Gider pusulası uygulaması 213 sayılı VUK 234. maddesinde düzenlenmiştir.  Yasal düzenleme gereği olarak, gider pusulasının tanzim sahası geniş olmakla birlikte, hangi durumlarda gider pusulası düzenleneceği  veya  bu gider pusulası üzerinde tevkifatlandırma yapılacağına ilişkin düzenlemeler  193 sayılı GVK’nun 94. maddesinde yer almaktadır.
 
Öte yandan, gider pusulasının düzenlenebileceği durumlar şöyledir: 
 
Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenler, defter tutmak mecburiyetinde  olan serbest meslek erbabı ve  çiftçiler, vergiden muaf esnafa yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için  gider pusulası düzenlemek zorundadır.
 
Bunların düzenlediği gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmündedir.
 
Gider pusulası, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, kişisel  eşyalarını satan kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi  kıymetli eşya için de tanzim edilebilmektedir.
 
Diğer taraftan,  gider pusulası yalnızca esnaf bağışıklığından yararlanan  kimselere yapılan ödemeler için  düzenlenen gider  pusulası üzerinden, gelir vergisi tevkifatı yapılması zorunluluğu bulunmaktadır.
 
Esnaf muaflığından yararlanan kişilerin dışındaki kişilere gider pusulası düzenlense bile herhangi bir tevkifat yapılması söz konusu değildir.
 
Bu hükümlere göre, esnaf muaflığından yararlanmayan  ve vergi mükellefi olmayan nihai tüketicilerden herhangi bir mal  veya hizmet alınması durumunda, ödenecek bedel için gider pusulasının düzenlenmesi halinde gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır.  [1]
 
Diğer taraftan,   224 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile de GVK’nun  18. maddesinde sayılan  faaliyetlerde bulunup eserlerini aynı kanunun 94.  maddesinde sayılan kişi veya kurumlara teslim edenlerin defter tutma ve belge düzenleme  zorunluluğu dışında bırakılmaları nedeniyle bu kişilere ödeme yapanların giderlerini tevsik etmek için gider pusulası  düzenlemeleri gerekir.
 
Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan  225 seri nolu VUK  GT ve 172 seri nolu GVK GT ile gider pusulası uygulamasına ilişkin bazı düzenlemeler ve açıklamalar yapılmıştır.[2]
 
Yine,  Maliye Bakanlığı 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna göre, tüketicilerin satın aldıkları mal ve hizmetlerin geri verilerek  bedelinin alınması veya başka bir mal veya hizmet ile değiştirilmesi durumunda satıcıların mükellef  olmayan kişilerin yaptıkları iadenin  belgelendirilmesine  ilişkin  olarak  54 Seri Nolu KDV Genel Tebliğinde satıcıların iade edilen mal nedeniyle gider makbuzu düzenlemelerini ve tüketiciden iade edilen mala ait fatura  veya benzeri belgeyi bu makbuz ekinde geri almalarını öngörmüştür. Her ne kadar  bu tebliğde gider makbuzu şeklinde VUK’nunda yer almayan  bir belge ismi belirtilmişse de bunu gider pusulası olarak  anlamak gerekir.  Aynı  Genel Tebliğe göre taksitle yapılan satışlarda, taksitleri zamanından önce ödeyenlere yapılacak indirime ilişkin olarak tüketicilere yapılacak iadenin de gider makbuzu ile belgelendirilmesi  öngörülmüştür.
 
Uygulamada arızi olarak ticari faaliyette bulunanlardan  alınan mal veya  yaptırılan  iş için de birinci ve ikinci sınıf tüccarlar tarafından gider pusulası düzenlenmektedir. Hatta sürekli olarak ücretli şekilde çalıştırılmayan hizmet erbabına gördürülen  işler için de gider pusulası  düzenlenmekte ve vergi idaresi bu uygulamayı benimsemektedir.  Oysa diğer ücretli olarak vergilendirilenlerin (4369 sayılı kanunla değişmeden önce götürü ücret kapsamında  vergilendirilenlerin)  karne almaları ve gelir vergisini götürü olarak tarh ettirmeleri gerekir. Dolayısıyla götürü (diğer ücretli)  olarak vergilendirilmeyen hizmet erbabına  yapılan ödemelerin, süreklilik göstermese bile tavkifata tabi tutulması ve bordroya alınması gerekir.
 
Ayrıca ücret üzerinden tevkifat yapma zorunluluğu olmayanlarca istihdam edilen ücretlinin  bu kişilerden elde ettiği ücretini beyanname ile bildirmesi gerekir. Bununla birlikte uygulamada bordro sürekli çalışanlar için düzenlenmekte ve bunlar dışında kalanlara gördürülen işler için gider pusulası düzenlenmektedir. Uygulamanın   bu şekilde olmasının sağladığı kolaylık nedeniyle idare uygulamayı  değiştirme ihtiyacı hissetmemiştir. Taşıma ve dağıtımı  yapılan ürünlerin boşaltılması sırasında şoför vasıtasıyla boşaltma hamaliyesi ödediğini belirterek  yapılan ödemeleri gider pusulası ile belgelemenin  mümkün olup olmadığını soran bir mükellefe vergi idaresi, yapılan ödemelerin araç sürücüsüne değil boşaltma işlemini yapan kişilere imzalatılan bir gider pusulası ile tevsik edilebileceğini bildirmiştir. [3]
 
234. maddede 4369 sayılı kanunla yapılan değişiklikler sırasında basit usulde kazancı  tespit edilen tüccar tarafından, kişisel eşyasını satanlardan alınacak mal için gider pusulası düzenleneceği şeklinde bir değişikliğin yapılmamış olması yukarıda fatura düzenleme limitinin üstünde  yapılan satışlar için  bu kişilere, fatura düzenleme  zorunluluğu getirecek düzenlemenin yapılmamasıyla aynı nedene bağlanabilir. Daha önce de belirtildiği gibi gider pusulası uygulamasının bu tür durumları kavramış olması ve GVK’nun 46. maddesi hükmü, karşısında bu eksikliğin bir önemi kalmamaktadır. [4]
 
Gider pusulasında bulunması gereken asgari bilgiler VUK  234. maddesinde bir bir sayılmıştır.  Bu bilgilerin eksik olması veya hiç  bulunmaması halinde gider pusulası  353. maddenin 1  numaralı bendine göre hiç düzenlenmemiş  sayılarak  özel usulsüzlük cezası uygulanmaktadır. Aslında  söz konusu bent hükmü verilmeme, alınmama ve kullanmamayı” kavramakta fakat hiç düzenlenmemiş sayılmayı kapsamamaktadır. Bu nedenle 353. maddenin 1 numaralı bendine dayanarak  hiç düzenlenmemiş sayılan gider pusulası için özel usulsüzlük cezası uygulamak kanunun lafzına uymamaktadır. Bununla birlikte idarenin uygulaması bu yönde devamlılık arz etmektedir.
           
Gider pusulaları karşılığında yapılan ödemelerde vergi kesintisine ilişkin bir örnek vermek gerekirse;  (A) Ltd. şti. vergiden muaf esnaf olan Bay (C)’den 2000 TL’lik  mal alımında bulunmuştur.  Bu mal alımı dolayısıyla düzenlenecek  gider pusulasında yapılacak gelir vergisi tevkifatı aşağıdaki gibi olacaktır:
 
Gelir vergisi kesintisi tutarı: 2000*5=100 TL
Bay (C)’ye ödenecek net tutar: 2000-100= 1900 TL
(A) Ltd. Şti. örneğimizde  100 TL’lik gelir vergisi kesintisini  internet ortamında vereceği muhtasar beyanname ile bağlı olduğu vergi dairesine beyan edecektir.  Bay (C)’ye de 1900 TL ödeyecektir.
 
Diğer taraftan, Maliye Bakanlığı tarafından verinle bir özelge; “Şirket tarafından  nihai tüketiciden  alınan  otomobil için gider pusulası düzenlenmesi ancak tevkifat yapılmaması gerekir.” şeklinde mukteza  verilmiştir.  [5]
 
Sonuç olarak, gider pusulası kullanımı konusunda  yukarıda yer alan açıklamalara göre yapılan iş  veya hizmet  veya alınan emtiaya göre  gerekli hususlara  dikkat edilmesi gerekmektedir.  Ayrıca bir takvim yılı içerisinde bir kişi adına  düzenlenebilecek  gider pusulasının azami miktarı konusunda da  dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu konuda   GVK’nun basit usule ilişkin emtia alış ve satışları ile ilgili hükümlerine  dikkat edilmesinde yarar  bulunmaktadır.  (Bkz. GVK md. 47-48)


-----------------------------------
[1] Bkz. AKŞEHİR İrfan M., “Gider Pusulası Düzenleyerek Yapılan Ödemelerden Tevkifat Yapılması Zorunlu Haller”, Yaklaşım Dergisi, Yıl:16, Sayı:188, Ağustos 2008, s. 133-135
[2] 225 sıra nolu VUK GT, 01.02.1994 tarih ve 21836 sayılı, 172 seri nolu GVK GT ise 16.02.1994 tarih ve 21851 sayılı RG’de yayınlanmıştır.
[3] TC Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğünün Mersin Valiliğine gönderdiği 6.12.2000 tarih ve 57639 sayılı yazı.
[4] ÖZYER Mehmet Ali,  Vergi Usul Kanunu Uygulaması, Maliye  Hesap Uzmanları Derneği,  4. Baskı, Mart 2008, İstanbul, s. 418-419
[5] Maliye Bakanlığı’nın 16.11.1999 gün ve 49938 sayılı özelgesi.