Birlik yetkilileri, idam cezasının kaldırılmasını Türkiye’nin AB’yle entegrasyon sürecinde attığı en başarılı adımlardan biri olarak nitelerken, “İdam gelirse AB gider” mesajını net şekilde veriyorlar. AB adına resmi tepkiyi sorduğumuz Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle’nin sözcüsü Peter Stano, idam cezasının kaldırılmasının Birlik insan hakları politikalarının ana hedeflerinden, temel haklar standartlarının da ana unsurlarından biri olduğunu belirterek, “Komisyon bir aday ülkenin ya da potansiyel aday konumundaki bir ülkenin siyasi kriterlere uyumunu denetlediğinde idam cezasıyla ilgili yasal düzenlemeleri dikkate alır” dedi.

‘Bu konuda tavrımız çok net’

Konuyla ilgili olarak değerlendirmede bulunan üst düzey bir AB yetkilisi de 7 yıldır üyelik müzakerelerini yürüten ve idam cezasının kaldırılmasının üyelik için olmazsa olmaz şart olduğunu bilen bir ülkede bu tartışmaların yeniden alevlenmesini endişe verici bulduğunu belirterek, “Bu konuda tavrımız çok net. AB’ye üye olmak isteyen bir ülkede idam cezası olamaz. İdam gelirse AB gider. Türk hükümetinin bir yandan AB hedefine bağlı olduğunu beyan edip diğer yandan idam cezasının yeniden devreye sokulabileceği imasında bulunması dikkat çekici” diye konuştu. Türkiye’de idam cezasının kaldırılmasında AB sürecinin etkili olduğunu hatırlatan bir başka yetkili ise “Siyasi kriterlerin yerine getirilmesi açısından kaldırılması ileri bir adım olan bu cezanın yeniden tartışılmasını Türkiye’nin demokrasi standartları açısından olumlu bir gelişme olarak görmek mümkün değil” dedi.