ORDU (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, "Türk milleti geçmişten bu yana demokrasi geleneğini hep işletmiştir, demokrasiyi içselleştirmiştir. İnanıyorum ki demokrasiyi de 24 Haziran'dan sonra güçlendirerek birinci sınıf hale getirerek ülkeyi barışa huzura kavuşturacaktır." dedi.

Torun, Altınordu ilçesindeki bir otelde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

24 Haziran'dan sonra Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçileceğini vurgulayan Torun, "Sonuçta ya tek adam yönetimini tercih edeceğiz ya da demokrasiyi tercih edeceğiz. Türkiye'yi maceraya sürüklemenin hiçbir gerekçesi yok. Şu anda yapılanlar filmin fragmanı. Yarın eğer kararlarımızı doğru vermezsek, demokrasiden yana olmazsak, hukuktan adaletten özgürlükten yana olmazsak maalesef bizi gerçek filmi o zaman izleme durumunda kalırız. Ben inanıyorum, Türk milleti geçmişten bu yana demokrasi geleneğini hep işletmiştir, demokrasiyi içselleştirmiştir. İnanıyorum ki demokrasiyi de 24 Haziran'dan sonra güçlendirerek birinci sınıf hale getirerek ülkeyi barışa huzura kavuşturacaktır." ifadesini kullandı.

Parti olarak seçimlere hazır olduklarını belirten Torun, "Biz sürece zaten hazırdık. Her an seçim olacakmış gibi düşünüyorduk ama işin açıkçası doğruyu söylemem gerekirse biz yerel seçimlere hazırlanıyorduk. Yerel seçimlerin daha erkene alınabilme ihtimaline karşı bütün hazırlıklarımızı, çalışmalarımızı ona göre yapmıştık. Ama bunu revize edeceğiz ve genel seçimlere de en kısa sürede hemen çalışmalarımızı devam ettireceğiz." dedi.

Torun, CHP'de milletvekilliği başvurularının yarın başlayacağına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"7 Mayıs'ta da sona erecek. Aday başvurularının hemen sonucunda da en kısa sürede aday değerlendirmelerimiz yapılacak. Zaten bu 7-8 günlük başvurular esnasında da aday adaylarının mülakatlar ve değerlendirmeleri yapılacak. Daha sonra bu adayların mutlaka kendi seçim bölgelerindeki durumları değerlendirilecek ve ona göre bir sıralama yapılacak. Bildiğiniz gibi parti meclisimizin aldığı kararla birlikte merkez yoklaması yapılacak. Aslında bizim tüzüğümüzde de ön seçim yapılma kararı var ama haliyle ön seçim yapacak bir takvim olmadığı için seçim süreci sıkıştırıldığı için mecburen merkez yoklamasıyla aday tespiti yapmak durumundayız. Bunu da en kısa sürede tespit edip artık sahalarda her alanda vatandaşlarımızla buluşacağız ve seçim sürecini yöneteceğiz."

- "Seçim bildirgemizi hazırladık"

Torun, seçim bildirgelerini hazırladıklarını belirten, "O da önümüzdeki hafta mutlaka tamamlanacak ve paylaşılacak. Çok güzel bir seçim bildirgesi oldu. Türkiye'nin sorunlarının çözümüne katkıda bulunacak, Türkiye'de şu anda yaşadığımız süreç içerisinde sorunları ortadan kaldıracak önemli bir bildirge oldu." diye konuştu.

Türkiye'de beş temel sorunu olduğunu aktaran Torun, bunların demokrasi ve hukuk, üreten ve sürdürülebilir ekonomi, eğitim, toplumsal barış ve dış politika olduğunu savundu.

Torun, "Sağcı olsun, solcu olsun, muhafazakar olsun, mütedeyyin olsun sosyal demokrat olsun Alevi, Sünni olsun, doğulu batılı olsun, Kürt Türk olsun. Türkiye'de sorunumuzu çözmek için mutlaka bu beş temel sorunun üzerinde durup çözmek durumundayız. Herkesin inancı yaşam biçimi kendisiyle ilgili bir olay. Hepsine saygılıyız ama bu beş temel sorunu ortadan kaldırmadan bu ülkede barışık yaşayamayız." ifadesini kullandı.

- "Dersimize iyi çalıştık"

Torun, 24 Haziran'da kendilerine yetki verildiği takdirde 'çözülemez' denilen sorunları çözmeye talip olduklarını bildirdi. Torun, "Dersimize iyi çalıştık. Sorunları biliyoruz, çözüm yollarını da biliyoruz. Bizim kimseyle bir işimiz yok. Tek derdimiz var, memleket meselesi. Bu ülkede hep beraber barış, huzur, kardeşlik ve refah içinde yaşamak durumundayız. Bu iddiayla yola çıktık ve inşallah bu iddiamızı Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırarak, Cumhuriyeti güçlü bir demokrasiyle ilişkilendirerek ülkede hep beraber birlikte yaşamanın mutluluğunu tadacağız." diye konuştu.

Bir gazetecinin, "milletvekili adaylığınız Ordu'dan mı, yoksa Ankara'dan mı olacak" şeklindeki soru üzerine Torun, bugüne kadar hizmet onurunu yaşatan yerin Ordu olduğunu ve Ordu'yu düşündüğünü belirtti.

Torun, "Sonuçta benim gönlüm Ordu'dan aday olmak yönünde. Sonuçta benim MYK görevim var. Benim de talebim bu yönde ama bir şeyi netleştirmeden 'olur' demem de o iradeye karşı biraz haksızlık, saygısızlık olur. Ama ben sonuçta Orduluyum ve Ordu Milletvekiliyim. Bu görevimi de devam ettirmek istiyorum." dedi.

Seçimlerde sandık güvenliğine ilişkin soruyu da yanıtlayan Torun, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Biz artık bırakın caddeyi sokağı apartmanı, 'dairenin içerisinde kim yaşıyor, kaç yaşında, seçmen mi, değil mi' bütün bu analizleri yaptık. Şu anda gerçekten çok güçlü bir ekibimiz var. 81 ili sokak sokak, cadde cadde, apartman apartman değil, hane hane analiz ediyor ve artık hiç kimsenin endişesi olmasın. Asla ve asla böyle bir şeye izin vermeyeceğiz ve halkın iradesini, bu milletin iradesini o sandıktan en doğru şekilde çıkmasını sağlayıp sonuçları da mutlaka en sağlıklı şekilde açıklanmasını sağlayacağız."

- "Demokratik hakkımızı kullanalım"

Fındıkla ilgili de değerlendirmede bulunan Torun, "Fındık sorununu ve diğer konuları çözemezsek yarınımız inanın ki çok farklı hale gelecek. Biz şimdiden uyarı görevimizi yapıyoruz. Sorunu gündeme taşıyoruz ve çözüm için de uğraşıyoruz." ifadesini kullandı.

Torun, geçen yıl "Fındıkta adalet" diye bir yürüyüş yaptıklarını anımsatarak, şunları kaydetti:

"Ordu'dan Giresun'a kadar yürüdük. Yani biz spor yapmak için yürümedik veya eğlence için yürümedik. Fındığa dikkat çekmek için yürüdük. Yani 'fındık bu bölge için çok önemli bir üründür, bu bölgenin olmazsa olmazıdır' deyip onun için yürüdük. Üretici yeterli katılmış, katılmamış... Benim görevim sorunları dile getirip çözüm yolu için hükümeti uyarmak, sorunu çözmesi için mücadele etmek. Benim görevim bu ama yarın iktidar olduğumuzda sorunun ve çözümün muhatabı benim. Ama şu anki görevim, benim sorunu çözüm için hükümeti uyarmak ve görevimi yerine getirmek."