VAN (AA) - AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "Türkiye'nin yaşadığı bu anlamda bir kriz değil, tam tersine 'kriz çıksın' diye birilerinin kapalı kapılar ardında, karanlık odakların hesap edip kitap edip uygulamaya koyduğu bir kur manipülasyonu bir operasyondur." dedi.

Kurtulmuş, Van'ın Gürpınar ilçesinde düzenlenen, "Kırkpınar'dan Gürpınar'a Yağlı Güreş Festivali"ne katılmak üzere geldiği kentte, Büyükşehir Belediyesi tesislerinde gazetecilerle bir araya gelerek, soruları yanıtladı.

Batman'daki terör saldırısında şehit düşen askerlere Allah'tan rahmet dileyen Kurtulmuş, askerlerin hain bir saldırı sonucu, millete hizmet götürme gayreti içerisindeyken, milletin yolunun yapılması için emniyetini temin etmek görevine giderken hain bir saldırı ve pusuda şehit olduklarını belirtti.

Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Türkiye'yi, bölgeyi ateş çukuruna çevirmeye çalışan hain odakları şiddetle lanetliyoruz. Sadece terör örgütü değil, onları maşa olarak kullanan çevreleri de bu insanlık suçunun ortağı olarak gördüğümüzü, insanlık suçunun bir şekilde faili olarak gördüğümüzü ifade etmek istiyorum. Lanet olsun, son derece aşağılık bir insanlık suçu işlendi. Şehitlerimizin mekanları cennet olsun. 'Allah en güzel şekilde katından nimetleriyle kendilerini takip etsin' diyerek dua ediyoruz, temenni ediyoruz."

Kurtulmuş, vatandaşlar arasında en ufak bir tereddüt, en ufak bir farklılık olmadan herkesin aynı ülkenin evlatları, aynı medeniyetin çocukları, aynı coğrafyanın insanları, aynı milletin fertleri olarak bir şekilde kendi hedefleriyle, kendi idealleri ile çoluk çocuğunu daha ileriye götürmek için yaşayabildikleri bir ülke haline getirmek için gayret gösterdiklerini kaydetti.

Bunun tam tersini yapmak isteyenlerin de farklı terör örgütlerini kullanarak bu ülke insanını hayatından etmeye çalıştığını anlatan Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Dolayısıyla buradaki temel meselemiz, önce bizim bütün 81 milyon olarak 'tek yumruk tek yürek' olmamızdır. Kürt'ü, Zaza'sı, Laz'ı, Çerkez'i, Türk'ü hep beraber bu memlekette hangi etnik kökenden insanlar varsa, bu yaşadığımız coğrafyaya sahip çıkmak, topraklarımıza sahip çıkmak, kendimize ve geleceğimize sahip çıkmak durumundayız. Bunun için de vatandaşlar arasında birliğin, dirliğin sağlanması, vatandaşlarla hükümet arasına birtakım terör örgütlerinin girmesine müsaade edilmemesi gerekiyor."

- "Terör örgütlerine asla müsamaha etmeyeceğiz"

Kurtulmuş, devletin ve hükümetin terör örgütlerine karşı amansız bir mücadele verme kararlılığında bulunduğunu vurgulayarak, teröre bulaşmayan vatandaşlara merhamet ve şefkatle yaklaşmak durumunda olduklarını ifade etti.

Kurtulmuş, "Bunu gerçekleştiriyoruz, hep beraber olacağız. Birlik içinde olacağız, dirlik içerisinde olacağız. Ortadoğu'yu bir cehennem çukuruna çevirmeye çalışan emperyalist projenin parçası olan terör örgütlerine asla müsamaha etmeyeceğiz. Terör örgütlerinin aramızda bir şekilde yeşermesine kök salmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bu Kürt'ün de Türk'ün de en önemli vazifelerinden birisidir. Bu ülkede yaşayan vatandaşlar olarak her birimizin birbirimize karşı sorumluluğudur." diye konuştu..

Kurtulmuş, 24 Haziran seçiminden sonra planlı ve kasıtlı olarak kur manipülasyonları üzerinden Türkiye ekonomisinin köşeye sıkıştırılması operasyonu gerçekleştirildiğini kaydetti.

Buna karşı milletin uyanık ve dikkatli davrandığını vurgulayan Kurtulmuş, "Hükümetimiz, ilgili kurum ve kuruluşlarımız da anı anına saniyesi saniyesine ekonomik gelişmeleri takip ederek önceden olabilecekleri tahmin ederek, planlayarak, ekonomideki bu saldırılara karşı göğüs geriyor ve saldırıları bir şekilde durdurmaya gayret ediyor." değerlendirmesini yaptı.

Kurtulmuş, o saldırıların en şiddetli döneminin geride kaldığına işaret ederek, milletin birlik beraberlik içinde kur operasyonlarına gereken cevabı verdiğini vurguladı.

Bu konuda hükümet olarak gerekli tedbirleri aldıklarını, amaçlarının "tezgahı dağıttırmamak" olduğunu belirten Kurtulmuş, "Yani Türkiye'nin üretim ekonomisinin gücünü azaltmamak... Türkiye'nin her yerindeki fabrikaların, atölyelerin, sanayi sitelerinin üretim yapan unsurlarının üretim gücünü mümkün olduğu kadar koruyabilmektir. Allah'ın izniyle bu süreci bu şekilde geçirdikten sonra Türkiye güçlenerek çıkacaktır." dedi.

Numan Kurtulmuş, açıklamalarına şöyle devam etti:

"Daha önce 1997, 2009 gibi uluslararası krizlerde yaşanan tecrübe de bize bunu söylüyor. Hem Uzakdoğu Asya'da 1997 krizi, hem 2009'daki Avrupa'yı sarsan finansal krizde 'tezgahı dağıttırmayan' ülkeler bu süreçlerden çok kuvvetli çıktılar. Kaldı ki Türkiye'nin yaşadığı bu anlamda bir kriz değil, tam tersine 'kriz çıksın' diye birilerinin kapalı kapılar ardında, karanlık odakların hesap edip kitap edip uygulamaya koyduğu bir kur manipülasyonu bir operasyondur. Bunlara karşı üretim gücümüzü koruyacağız.Türkiye bu sonuçları, göreceksiniz en kısa zamanda hem de son derece avantajlı bir şekilde çıkacaktır. İlk anda yeni ekonomi programının da ana çerçevesini oluşturan, işi dengeleme sürecini bir şekilde uygulamaya koyuyoruz."

Türkiye'nin geçen sene 7,4 büyüdüğünü anımsatan Kurtulmuş, bütün bu tehditlere ve saldırılara rağmen büyümenin sürdürüleceğini bildirdi.

Kur operasyonları kadar şuursuz ve gözünü kar hırsı bürümüş bazı çevrelerin stokçuluk ya da birtakım fırsatçılık içinde bulunduğunu, kim haksız kazanç peşinde stokçuluk ve fırsatçılık yaparak millete fahiş fiyatla mal satmaya kalkarsa bunun üzerine giderek hesabını soracaklarını anlatan Kurtulmuş, "Bu bir oyun değil, bir şaka değil, kimsenin fiyatlar üzerinden, zaten dışarıdan yapılan operasyonun ana gayesi, vatandaşın ekonomisini zayıflatma sürecine katkıda bulunmaması lazım. Kim böyle bir gafletin böyle bir kastın içerisinde olursa olsun hesabını sorarız." dedi.

- "Bu coğrafyayı yeniden dizayn etmeye kalktılar"

Kurtulmuş, Suriye meselesinin Türkiye'yi uzun süredir tehdit ve rahatsız eden bir güvenlik sorunu haline geldiğine işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Başından itibaren adı üstünde vekalet savaşları. Türkçe'si de açık söyleyelim, kuklaları üzerinden, maşaları üzerinden, bu coğrafyanın şehirlerini, bölgelerini, sınırlarını, yeniden dizayn etmeye kalktılar. Birisi bize anlatabilir mi DEAŞ dediğiniz örgüt nasıl dünyanın dört bir tarafından on binlerce insanı bir kaç ay içerisinde bir araya getirdi ve bu örgütlerin eline de dünyanın en gelişmiş silahları verilerek Ortadoğu coğrafyası dizayn edilmeye çalışıldı. Neredeyse bir hafta içerisinde Suriye sınırını baştan başa aşarak Irak sınırına kadar gelen, bütün kadim şehirleri tehdit altına alan DEAŞ'ın arkasındaki unsurlar kimlerdir ya da aynı şekilde Suriye'nin bütün kuzeyinde PYD/YPG adında bir takım örgütler üzerinden o bölge halklarını yerinden yurdundan ederek insanları şehirlerinden uzaklaştırarak o bölgedeki silahlı güç vasıtasıyla Suriye haritasını değiştirmeye çalışanlar kimlerdir. Bu soruların cevabını bulursak adı ne olursa olsun bu terör örgütleri üzerinden verilen bu savaşın kirli bir emperyal savaş olduğunu çok iyi bir şekilde anlarız."

Van'ı, Diyarbakır'ı, Rakka, Musul ve Kerkük'ten ayıran bir şey olmadığını anlatan Kurtulmuş, araya sokulan bu fitneyi, fesadı bir şekilde kaldırdıkları zaman sadece Türkiye değil, bütün bölge halklarının huzuru refahı selameti hep beraber yaşayacaklarını kaydetti.

Kurtulmuş, İdlib ve Kerkük halkının asırlardır yaşadıkları gibi kendi şehirlerinde yaşamak istediklerini ifade etti.

Bunun için vekalet savaşının sona erdirilmesi maksadıyla Cenevre süreçleri, çalışmayınca da Astana sürecini başlattıklarını aktaran Kurtulmuş, şu ifadeleri kullandı:

"Rusya, Türkiye ve İran, belli bir ortak çizgiye doğru gelindi ve Suriye'nin belli bölgelerinin çatışmasızlık alanı olarak tanımlanması sağlandı. Bunun sonunda en son İran'da zirvedeki gelişmelere paralel olarak Rusya'yla İdlib üzerinde bir mutabakata varıldı. İnşallah İdlib yöresindeki kardeşlerimizi ilgilendiren bu barış düzenini beraber kuracağız. Türkiye orada gözlem noktaları ile Rusya gözlem noktalarıyla, İran garantör ülke olarak orada daha fazla kan ve göz yaşı akmaması için barışı sağlayacak bir anlaşma üzerine anlaştı. Ümit ederim ki sonuç elde ederiz ve ümit ederiz ki Suriye topraklarında kalıcı bir barış olur."

Kurtulmuş, Türkiye'yi bir esenlik yurdu haline getirmek istediklerini vurgulayarak, "Hedefimiz Türkiye'nin dağlarında, ovalarında, şehirlerinde, caddelerinde silah seslerinin, bomba seslerinin artık ebediyen duyulmamasıdır. Türkiye'nin her yerinde, yaylalarında, kışlaklarında, okullarında, fabrikalarında şarkıların, türkülerin, halayların, çocukların sevinç cıvıltılarının çınlamasıdır. İnşallah sağlayacağız." dedi.

(Sürecek)