ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili aralarında sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de bulunduğu 221 sanığın yargılandığı "çatı" davasına sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsündeki salonda görülen duruşmada sanıklar, avukatları ve müştekiler hazır bulundu.

Savunması için huzura alınan eski astsubay Temel Can Köroğlu, darbe girişiminden önce Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) personeli olarak görev yaptığını beyan etti.

Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz günü sabah saatlerinde, aynı birlikte görevli olduğu bir astsubayın kendisini arayarak eski kurmay albay Fırat Alakuş'un güvenlik tatbikatı olacağını söylediğini ve Ankara’dan ayrılmamaları yönündeki talimatını ilettiğini aktardı.

Olay günü akşam saatlerinde Alakuş'un emriyle koruma ve güvenlik tatbikatı kapsamında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'na gittiğini dile getiren sanık Köroğlu, buradan albay Murat Korkmaz komutasında Genelkurmay’a gittiklerini ifade etti.

Genelkurmay'da albay Korkmaz'ın çevre emniyeti almaları emrini verdiğini ve sabaha kadar emniyet maksatlı beklediğini öne süren sanık Köroğlu, "Gecenin ilerleyen saatlerinde bir kalkışmadan bahsediliyordu. Kim, ne için, neye kalkışmış bilmiyorduk. Küçük bir grup deniyordu. Çevre emniyeti emri verildiğinden beklemeye devam ettim. Bir süre sonra kalkışma bastırıldı denildi. Sonradan otopark bölgesine tanklar geldi. Cizre ve Sur operasyonlarında savaş uçakları alçak uçuş yaparak bir baskı unsuru olarak kullanılırdı. Ben operasyonlarda bölgede bulunduğumdan durumu da yadırgamadım." diye konuştu.

Köroğlu, sabah saatlerinde karargah binasına girdiğini, buradaki odalardan birinde rehin tutulan bir tümgeneral ile konuştuğunu, tümgeneralin kendisine, "Bir kalkışma var, herkes teslim olsun" dediğini bildirdi.

Durumu anlatmak için gittiği albay Korkmaz'ın, "Ortalık karışık, emrim dışında kimse hareket etmesin. Şu anda görüşülüyor, teslim olacağız." ifadelerini kullandığını beyan eden sanık Köroğlu, darbeye yönelik bir emir almadığını ve çevre emniyeti alması emrini uyguladığını savundu.

Darbe maksadıyla hareket etmediğini ve emirleri uyguladığını savunan sanık Köroğlu, "Şehit Ömer Halisdemir kahramandır, benim hocamdır. Onun taşıdığı zihniyetle, aynı niyetle hareket ettiğimiz açıktır." diyerek tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Sanık Köroğlu’nun savunmasının ardından avukatının beyanlarına geçildi.

Avukatın darbe gecesine ilişkin beyanlarında, "İki taraf da Türk askeri. Vuran da şehit vurulan da" sözlerini kullanması üzerine salondaki müştekilerden "Vatan haininden şehit olmaz. Sözlerini geri al" diye tepki gösterildi.

Yaşanan kısa süreli gerginliğin ardından devam edilen duruşmaya öğle arası verildi.