ANKARA (AA) - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, "UNICEF ile işbirliğimiz kapsamında sokaklarda çalışan yabancı uyruklu çocuklarımıza müdahalede bulunacak mobil ekipler kuracağız. Dezavantajlı yabancı uyruklu çocukların ve ailelerin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla 5 mobil sosyal hizmet merkezini de UNICEF ile oluşturacağız." dedi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) arasında dezavantajlı çocukların korunması, gelişim ve katılım haklarından yararlanabilmelerinin güçlendirilmesi amacıyla hazırlanan "2018-2019 Ortak Çalışma Planı"nın imza töreni düzenlendi.

Bakanlık toplantı salonundaki törende konuşan Kaya, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak, UNICEF ile yürütülecek çalışma planının temel amacının, dezavantajlı çocukların korunması, gelişim ve katılım haklarından yararlandırılması olduğunu söyledi. Kaya, bu amaç doğrultusunda, ebeveyn bakımından yoksun çocuklar için bakım sisteminin, engelli çocuklara sunulan hizmetlerin kalitesinin, erken yaşta evliliklerin önlenmesi için müdahale mekanizmalarının ve ailelerin güçlendirilmesini planladıklarını belirtti.

Bakan Kaya, çalışma planında Türkiye'de misafir olan yabancı uyruklu çocuklar ve ailelerine sunulan temel hizmetlere erişimlerini destekleyici konuların da yer aldığını bildirdi.

Koruma altına alınan çocuklar için koruyucu aile uygulamasının hayata geçirildiğini ve yaygınlaştırıldığını hatırlatan Kaya, bu çerçevede UNICEF ile ortak çalışma planının konu başlıklarından birinin de koruyucu aile sisteminin güçlendirilmesi olarak belirlendiğini ifade etti.

UNICEF ile iş birliği çerçevesinde, bakım altındaki çocuklara yönelik bakım hizmetlerini güçlendireceklerini, bu kapsamda kuruluş bakım hizmetinden yararlanan çocuklara yönelik Çocuk Destek ve Gelişim Programı'nın geliştirilerek, yaygınlaştırılacağını anlatan Kaya, işbirliği kapsamında, erken yaşta evliliklerin önlenmesi konusunda mevcut tedbirler ve müdahale mekanizmalarını da güçlendireceklerini belirtti.

- Sokakta çalıştırılan 7 bin 603 çocuğa ulaşıldı

Bakanlık olarak sokakta çalıştırılan ve risk altında bulunan çocuklara yönelik mobil ekip uygulamasının geçen yıl başlatıldığını anımsatan Kaya, bu uygulamayla nisan ayı itibarıyla 7 bin 603 çocuğun durumları incelenerek, gereken sosyal hizmet modelleriyle buluşturulduğuna değindi.

Bakan Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

"UNICEF ile iş birliğimiz kapsamında sokaklarda çalışan yabancı uyruklu çocuklarımıza müdahalede bulunacak mobil ekipler kuracağız. Ayrıca müdahalede bulunduğumuz çocuklarımızın ailelerine yönelik destek mekanizmalarını birlikte geliştireceğiz. Bu çalışmalara ek olarak, dezavantajlı yabancı uyruklu çocukların ve ailelerin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla 5 mobil sosyal hizmet merkezini de UNICEF ile oluşturacağız.

Suriyelilerin yoğun olarak yaşadığı 15 ilimizde sosyal hizmet merkezlerimizi de iş birliği içinde UNICEF destekleyecek. Görevlendirilen tercümanlar ve meslek elemanları ile psikososyal destek faaliyetleri yürüteceğiz. Bu merkezlerde görev alacak personelimize uzmanlık eğitimi vereceğiz. Ayrıca bu merkezlerde sunulan hizmetlerimizi bilişim altyapısı ile destekleyeceğiz."

Türkiye'de kamp dışında yaşayan Suriyeli çocukların topluma uyumlarının sağlanması için Çocuk Hakları İl Çocuk Komiteleri aracılığıyla Bakanlığın ve UNICEF Türkiye Temsilciliği iş birliğinde "Sosyal Uyum Programı" düzenlendiğini ifade eden Kaya, program neticesinde, Türk çocuklar ile Suriyeli çocuklar arasında iletişimin geliştirmesi ve ortak çalışmalarda görev almalarının sağlandığını, 2018 Şubat ayı itibariyle 18 ilde yaklaşık 52 bin çocuğa ulaşıldığını aktardı.

Bakan Kaya, Çocuk Destek Merkezlerinde yürütülen psiko-sosyal destek hizmeti olan ANKA Programını, UNICEF ile iş birliği içinde refakatsiz ve ailesinden ayrı düşmüş çocukların ihtiyaçlarına göre devam ettirileceğini söyledi.

- "Dünya ülkeleri üzerine düşen yapması gerekiyor"

Çocukların Türkiye'nin ve insanlığın geleceği olduğunu vurgulayan Kaya, dünyanın neresinde olursa olsun çocukların sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmeleri için her türlü imkanın seferber edildiğini vurguladı.

Bakan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ülkemizde misafir ettiğimiz tüm yabancı uyruklu çocuklara hiçbir ayrım yapmaksızın eşit ve adil bir şekilde hizmet sunmak için gayretimizi ortaya koyduk. Bu anlamda diğer dünya devletlerinin, Avrupa Birliği'nin, uluslararası kuruluşların desteğinin de çok önemli olduğuna inanıyoruz. Çünkü yanı başımızda yaşanan insanlık dramına karşı sadece Türkiye'nin sorumluluğu yok. Bütün dünyanın bu konuda elini taşın altına koymasına ihtiyaç duyuyoruz. Buradaki çocuklar yarın öbür gün dünyanın bütün bölgeleri için güzel hizmetler sunacak çocuklar olarak yetişebilir. Onlara el uzatılmadığı takdirde tüm dünya için de büyük bir tehdit haline gelebilecek potansiyeli sağlayabilirler. Bunun için ülke olarak üzerimize düşen yapıyoruz ama tüm dünya ülkelerinin de üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğine inanıyoruz. Başta Avrupa Birliği olmak üzere bize verilen sözlerin de yerine getirilmesinin çok önemli olduğunun altını çizmek istiyorum."

Bakan Kaya, UNICEF ile yapılan çalışma planının çok önemli olduğunu belirterek, böylece aile ve toplumu kapsayacak şekilde bütüncül bir bakış açısı ortaya konulduğunu ifade etti.

Şartlı eğitim yardımının Avrupa Birliği'nden gelen yardımlarla Suriyeli çocuklara verildiğine vurgulayan Kaya, şunları kaydetti:

"Her çocuğun okula gitmesi gerektiğine inanıyoruz. Her Suriyeli çocuğun okula gitmesinin sağlanması için de Avrupa Birliği'nin bu yardımlarının da mülteci sorunu çözülüp Suriyeli misafirlerimiz, yurtlarına dönene kadar da bu yardımların devam etmesi gerektiğinin altını çizmek isterim."

- "Ülkelerin Türkiye'den öğreneceği çok şey var"

UNICEF Türkiye Temsilcisi Philippe Duamelle de UNICEF ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı arasındaki iş birliğinin, bakanlığın kurulduğu günden bu yana devam ettiğini söyledi. Çalışma planının içeriğine değinen Duamelle, faaliyetlerin Türkiye'deki çocuklar için planlandığını bildirdi.

Duamelle, şöyle devam etti:

"Türkiye milyonlarca çocuğa ev sahipliği yapmaktadır. Son derece alicenap şekilde ülkesine kabul ettiği misafir çocuklara her türlü sosyal ve eğitim hizmetini açık kapı politikası çerçevesinde vermektedir. Türkiye şu anda dünya üzerinde en yüksek sayıda mülteciye ev sahipliği yapan ülke konumundadır. Bütün bunları düşündüğümüzde Türkiye'nin sunduğu hizmetler takdire şayan her türlü saygıyı hak eden hizmetlerdir. Biz UNICEF olarak Sayın Bakanın liderliğinde Aile ve Sosyal Bakanlığı ile beraber sizin yapmak istediğiniz çalışmalarda elimizden gelen desteği vermeye hazırız. Geçtiğimiz yıllar içerisinde çocukların durumuna bakacak olursak, Türkiye'de son derece anlamlı başarılar kaydedildi. Bu kaydedilen başarılardan pek çok ders çıkarılabilir. Özellikle dünya üzerindeki diğer ülkelerin de Türkiye'nin başarı hikayesinden öğreneceği çok şey olduğunu düşünüyoruz."

Duamelle, Türkiye ile çocuklara yönelik koruyucu tedbirler ve rehabilitasyon alanları gibi birçok alanda iş birliği içinde olunacağını ifade etti.

Duamelle, bütün bu alanlarda çalışırken, Türkiye'nin tek başına bırakılmaması gerektiğini belirterek, "Uluslararası camianın da Türkiye'nin omuzlarındaki bu yükü paylaşmak üzere, elinden geleni yapmaya devam etmesi gerekir. Ne zaman ki son mülteciler ülkelerine dönecektir o zamana kadar çalışmalara devam etmemiz, bu şekilde kaynakları farklı ortaklardan, Avrupa Birliği'nden gelecek kaynakları harekete geçirmek için çabalarımıza devam etmemiz gerekiyor." diye konuştu.

Konuşmaların ardından "2018-2019 Ortak Çalışma Planı"nın imza töreni gerçekleştirildi.