Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m. 2’de kanunun uygulama alanı, ¨Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.¨ şeklinde; tüketici m. 3/f. 1/ b. k gereği ¨ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi¨ şeklinde; tüketici işlemi ise m. 3/f. 1/ b. ı gereği ¨Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi¨ şeklinde düzenlenmiştir. Bu doğrultuda, sigorta şirketi ya da sigorta şirketinin sözleşme kurmaya yetkili acentesi ile ticari veya mesleki amaç gütmeyen gerçek veya tüzel kişi arasında düzenlenen sigorta sözleşmesi, tüketici işlemi niteliğinde kabul edilecektir. Sigorta sözleşmesinde, sigorta ettiren/sigortalı yani tüketici sıfatına haiz kimseye baktığımızda ise, sigorta sözleşmesini bir sigorta şirketi ile ya da yetkili acente ile düzenleyen kişi olarak görmekteyiz. Ancak, sigorta sözleşmelerinde her zaman sigorta ettiren ile sigortalı sıfatı aynı kişi üzerinde birleşmemektedir. Bu gibi istisnai durumlardan bir tanesi de grup sağlık sigortalarında karşımıza çıkmaktadır.

Grup sağlık sigortasının nitelendirildiği işlemin izahına geçmeden evvel grup sağlık sigortası sözleşmesine ilişkin tanıma yer vermek gerekmektedir.

Sigorta sözleşmeleri içerisinde yer alan grup sigortaları, Türk Ticaret Kanunu m. 1496’da, sağlık sigorta sözleşmesine ilişkin hükümler ise m. 1511 ile m. 1518’da düzenlenmiştir. Hem grup sigorta sözleşmesi hem de sağlık sigorta sözleşmesinin özelliklerini barındıran grup sağlık sigortalarına ilişkin kapsamlı düzenlemeler için hem Özel Sağlık Sigortaları Yönetmeliği’nde hem de sigorta poliçesinde yer alan özel şartlar ile Sağlık Sigortasına ilişkin belirlenmiş olan genel şartlara bakmamız gerekecektir[1]. Sağlık sigortalarının grup sigortası görünümü kazanabileceğini öngören Özel Sağlık Sigortaları Yönetmeliği’nde grup sigortasının hangi anlama geldiği tanımlanmamış; ancak bu yönde düzenlemeye Sağlık Sigortası Genel Şartları m. 18 ve paragraf B’de yer verilmiştir[2]. Grup sağlık sigortası bu bentte, grup sigorta şirketi ile sigorta ettirenin en az on kişiden oluşan ve belirli kıstaslara göre kimlerden oluştuğunun belirlenmesi imkânı bulunan grup üyeleri lehine tek bir sağlık sigortası sözleşmesi ile kurdukları sözleşme, şeklinde tanımlanmıştır[3].

Bu bilgiler ışığında, grup sağlık sigortalarının tüketici işlemi olup olmadığına ilişkin görüş farklılıkları mevcuttur.

Tüketici Kanununun lafzi yorumlanması sonucu, sigorta ettiren, ticari yahut mesleki bir amaçla hareket eden iş yeridir. İşyeri, bu sözleşmeyi işyerinin çalışanları lehine kurmaktadır, maaşın yanında tıpkı yol, yemek masrafı gibi ek bir yan hak sağlanmasını amaçlamaktadır ve bu sebeple de bu sözleşmede tüketici sıfatına haiz değildir[4]. Bu doğrultuda grup sağlık sigorta sözleşmesinin Tüketici Kanunu anlamında bir tüketici işlemi sayılmayacağı söylenmektedir.

Grup sağlık sigortasında, sigorta ettirenin, söz konusu sözleşmeyi sigortalıları yani işçileri için düzelediği dikkate alındığında ve sigorta sözleşmesinin teminatları göz önünde tutulduğunda kanunun amacı doğrultusunda yapılan yorum sonucu sözleşmeden yararlanan kişinin TKHK m. 3 f./1/b. k anlamında tüketici sıfatına sahip olması, sigorta sözleşmesinin tüketici işlemi olarak kabul edilmesi gerekmektedir[5].

Kanaatimizce, kanunun lafzi yorumundan ziyade amaçsal yoruma bakılmalı, sözleşmeyi tüketici işlemi olarak nitelendirmek maksadıyla, sigorta ettiren değil, kurulan sözleşmenin teminatlarından yararlanan ve sigortadan faydalanan sigortalıların dikkate alınması gerekmektedir. Bu doğrultuda da grup sağlık sigorta sözleşmesi tüketici işlemi olarak değerlendirilmelidir.

Netice olarak, tüketici işlemi olarak değerlendirilen grup sağlık sigorta sözleşmelerine ilişkin davalarda, TKHK m. 73 gereği, tüketici mahkemeleri görevli olup tüketici sigortası niteliğindeki bir sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların neredeyse tamamının tüketici mahkemesi önünde görülmesi gerekecektir ve öte yandan Sigortacılık Kanunu m. 30/ f. 14 gereğince, Mahkeme’ye ve TKHK’nın hükümleri uyarınca Tüketici Hakem Heyetine intikal etmemiş ve sigorta şirketine yöneltilen uyuşmazlıklarda Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru yolu açık olacaktır.

-----------------------------------

[1] Grup Sağlık Sigortası Özel Şartlar, B. 1, Sigortanın Konusu ve Kapsamı, s. 4.

[2] SÜZEL, Cüneyt, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, ¨Özel Sağlık Sigortası Sözleşmesinin Niteliği, Tarafları ve Ömür Boyu Yenileme Garantisi¨, C. 24, S. 2, s. 944, İstanbul 2018, ss. 931-965.

[3] SÜZEL, s. 944.

[4] SÜZEL, s. 944.

[5] Ömer Özkan / Ahmet Karayazgan, 6502 Sayılı Tüketici Kanununun Sigortacılık Faaliyetine Etkileri (AB Hukuku ile Karşılaştırmalı) Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Özel Sayı: Prof. Dr. Yaşar Gürbüz’e Armağan, Cilt: XI, Sayı: 2 (2014), Cilt XII, Sayı: 1 (2015), s. 298.