Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliği sürecinde mekik diplomasisi yürüten Egemen Bağış, bir yandan Avrupa başkentlerinde Türkiye'nin kaydettiği mesafeyi anlatıyor, diğer yandan Türk kamuoyunda AB'ye ilginin artırılması için çalışmalar yürütüyor. Bugün Türkiye için AB çevrelerinde olumlu atmosfer hâkim. Öteden beri Türkiye'ye destek veren ülkelerin yanı sıra, artık Fransa ve Almanya gibi ülkeler de tam üyelik dışında bir seçeneği dillendirmekten özellikle kaçınıyor. Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'la AB'ye üyelik sürecinde Türkiye'yi nelerin beklediğini ve atılacak adımları konuştuk.

Başmüzakerecilik görevini devraldığınızdan bu yana sürdürdüğünüz diplomasi çerçevesinde en çok nerede zorlandınız?
Yurt dışında birçok ülkede muhalif kanadı ikna etmekte gözle görülür mesafeler aldık. Ancak Türkiye'deki muhalefeti bir türlü ikna edemedik. Türkiye'nin gerçekleştirdiği açılımlar tüm AB ülkeleri tarafından alkışlanıyor. Herkes Türkiye'nin attığı adımlardan övgüyle söz ediyor. Bir tek bizim muhalefet partileri karşı çıkıyor. AB sürecinde karşılaştığımız en büyük zorluk, içerideki vizyonsuzluktan kaynaklanıyor. Bu Anayasa, bu ticaret kanunu, bu borçlar kanunu, bu muhalefet Türkiye'ye yakışmıyor. Bu muhalefet, Türkiye'nin muasır medeniyet yolculuğunu hissedemiyor.

ÜÇ TÜRKİYE DAHA OLURDU

Peki, dışarıdan bakınca her şey tozpembe değil herhalde.
Eskiden darbelerle, ekonomik krizlerle ve iç siyasi çalkantılarla imajı zedelenmiş bir Türkiye vardı. Bugün uluslararası arenada hem siyasi hem de ekonomik gücüyle söz sahibi bir ülke haline geldi. Tozpembe değilse bile, eskiye kıyasla çok daha güçlü bir Türkiye var. Türkiye'nin kriz ortamında gerçekleştirdiği ekonomik büyümeye dikkatinizi çekerim. Şu ana kadar bizi yoksul bırakan şey, iç siyasi çekişmeler ve kısır devletçi anlayıştır. Ekonomik icraatın, kalkınma çabasının hukuk bahanesiyle sabote edildiğini görüyoruz. Yatırıma kötü gözle bakan bir hukuk sistemi, 21. yüzyılın hukuku değildir. Çağdaş bir hukuk ve adalet sistemine sahip olsak Türkiye'ye şu anda ekonomik anlamda üç Türkiye daha eklenirdi.

BU ANAYASA DEĞİŞMELİ

Tabi bu yatırımla olacak bir şey.
BRIC ülkeleri [Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin] örneğin, yatırımı öne çıkardıkları için bizi geçtiler, yoksa Türkiye'nin yeri bu ülkelerin gerisinde olmak değildir. Yabancı yatırımcıya kötü gözle bakan bir hukuk sistemiyle nereye kadar gidilir. Dünyada herkes birbirine sermaye aktarıyor, bundan Türkiye'yi mahrum etmek, Türk insanını yoksulluğa mahkûm etmek demektir.

Yatırım kadar sosyal haklar konusunda da bir açmaz yok mu sizce?
Olmaz olur mu? Gün geçmiyor ki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde Türkiye aleyhine bir karar çıkmasın. Türkiye'nin ödediği tazminatlar dünyayı tuttu. Devletimiz yurttaş için vardır diyen bir anayasa gerekiyor. Anayasa vatandaşa 'seni seviyorum, sana güveniyorum, sana saygı duyuyorum' diyecek. Bundan neden korkuluyor? Biz Türkiye'nin daha iyisine layık olduğunu söylüyoruz. Muhalefet bu noktada bile köhne anlayışını sergiliyor. Biz AB sürecinde AB hukuku isteyen bir hükümetiz. Muhalefetin ise çağdaş hukukla sorunu var.

Bireysel özgürlükleri kısıtlayan bir yaklaşım tabi bu.
Mesela bakın, milli birlik ve kardeşlik projesi kapsamında bu ülkenin bütün insanları kucaklaşacak. Birbirlerini daha iyi anlayacak, ülkemizi yıllardır kurt gibi kemiren tüm sorunları hep beraber bu millet çözecek. Türkçemizi bu kadar güzel kullanan Yunus Emre de, Farsçayı mükemmel kullanan Mevlana Celaleddin Rumi de, Kürtçeye ruh veren Fekiye Teyran da bizim. Terör belası bitecek artık. Devletin, milletin kaynakları terörle mücadeleye değil, eğitime, kalkınmaya, çağdaşlaşmaya, adalete seferber edilecek. Türkiye gibi büyük bir makinenin bütün çarklarının aynı uyum içinde ve aynı hızla işlemesi gerekiyor. Bu uyumu verecek olan da demokrasinin gücüdür. Bu yüzden Anayasa değişmeli diyoruz. Demokrasiyi koruyan ve gözeten yeni bir Anayasa gerekli. Bugün Anayasa, hukuk sistemi ve organlar arasında sınır ve yetki karmaşası var. Hukuk sistemi siyasete ve demokrasiye tuzak kurmak için kullanılamaz.


SABAH


  YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI İLE İLGİLİ FARKLI GÖRÜŞLER İÇİN TIKLAYINIZ.