AMMAN (AA) - LEYS EL-CUNEYDİ - Osmanlı Devleti'nin bir parçası olduğu günlerin üzerinden yaklaşık 100 yıl geçmesine rağmen Ürdün yerel lehçesinde hala kullanılan "efendi", "bey", "doğru", "eczane", "jandarma", "tencere" gibi çok sayıda Türkçe kelimenin bulunması, halklar ve kültürler arası kaynaşmanın somut örneği olarak karşımıza çıkıyor.

Suriye vilayetine bağlı olarak 1516-1918 yıllarında Osmanlı yönetiminde bulunan Ürdün'de, iki milletin ortak kültürel mirası olarak günümüze kadar gelen Türkçe kelimeler, özellikle yerel lehçede sıkça kullanılıyor. Özellikle yeni nesil Ürdünlüler Türkçe öğrenmek için gittikleri kurslarda dillerine pelesenk olan birçok kelimenin aslında Türkçe olduğunu öğrendiklerinde büyük şaşkınlık yaşıyor.

Ürdün yerel lehçesindeki Osmanlıca kelimeler ve lafızlar sözlüğünün müellifi Ahmed Sıdkı Şukayrat konuyla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, Osmanlı-Arap ilişkilerinin iki millet arasındaki en önemli kültürel bağı oluşturduğunu belirtti.

Aynı zamanda Osmanlı arşivleri araştırmacısı olan Şukayrat, "Osmanlıcanın Arap dilleri özellikle de lehçeleri üzerinde etkileri oldu. Çünkü o zamanlar Osmanlıca ticaretin, ilmin, ve aydınların diliydi. Cezayir'den Körfeze kadar tüm lehçeler Osmanlıcadan etkilendi. Dolayısıyla günümüzde Arap ülkelerinin çoğunda özellikle yerel lehçede Osmanlı Türkçesinden kelimeler bulmak mümkün." dedi.

- Günlük konuşma dilinde bin 100'den fazla Osmanlıca kelime var

Osmanlının Ürdün'deki etkilerine dikkati çeken Şukayrat, Ürdün'de önceki neslin akıcı şekilde Osmanlıca konuşabildiğini, çoğunun okullarda Osmanlıca dersleri aldığını ve Osmanlı ordusunda hizmet verdiğini söyledi.

Hâlihazırda günlük konuşma dilinde bin 100'den fazla Osmanlıca kelime olduğunu aktaran Şukayrat, "bey", "paşa", "efendi", "doğru", "eczane", "havuz", "hoca", "jandarma", "düzine", "tencere" gibi kelime ve kullanımların bunların en bilinenlerinden olduğunu ifade etti.

"Türklerle doğrudan temas halindeydim. Ürdünlülerin kullandığı pek çok kelimenin aslının Türkçe olduğunu fark etmeye başladım. Özellikle de yerel lehçede." diyen Şukayrat, Osmanlı arşivlerinde yer alan bir belgeye göre dönemin Dâhiliye Nazırı'ndan Suriye vilayetinde kullanılan Osmanlıca kelimeleri kaydetmesinin istendiğini aktardı.

Öte yandan dilbilimci ve karşılaştırmalı edebiyat hocası Yusuf Bekkar da Türkçe ile Arapça arasında köklü ve güçlü bir ilişki olduğunu söyledi.

Bekkar, "Arapça ve Türkçe dilleri arasında güçlü bir ilişki var. Ürdün, Osmanlı yönetimindeyken büyük bir etkilenme durumu söz konusuydu. Birçok Türkçe kelime Ürdün lehçesine girdi. O kadar ki bu kelimeler lehçenin ana unsurlarından olmaya, en sık kullanılanlar arasına girmeyi başladı." diye konuştu.

- Türkçe öğrenmeye gelen Ürdünlüler bildikleri kelimeleri görünce şaşırıyor

Ürdün'deki Yunus Emre Kültür Merkezi Müdürü Cengiz Eroğlu da "Türkçe öğrenmek için merkeze gelen Ürdünlü öğrenciler, günlük konuşma dilinde kullandıkları kelimelerin aslının Türkçe olduğunu fark edince çok şaşırıyor." ifadesini kullandı.

Eroğlu, dil alanında araştırma yapan ve Türkçe asıllı kelimeleri toplamaya yönelik çalışmalar gerçekleştirenlerin Kültür Merkezi'nden yardım aldığını aktardı.

Ürdünlü tarihçi Ali Muhafaza ise bu konuda Ürdün'ün coğrafi konumunun önemine işaret etti.

Ürdün'ün Şam hac kafilesi güzergâhlarından biri olduğunu, dolayısıyla Balkanlar ve Anadolu'dan gelen hacı adaylarının burada konakladığını hatırlatan Muhafaza, bu durumun ekonomik açıdan olduğu kadar dil açısından da kendilerini etkilediğini ifade etti.

Muhafaza, "O zamanlar Osmanlıca öğrenmek çok gerekliydi. Çünkü resmi dildi ve Türk yetkililerle iletişim aracıydı. Bu nedenle birçok Türkçe kelime Arapçada kullanılır hale geldi." şeklinde konuştu.