BOLU (AA) - İLHAMİ ÇETİN - 15 Temmuz Derneği Başkanı Tarık Şebik, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik davalara ilişkin, "Biz bu yıl sonuna gelmeden tüm bu davaların sonuca ermesini istiyoruz. O hainlerin, o alçakların en ağır cezayla cezalandırılmasını istiyoruz " dedi.

Şebik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şehit ve gazi ailelerinin bu davaların bir an önce nihayete ermesini istediğini söyledi.

Davaları yakından takip ettiklerini aktaran Şebik, "Orada şunu görüyoruz; hakimlerimiz, savcılarımız bu noktada son derece istekle aşkla çalışıyorlar. Ben inanıyorum ki bu sonuca da hızlı gideceğiz. Birçok noktada da bu kararlar verildi. Biz bu yıl sonuna gelmeden tüm bu davaların sonuca ermesini istiyoruz. O hainlerin, o alçakların en ağır cezayla cezalandırılmasını istiyoruz." şeklinde konuştu.

Şebik, bir daha böylesi darbelerin olmaması için sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmasını şehit aileleri ve gaziler adına istediklerini dile getirdi.

- "O günlerde aslında çok kırılgan iktidarlar işbaşındaydı"

Bundan önceki darbelere karşı sessiz kalan yargının 15 Temmuz'da bu sessizliğini bozduğunu söyleyen Şebik, şöyle devam etti:

"Aslında bunlar siyaset kurumunun güçlenmesiyle eşdeğer. 1960 darbesine, devam edin 1980'e, 28 Şubat'a, şimdi bugüne geldiğimizde şunu görüyoruz; o günlerde aslında çok kırılgan iktidarlar işbaşındaydı. Aslında bir manada basiretsiz idareciler iş başında ve siyaset kurumu hep bir kırılmış vazoyu nasıl tamir edersiniz de durmaya çalışır, aynen öyle o iktidarlar gelen darbelere de maalesef o manada bir tepki veremediler ama bugün 15-16 yıldır hakikaten siyaset kurumu bu denli sapasağlam, dipdiri ayakta olduğu için halka yansıması da bu doğrultuda oldu."

Şebik, son yıllarda öz güvenini kazanan Türk toplumunun 15 Temmuz'da bu öz güvenini herkese gösterdiğini kaydetti.

15 Temmuz'un geçmiş darbelerden farkının, toplumun dışarıya, meydana çıkması olduğuna dikkati çeken Şebik, "Aslında bu birebir siyasi iktidarın da hakikaten çok diri, çok canlı, çok inançlı bir şekilde durmasıyla oldu. Evet Adnan Menderes asıldı. Ben hep şunu söylüyorum; bizim annelerimiz, babalarımız, dedelerimiz bu vatanı daha mı az seviyordu ki o gün çıkmadılar meydana. Aslında bu birebir onun göstergesi değil. Bu hakikaten siyasi kurumla alakalı. Siyaset kurumu nasıl gelişirse devleti devlet yapan kurumlar da o denli gelişir. Evet adalet de bunların başında geliyor." ifadesini kullandı.

15 Temmuz ile adaleti, demokrasiyi ve insan haklarını savunan Batı medeniyetinin çöktüğünü söyleyen Şebik, Anadolu'da var olan medeniyetin ise yeniden şahlandığının net bir şekilde görüldüğünü aktardı.

"Aslında bir medeniyet çöküyor, var olan bir medeniyet tekrar aslına dönüyor." diyen Şebik, sözlerini şöyle tamamladı:

"Batı 'demokrasi' dedi. 'Seçimle iş başına gelmek' dedi. 'Parlamenter meclis' dedi. Şimdi bakıyoruz, darbe kimi işgal etti. Meclis'e bunlar helikopterle atış yaptılar, Meclis'i işgal etmek istediler. Cumhurun temsilcisi cumhurbaşkanını ortadan kaldırmak istediler. Batı'ya bakıyoruz, 'Bizim çocuklar başaramadı' noktasında. İyi de nerede kaldı insan hakları ve demokrasi? Demek ki aslında 15 Temmuz sadece bizim haklı bir direnişimizden öte aslında Batı'nın çöküşünü ve bu coğrafyada bu medeniyetin tekrar inşasını gösterir anlamda çok önemli."