Toprağın altında olan kardeşlerimizin hesabını AKP iktidarından soracağız.' diyor. Bunların hepsi nefret dili, tehdit dili ve ölüm dilidir. Özellikle İsmail Kaplan'ın yaptığı. Bunu bir kere yapmıyor, Suruç kampanyasının tamamını böyle gerçekleştiriyor." şeklinde konuştu.

- "Terör örgütü şımartıldı"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, PKK sahadan tasfiye edildikten sonra doğu ve güneydoğuda baskı oluşturamadığını, bölgede huzur yaşandığını, yapılan hizmetlerle de milletin rahatladığını, PKK'dan kurtulmanın mutluluğunun yaşadığını anlattı.

PKK'nın etkin olduğu Suruç gibi bazı sınır alanları bulunduğunu ifade eden Soylu, PKK'nın 40 yıldır baskın yaparak vatandaşı rahatsız ettiğini söyledi.

Soylu, terör örgütünün şımartıldığını belirterek, şöyle devam etti:

"Bu mesele buraya nasıl geldi. Terör örgütünü şımartmayacaksınız. Terör örgütünü şımartırsanız bu hale getirirsiniz. Terör örgütünü şımartan Muharrem İnce'dir. PKK bu şımarıklığı elde etmeseydi, bu olay olmazdı. Orada milletvekilimize karşı girişilen bu provokasyon ve bu olay, ağabeyinin katledilmesi, diğer ağabeyleri, kardeşleri ve yeğenleri de yoğun bakımda, birisinin de durumu çok ağır."

Diyarbakır Barosu'nun PKK'ya müzahir olduğunu, eylemlerde ve olaylarda PKK sesini çıkaramadığında bu baronun etkin olduğunu dile getiren Soylu, "Dün yeni bir tezgah içerisindeydiler. 20-22 sivil toplum kuruluşu sözde, hepsi PKK'ya meyilli, önemli bir bölümünü kapattık ama bu tip baroydu, tabipler birliğiydi bunlara yönelik, sözde insan hakları gibi dernekler, PKK'nın tekelinde olan bazı yerler var, bunlar Suruç'a gidecekler, güya iki aileye başsağlığı dileyecekler. Bu ne demektir biliyor musunuz? Yıllar önce bunlar mahkemeler kurmuşlardı ya, buna yönelik yeni bir adımı atmayı ortaya koyuyorlar. Milletvekilimizi de aradım. 'Böyle bir randevu var mı?' diye. 'Bizden kimse böyle bir randevu talep etmedi, talep etse de kabul etmeyiz.' dediler. PKK seçimi koordine etmeye çalışıyor." ifadelerini kullandı.

PKK'nın Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da etkisini ortaya koyarken melanet üreten sivil toplum örgütlerini piyasaya sürdüğünü belirten Soylu, "Ticaret odaları da öyledir." dedi.

Soylu, Muharrem İnce'nin HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş ile cezaevinde görüşmesinin ardından PKK'nın şımardığını, arkasına CHP gibi bir meşru bir güç aldığını savundu. Soylu, "Kullandığı değerler ulusalcılık, Atatürk, çağdaşlık, laiklik. Bütün bu değerleri CHP ve Muharrem İnce, Demirtaş'ın, PKK'nın arkasına koyuverdi. Bu Türkiye'deki çok tehlikeli bir oyundur." dedi.

- "28 Şubat'ta onun gibi kaçmadım"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul'da bulunan bir grup CHP'linin, HDP'ye yüzde 1-1,5 civarında oy vereceğini dile getirerek, CHP'lilerin tehlikeli bir oyun içerisinde olduğunu söyledi.

Terörle mücadelenin devam ettiğini belirten Soylu, "Cudi'de 8 terörist etkisiz hale getirildi. Saat 06.55'te görüntü aldılar, 08.50'de operasyon icra ettiler. Biz bunu niye yapıyoruz, evlatlarımız niye mücadele ediyorlar?" diye konuştu.

Soylu, sadece Muharrem İnce'nin böyle davranmadığını anlatarak, şunları aktardı:

"Yaşlı bir adam vardı, Cumhurbaşkanı adayı, Saadet Partisi'nin, Temel Karamollaoğlu. 28 Şubat'ta buna embesil muamelesi yaptılar. 28 Şubat'ta ezik bir adamdı, yok hükmündeydi. Ailesinin yüzüne nasıl bakıyor bilemiyorum. Adamın bütün değerlerini alaşağı ettiler. Ben de 28 Şubat karşıtıydım, ilçe başkanıydım. Onun gibi kaçmadım."

İYİ Parti'nin Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener'in de Demirtaş'ın cezaevinden çıkmasını istediğini kaydeden Soylu, "Başı Muharrem İnce çekiyor. Pervin Buldan Apo'nun çıkmasını istiyor." dedi.

- Demirtaş'ın TRT'deki konuşması

Süleyman Soylu, Demirtaş'ın TRT'deki propaganda konuşmasını dinlediğini belirterek, şöyle devam etti:

"Ruh hali ortadan kalkmış. Bir cümle söylüyor. 'Bir oyluk canları var.' diyor. Bu ne demektir biliyor musunuz? Hepimizi ölümle tehdit ediyor oradan. Diyor ki, 'Bir oyla sahip çıkın bu meseleye, bu iktidarı götürelim, gereği bizim hadisemizdir.' Bu cesareti buna veren Muharrem İnce'dir. Ne yaptığını falan bilmiyor. Cahil bir adamdır, hayatında hiçbir şeyin sahibi de olmamıştır. Kendi iç rekabetlerinden dolayı 'Kemal Kılıçdaroğlu'nu alt edeceğim, daha yüksek olacağım' diye girmediği alan kalmamıştır. Şiddet, güya sol değerler, bütün siyasal müktesebat, PKK, HDP, aynı zamanda Saadet, sözde İYİ Parti. Bütün bunları bir araya getirerek, 'Seçim sonrası CHP'nin başına nasıl gelirim?' hesabını yapmak, bunu yaparken de bütün ilkeleri, prensipleri, siyasetin oluşturduğu, sağ duyuyla durulan bir anlayışı tarumar etmiş gitmiştir."

Soylu, konuşmasını analiz ettiğinde, ruh halini çok kötü bulduğu Demirtaş'ın Türkiye'ye, millete, kendisini cezaevine gönderenlere ve gönderip de sahip çıkmayanlara karşı nefret dolu olduğunu savundu.

(Sürecek)