KUDÜS (AA) - MUSTAFA DEVECİ - ABD Başkanı Donald Trump, Filistin-İsrail meselesinin çözümüne yönelik hazırladığı ve "Yüzyılın Anlaşması" diye nitelendirdiği plana, İsrail'in lehine olması sebebiyle karşı çıkan Filistin yönetimine diz çöktürmek için mali yardımları koz olarak kullanıyor.

Başkan Trump, Ocak 2017'de başkanlık koltuğuna oturduktan kısa süre sonra İsrail ile Filistin arasındaki sorunun çözümü için yeni bir plan hazırlığına başladı.

Trump'ın, "nihai anlaşma" diye nitelendirdiği "Yüzyılın Anlaşması" planının ne zaman açıklanacağı henüz net değil, ancak ABD Başkanı geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamada planda "büyük ilerleme" kaydedildiğini belirtmişti.

Her ne kadar planın detayları açıklanmasa da basına sızan bilgiler ışığında "Yüzyılın Anlaşması"nın Filistin-İsrail meselesinin çözümünden çok İsrail'in Filistin toprakları üzerindeki işgalini pekiştireceği yorumları yapılıyor.

Basında yer alan haberlere göre, planda Kudüs'ün tamamının "İsrail'in başkenti" olması, Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerinin büyük bir kısmının boşaltılmaması gibi maddeler yer alıyor. Planda ayrıca, İsrail işgali nedeniyle yerlerinden olan 6 milyona yakın Filistinli mültecinin topraklarına dönüşü konusuna yer verilmediği bu nedenle de planın Filistinli mültecilerin geri dönüş haklarının ortadan kaldırılacağı dile getiriliyor.

- Filistin yönetimi plana karşı

Filistinliler aleyhine mali yardımların dışında hiçbir maddenin yer almadığı belirtilen "Yüzyılın Anlaşması"nı zaman kaybından başka bir şey olmadığını dile getiren Filistin yönetimi plana karşı çıkıyor.

"Yüzyılın Anlaşması" planını "Yüzyılın tokadı" olarak niteleyen Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas planla ilgili ABD'li yetkililerle görüşmeye yanaşmadı.

Abbas, ocak ayında Ortadoğu turuna çıkan ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ve planı görüşmek üzere haziran ayında Ürdün, Suudi Arabistan, Mısır, Katar ve İsrail'i ziyaret eden Trump'ın damadı Jared Kushner ile görüşmeyi kabul etmemişti.

- "Anlaşma oluna kadar yardım yok"

Başkan Trump, Filistin yönetiminin "Yüzyılın Anlaşması"na karşı direncini kırmak için ABD'nin Filistin'e yaptığı mali yardımları koz olarak kullanıyor.

Washington, ilk olarak Ocak 2018'de Filistin'e yapacağı 125 milyon dolarlık yardımın 65 milyon dolarlık bölümünü 'tekrar gözden geçirmek üzere' askıya aldığını açıkladı.

Trump yönetiminin Filistin'i baskı altına alma çabasının ayak sesleri olan bu adımı 25 Ağustos'ta, Başkan Trump'ın talimatıyla Filistin'e yapılması planlanan 200 milyon dolarlık ekonomik yardımın başka yerlere aktarılacağı açıklaması takip etti.

Filistin yönetimi üzerindeki baskıyı artırmayı hedefleyen Trump yönetimi, 31 Ağustos'ta ABD'nin Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansına (UNRWA) mali yardımları tamamen durdurma kararı aldı.

Kararın ardından geçen hafta perşembe günü konuşan Trump, Filistin yönetimi ABD'nin ara buluculuğunda İsrail ile yapılması öngörülen barış görüşmelerine katılmayı kabul edinceye kadar Filistin'e mali yardımda bulunmayacaklarını kaydetti.

- ABD hastahanelere dahi yardımı kesti

Kurduğu baskıya rağmen Filistin'in direncini kırmayı başaramayan ABD yönetimi, Filistinlilere yönelik baskıları bir adım öteye taşıdı.

İsrail'in Haaretz gazetesine konuşan ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili, Washington'un işgal altındaki Doğu Kudüs'te yaşayan Filistinlilerin hizmet aldığı hastanelere yapılacak 20 milyon dolardan fazla mali yardımı kesme kararı aldığını ifade etti.

Adı açıklanmayan yetkili bu adımın "ABD yönetiminin Filistinlilere yapılacak yardımları azaltma ve diğer önceliklere yatırım yapma" konusundaki yaklaşımının bir parçası olduğunu söyledi.

Uzmanlar, ABD yönetiminin aldığı bu kararın 430 binden fazla Filistinlinin yaşadığı Doğu Kudüs'teki en az 5 hastanenin hizmetlerini olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulunuyor.

Doğu Kudüs'te bulunan hastaneler şehirde yaşayan Filistinlilerin yanı sıra az sayıda da olsa İsrail makamlarının tedavileri için Kudüs'e girişlerine izin verdiği işgal altındaki Batı Şeria ve Gazze'den gelen hastalara da hizmet veriyor.

Trump yönetimi, Filistin üzerindeki baskıyı artırmak amacıyla son olarak Filistin Kurtuluş Örgütünün Washington'daki ofisini kapatma kararı aldı.

ABD Dışişleri Bakanlığından dün yapılan açıklamada, "Yönetim, Kongrenin kaygıları bağlamında şu anda Filistin Kurtuluş Örgütünün Washington ofisini kapatma kararı aldı" ifadesine yer verildi.

Donald Trump, ABD Başkanı olmasının ardından "Kudüs'ü İsrail'in başkenti" olarak tanıma ve Tel Aviv'deki ABD Büyükelçiliğini Kudüs'e taşınması gibi bir dizi İsrail'in lehine olan tartışmalı karara imza atmıştı.

ABD yönetimi Filistin'i diz çöktürmek için daha ne kadar ileriye gidebilir bilinmez ama Filistin halkı baskılara direnmeye devam edecek gibi gözüküyor.