ANKARA (AA) - Eski HDP milletvekili Figen Yüksekdağ'ın, "terör örgütü yöneticiliği", "terör örgütü propagandası yapmak", "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet", "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" ve "suç işlemeye tahrik" suçlarından yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.

Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Yüksekdağ, avukatları, bazı HDP milletvekilleri ile izleyiciler katıldı.

HDP milletvekillerinin, müşteki ve katılan taraf için ayrılan bölgeye oturmalarının ardından uyarılarda bulunan Mahkeme Başkanı, izleyici konumundaki milletvekillerinin söz konusu bölgede yer alamayacağını, bunun usule aykırı olduğunu ifade etti. Bunun üzerine kısa süreli tartışma yaşandı.

Yüksekdağ'ın avukatları, salona girişin engellendiğini, izleyiciler, yabancı basın mensupları ve yabancı heyetlerin duruşmaya alınmadığını ileri sürdü. Avukatlar, söz konusu kişilerin duruşmaya alınmalarını talep etti.

İzleyici ve basın mensuplarının duruşmaya alındığını kaydeden Mahkeme Başkanı, talepleri değerlendirmek üzere duruşmaya ara verdi.

Aranın ardından mütalaasını sunan Cumhuriyet Savcısı, taleplerin reddedilmesini istedi.

İzleyici bölümünün kapasitesi dikkate alınarak, bekleyen izleyicilerin salona alınmasına hükmeden mahkeme heyeti, Türk vatandaşı olmayan basın mensupları, avukatlar ve temsilcilerin güvenlik gerekçesiyle duruşmaya alınmamalarına karar verdi.

Öte yandan, mahkeme heyeti, Berlin Eyalet Parlamentosu Milletvekili Hakan Taş'ın, sunduğu dilekçe dikkate alınarak izleyici olarak duruşmayı izlemesine yönelik karar verildiğini bildirdi.

- Konuşmasındaki sözleri soruldu

Mahkeme Başkanı tarafından Yüksekdağ hakkında dava dosyasıyla birleştirilen suçlar okundu.

Bunun üzerine tutuklu sanık Yüksekdağ, suçlamalara ilişkin savunmasını yapmaya başladı.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede yer alan ve Yüksekdağ'ın bir panelde yaptığı konuşmada, "Bugün, 'Cizre'de, Silopi'de, Sur'da, Nusaybin'de, Dargeçit'te ve Lice'de bizler kendi kendimizi yönetecek kadar olgunuz' diyen halkın mücadelesi işte yüzyıllar boyunca verilen bu insani mücadelenin bayrağının dalgalandırılmasıdır." ifadelerini kullandığı hatırlatıldı.

Yüksekdağ, Mahkeme Başkanının, "Bu sözler sizin mi?" sorusuna, "Evet, benim. Basına, kamuoyuna açık yapılmış yerlerde yaptığım konuşmalar." yanıtını verdi.

Sanık Yüksekdağ'ın avukatları, duruşmaların Ankara Adliyesinde görülmesini, müvekkilleri hakkında beraat kararına hükmedilmesini istedi.

Yüksekdağ'ın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep eden Cumhuriyet Savcısı, mütalaasında, duruşmaların Ankara Adliyesinde yapılması ve davanın düşürülmesi taleplerine ilişkin daha önce karar verilmesi nedeniyle bu yönde hüküm kurulmasına gerek olmadığını bildirdi.

Mahkeme heyeti ise ara kararında, tutuklu Yüksekdağ'ın mevcut durumunun devamına hükmetti.

Öte yandan, mahkeme heyeti, sanık avukatlarının, Yüksekdağ'ın yasama dokunulmazlığının bulunması nedeniyle davanın düşürülmesine ilişkin taleple ilgili daha önceki celselerde hüküm tayin edildiğini belirterek, bu konuda karar verilmesine yer olmadığını kaydetti.

Duruşmaların Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki duruşma salonlarında yapılmasının sürdürülmesini kararlaştıran mahkeme heyeti, Türk vatandaşı olmayan vatandaşlar ve basın mensuplarının duruşmalara akreditasyonla güvenlik gerekçesiyle kabul edilmediğini hatırlattı. Heyet, bu konuda benzer taleplerin gelmesi durumunda Dışişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Cumhuriyet Başsavcılığı yoluyla akredite olunması halinde konunun yeniden değerlendirileceğini bildirdi.