Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Selahattin Demirtaş hakkında verdiği “derhal tahliye” kararının ardından 25 ilin baroları ortak bir açıklama yaptı.

Aralarında İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Diyarbakır, Şanlıurfa barolarının bulunduğu 25 ilin barolarından yapılan ortak yazılı açıklamada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesi'nin kararıyla birlikte Selahattin Demirtaş'ın durumu ele alındı.

“SELAHATTİN DEMİRTAŞ 2016'DAN BU YANA CEZAEVİNDE TUTULMAKTADIR”

AİHM Büyük Dairesi'nin 22 Aralık'ta aldığı karara dikkat çekilen açıklamada, Türkiye'nin uluslararası yasalara uyması çağrısı yapıldı. Demirtaş'ın serbest bırakılmasını isteyen baroların açıklamasında, ”Önceki dönem HDP Eş genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kasım 2016'da tutuklanmış olup o tarihten bu yana Edirne Cezaevi’nde tutulmaktadır.

Bu tutukluluk sebebiyle AİHM'e yapılan başvuru üzerine Mahkeme 20 Kasım 2018 tarihinde açıklanan kararında, Sözleşme’nin 5. maddesinin 3. fıkrasının (Makul Süre İçinde Yargılanma ve Tutuksuz Yargılanma Hakkı), Sözleşme’nin 18. maddesinin (Sözleşme’de Belirtilen Hak ve Özgürlüklere, bu Sözleşme Hükümleri ile İzin Verilen Kısıtlamaların, Öngörüldükleri Amaç Dışında Uygulanamaması) ve Sözleşme’ye Ek 1 Nolu Protokol'ün 3. maddesinin (Seçme ve Seçilme Hakkı) ihlal edildiğine karar vermiştir.

Ülkemiz açısından AİHS'in 18. maddesinin ihlal edildiğine ilişkin bu ilk kararda, Demirtaş'ın tahliye edilmesi gerektiği de belirtilmiş ancak bu karara rağmen Demirtaş tahliye edilmemiştir.” denildi.

“İKİNCİ KEZ TUTUKLANMASININ ÜZERİNDEN 15 AY GEÇMESİNE RAĞMEN İDDİA İLE İLGİLİ DAVA AÇILMAMIŞTIR”

HDP eski Eş Genel Başkanın tahliye edilmesine rağmen başka bir dosyadan açılan kesinleşen 4 yıl 8 ay hapis cezasından dolayı serbest bırakılmadığını kaydeden Barolar açıklamasına şöyle devam etti;

“Selahattin Demirtaş 18 Eylül 2019 tarihinde AİHM Büyük Daire’de yapılacak duruşma öncesi, tutuklu olarak yargılandığı Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi dosyasından 2 Eylül 2019 tarihinde tahliye edilmesine rağmen, başka bir dosyadan kesinleşen 4 yıl 8 aylık hapis cezası onanmış ve bu gerekçeyle tahliye edilmemiştir. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 20 Eylül 2019 tarihinde zaten Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi davasında suçlama olarak ileri sürülen 31 fezlekeden birini teşkil eden 6-8 Ekim 2014 olaylarını gerekçe göstererek, Demirtaş hakkında yeniden soruşturma başlatmış ve bu dosyadan da tutuklama kararı verilmiştir.

Demirtaş'ın ikinci kez tutuklanmasının üzerinden 15 ay geçmesine rağmen hala bu iddia ile ilgili dava açılmamıştır. Hem hükümet, hem de Demirtaş'ın avukatları tarafından Büyük Daire'ye taşınan Daire Kararı hakkında Büyük Daire, incelemesini tamamlayarak 22 Aralık 2020'de kararını açıklamıştır. Büyük Daire kararında özetle “Demirtaş'ın siyasi amaçlarla Sözleşme’ye aykırı bir şekilde tutuklandığı, meclis içinde ve dışında yaptığı konuşmaların yargılamaya konu edilmesi nedeniyle ifade özgürlüğünün ve serbest seçim hakkının ihlal edildiği, 20 Eylül 2019 tarihli ikinci tutuklamanın da ilk tutukluluğun devamı niteliğinde ve Sözleşme’ye aykırı olduğu ve derhal serbest bırakılması gerektiği” belirtilmiştir.”

“AİHM KARARI DERHAL YERİNE GETİRİLMELİDİR”

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararının yerine getirilmesi çağrısında bulunan Barolar, ”Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin çekince koymaksızın imzaladığımız 46. Maddesine göre, Mahkeme’nin kararları tüm üye devletler için bağlayıcıdır. Yine Anayasa’nın 90.maddesine göre ulusal norm hiyerarşisinde Türkiye'nin taraf olduğu sözleşmelerde yer alan hükümlere üstünlük tanınmaktadır.

AİHM kararlarının uygulanmamasının Konsey’den çıkarılmaya kadar giden sonuçlarının olduğu da unutulmamalıdır. Bu nedenle; Türkiye'nin uluslararası yükümlülükleri de dikkate alındığında, Anayasamızın 2. Maddesinde belirtilen bir hukuk devleti olmanın gereği olarak AİHM kararı derhal yerine getirilerek Selahattin Demirtaş, tahliye edilmelidir.” ifadelerini kullandı.

Barolardan yapılan açıklama şöyle;

KAMUOYUNA

"Önceki dönem HDP Eşgenel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kasım 2016’da tutuklanmış olup o tarihten bu yana Edirne Cezaevi'nde tutulmaktadır. 

Bu tutukluluk sebebiyle AİHM’e yapılan başvuru üzerine Mahkeme 20 Kasım 2018 tarihinde açıklanan kararında, Sözleşme'nin 5. maddesinin 3. fıkrasının (Makul Süre İçinde Yargılanma ve Tutuksuz Yargılanma Hakkı), Sözleşme'nin 18. maddesinin (Sözleşme'de Belirtilen Hak ve Özgürlüklere, bu Sözleşme Hükümleri ile İzin Verilen Kısıtlamaların, Öngörüldükleri Amaç Dışında Uygulanamaması) ve Sözleşme'ye Ek 1 Nolu Protokol’ün 3. maddesinin (Seçme ve Seçilme Hakkı) ihlal edildiğine karar vermiştir. Ülkemiz açısından AİHS’in 18. maddesinin ihlal edildiğine ilişkin bu ilk kararda, Demirtaş’ın tahliye edilmesi gerektiği de belirtilmiş ancak bu karara rağmen Demirtaş tahliye edilmemiştir. 

Selahattin Demirtaş 18 Eylül 2019 tarihinde AİHM Büyük Daire'de yapılacak duruşma öncesi, tutuklu olarak yargılandığı Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi dosyasından 2 Eylül 2019 tarihinde tahliye edilmesine rağmen, başka bir dosyadan kesinleşen 4 yıl 8 aylık hapis cezası onanmış ve bu gerekçeyle tahliye edilmemiştir. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 20 Eylül 2019 tarihinde zaten Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi davasında suçlama olarak ileri sürülen 31 fezlekeden birini teşkil eden 6-8 Ekim 2014 olaylarını gerekçe göstererek, Demirtaş hakkında yeniden soruşturma başlatmış ve bu dosyadan da tutuklama kararı verilmiştir. Demirtaş’ın ikinci kez tutuklanmasının üzerinden 15 ay geçmesine rağmen hala bu iddia ile ilgili dava açılmamıştır. 

Hem hükümet, hem de Demirtaş’ın avukatları tarafından Büyük Daire’ye taşınan Daire Kararı hakkında Büyük Daire, incelemesini tamamlayarak 22 Aralık 2020’de kararını açıklamıştır. Büyük Daire kararında özetle “Demirtaş’ın siyasi amaçlarla Sözleşme'ye aykırı bir şekilde tutuklandığı, meclis içinde ve dışında yaptığı konuşmaların yargılamaya konu edilmesi nedeniyle ifade özgürlüğünün ve serbest seçim hakkının ihlal edildiği, 20 Eylül 2019 tarihli ikinci tutuklamanın da ilk tutukluluğun devamı niteliğinde ve Sözleşme'ye aykırı olduğu ve derhal serbest bırakılması gerektiği” belirtilmiştir.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin çekince koymaksızın imzaladığımız 46. Maddesine göre, Mahkeme'nin kararları tüm üye devletler için bağlayıcıdır. Yine Anayasa'nın 90.maddesine göre ulusal norm hiyerarşisinde Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmelerde yer alan hükümlere üstünlük tanınmaktadır. AİHM kararlarının uygulanmamasının Konsey'den çıkarılmaya kadar giden sonuçlarının olduğu da unutulmamalıdır. Bu nedenle; Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleri de dikkate alındığında, Anayasamızın 2. Maddesinde belirtilen bir hukuk devleti olmanın gereği olarak AİHM kararı derhal yerine getirilerek  Selahattin Demirtaş, tahliye edilmelidir."

Adana Barosu Başkanlığı

Adıyaman Barosu Başkanlığı

Ağrı Barosu Başkanlığı

Ankara Barosu Başkanlığı

Artvin Barosu

Batman Barosu Başkanlığı

Bingöl Barosu Başkanlığı

Bitlis Barosu Başkanlığı

Bursa Barosu Başkanlığı

Denizli Barosu

Diyarbakır Barosu Başkanlığı

Gaziantep Barosu Başkanlığı

Hakkari Barosu Başkanlığı

Hatay Barosu Başkanlığı

İstanbul Barosu Başkanlığı

İzmir Barosu Başkanlığı

Kars Barosu Başkanlığı

Mardin Barosu Başkanlığı

Muş Barosu Başkanlığı

Siirt Barosu Başkanlığı

Şanlıurfa Barosu Başkanlığı

Şırnak Barosu Başkanlığı

Tunceli Barosu Başkanlığı

Yalova Barosu

Van Barosu Başkanlığı