ÜSKÜP (AA) - ADMİR FAZLAGİKJ / FURKAN ABDULA - Makedon asıllı film yönetmeni Milcho Manchevski, "Bikini Moon" adlı filminin bu hafta İstanbul Film Festivali çerçevesinde Türk seyircisiyle buluşacağını belirterek "Türkiye'nin olağanüstü filmleri var. Şu anda belki de dünyanın en önemli sinemaları, İran, Romanya ve Türk sinemalarıdır." dedi.

Çok sayıda uzun ve kısa metrajlı film, dizi, belgesel, reklam ve müzik kliplerine imza atan Manchevski, AA muhabirine üzerinde çalıştığı projeler ve bu hafta katılacağı İstanbul Film Festivali hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Yaptığı işi kendisi için "nefes almak gibi bir ihtiyaç" olarak tanımlayan Manchevski, "İnsan, içinden gelen bir teşvik olduğu için mi yoksa kırmızı halı ve şöhret gibi başka sebeplerden dolayı mı sanatla ilgileniyor? Bir şey ortaya çıkarmak, içimden gelen normal bir dürtü oldu. Hakkında düşünmediğim bir şey; beni mutlu eden ve harekete geçiren... Bu düşüncede olan tek kişi olmadığımı düşünüyorum. Bence gerçek sanatçıların birçoğu böyle düşünüyordur." ifadesini kullandı.

- "Türkiye'nin olağanüstü filmleri var"

Dünyanın en önemli sinemalarına değinen Manchevski, "Türkiye'nin olağanüstü filmleri var. Şu anda belki de dünyanın en önemli sinemaları, İran, Romanya ve Türk sinemalarıdır. Bunlar derin, kendi ritminde konuşan ve aynı zamanda ilham veren eserler." dedi.

"Bikini Moon" adlı filminin prömiyerinin geçen yıl Latin Amerika'nın en büyük festivali olan Brezilya'daki Sao Paolo Festivali'nde gösterime girdiğini hatırlatan Manchevski, Irak'taki savaşta kaybolan ve acı çeken insanları anlattığı filmin teknoloji, medya ve insan davranışı, mahremiyet kaybı gibi unsurlara değindiğini vurguladı.

Filmin bu yıl İstanbul Film Festivali'ne davet edildiğini anımsatan Manchevski, filminin bu hafta Türkiye'de beyaz perdede sinemaseverlerle buluşacağını bildirdi.

Milcho Manchevski şunları kaydetti:

"İstanbul Film Festivali, benim tüm filmlerimin gösterildiği festivallerden biridir. Sadece 'Toz' filmim İstanbul'da değil İzmir'de gösterildi. 'Bikini Moon' ile de bu geleneği devam ettiriyorum. Filme Türk seyircisinin nasıl ilgi gösterileceğini merak ediyorum. Şimdiye kadarki tecrübemden İstanbul seyircisinin çok bilgili, filmlerin derinliğine girebilen seyirci olduğunu biliyorum. Eleştirmeyi ve duygusal olmayı bilen bir seyirci."

Şimdiye kadar yaptığı ve üzerinde çalıştığı filmlere değinen Manchevski, "Yağmurdan Önce" filmiyle bu kadar başarı elde edeceğini tahmin etmediğini ancak üzerinde çalışırken bu eserin iyi bir eser olacağına inandığını belirtti.

Filmi yaparken birçok zorluklarla karşılaştıklarını anlatan Manchevski, kendisi için en büyük ödülün, "filmin tamamlanması" olduğunu ve filmin 25 yıl sonra da insanların kalbinde yer etmeyi başardığını ifade etti.

"Söğüt" (Vrba) adlı yeni bir filminin çekimleri için Makedonya'da hazırlıklara devam ettiklerine işaret eden Manchevski, filmin 400 yıllık bir dönemi kapsadığını, aşk ile hüzün konularını ele aldığını söyledi.

Sanatçıyı "olacakları fark eden ve diğerlerine anlatan kişi" olarak nitelendiren Manchevski, "Gerçek sanatın, yaşadığı dönemi ve siyasi sistemi aşması gerektiğini düşünüyorum. 200 yıl sonraki bir insanın bile anlayabileceği genel, insani, tarihi ve evrensel bir şey barındırması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Manchevski, bölgede ve dünya genelinde daha fazla dürüstlük, anlayış ve aşk olması temennisinde bulundu.

Makedonya'nın başkenti Üsküp'te doğan Manchevski, ABD'de film ve fotoğrafçılık eğitimi aldı.

1994'te yönetmenliğini üstlendiği "Before the Rain (Yağmurdan Önce)" filmi, New York Times'ın "En İyi 1000 Film" listesine girdi.

Çeşitli ülkelerde katıldığı 250'den fazla festivalde adından söz ettirmeyi başaran Manchevski, 2001'de "Dust (Toz)", 2007'de "Shadows (Gölgeler)", 2010'da "Mothers (Anneler)" ve 2017'de "Bikini Moon" filmlerine imza attı.