AA

Yalova
- Bakan Ergin, AKPi Yalova İl Başkanlığı tarafından Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonu'nda düzenlenen ''demokratik açılım'' konulu konferansta, Türkiye'nin AKP döneminde Cumhuriyet tarihinin en önemli kalkınma dönemini yaşadığını söyledi.

''Bugüne kadar bu ülkede taş üstüne taş koyandan Allah razı olsun diyoruz'' diyen Ergin, şunları kaydetti:
''Hiçbirinin emeğini, hiçbirinin hizmetini inkar edemeyiz. Ama son 7 yılda yapılanlar gerçekten göz kamaştırıcı, çok güzel gelişmeler var. Bu arada eleştiriler yok mu, var. Ama vicdan sahibi olanlar için, izan sahibi olanlar için ifade ediyorum ki bizim yıllar itibariyle Türkiye'nin kat ettiği mesafelere bakıp mukayese yaparsak gerçekten son 7 yılda Türkiye kalkınma noktasında, gelişme noktasında komşularımızı ve yarıştığımız ülkeleri geçme noktasında bu son dönemde önemli mesafeler katetti.''

Bakan Ergin, ''demokratik açılım'' konusunun bugün başlanan bir çalışma olmadığını dile getirerek, şöyle konuştu:
''1960'larda, biraz daha geriye gidin 1950'lerde çok partili hayata geçtikten sonra Türkiye kendini demokratik parlamenter sisteme hazırlama, geleceğini bu istikamette oluşturma kararını vermişti. Ama bunun zirveye noktaya gelmesi, Türk demokrasinin parmakla gösterilen imrenilecek bir noktaya gelmesi için bu gayretlerin yapılması, bu zihniyet değişimlerinin yapılması, bu reformların yapılması gerekiyordu. Önemli miktarda bunlar yapıldı. Ama bitti mi, hayır. Devam ediyoruz, devam edeceğiz. Türkiye G20'ler içinde 17. değil, birinci, ikinci, üçüncü oluncaya kadar, en öne geçinceye kadar, bu milleti en büyük yapıncaya kadar, çocuklarımızın geleceğini güvence altına alıncaya kadar bu koşturmaca bu çaba devam edecek.''

Türkiye'deki kimliklerden hiçbirini çekip çıkarmanın mümkün olmadığının altını çizen Ergin, ''Hiç kimseden geri kalır bir yanımız yok, fazlamız var. Yeter ki birbirimize dayanalım'' dedi.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Fark etmez; Türkü, Kürdü, Çerkezi, Arabı, Lazı, Alevisi, Sünnisi, sağcısı, solcusu, sosyal demokratı, muhafazakarı... Hepimiz Türkiye'nin bir parçasıyız. Bu saydığım unsurlardan bir tanesini, iki tanesini çekin çıkartın; içinden Aleviyi alın, muhafazakarı bir köşeye koyun; orası Türkiye olmaz. Geriye kalan şey Türkiye'den farklı bir şeydir. Bütün bunların bir araya gelince oluşturduğu bütüne biz Türkiye diyoruz. Onun için Türkiye'yi oluşturan bu değerlerin hiçbirinden sarfı nazar etme hakkımız yok. Hepimiz birlikte Türkiye'yiz. Bunları ayrı ayrı unsurlar olarak çekip bir tarafa koymakla, ayrıştırmakla, ötelemekle, öteki yapmakla hangisini ötekileştirirseniz ötekileştirin geriye kalan şey Türkiye'den farklı bir şey olur. Hepimizin içinde olduğu bir Türkiye istiyoruz. AK Parti'nin hedefi de bu yapmak istediği de bu.''

Bakan Ergin, Türkiye'nin dışarıdan ''muhteşem'' göründüğünü, içeride yaşanan tartışmaların ise ''incir çekirdeğini doldurmadığını'' ifade etti.

Türkiye'nin hukuk altyapısını, sosyal dokusunu, mevzuatını dönüştürdüğünü, standartlarını değiştirip yükselttiğini anlatan Ergin, ''Türkiye'de artık demokrasi kökleşti. Bu milletin evlatlarını birbirine düşüren kirli tezgah ve oyunlarla bu ülkede geçmişte olmuş ve yaşanmış çok acı olaylarla bu millet önemli ölçüde tecrübe kazanmış. Yakın tarihte yaşadığımız bu sıkıntıları Allah tekrar bizlere yaşatmasın. Onun için bu ülkenin her evladı inancı, yaşantısı ne olursa olsun bu ülkenin evladıdır, bu ülkenin zenginliğidir. Bu ülke hepimize yeter'' diye konuştu.


''Korkular bu ülkeyi geri bırakmış"

Ergin, Türkiye'nin yıllar içerisinde potansiyel korkular yarattığına dikkat çekerek, ''Bu tip korkular bu ülkeyi geri bırakmış, büyütmemiş. Korkular üzerine büyüme şansımız yok. Korku haritalarını kaldırıp bir kenara koyacağız. Özgüvenimizi kazanacağız, bu ülke büyük ülkedir. Bu millet büyük millettir. Sadece son 10 yılda bu ülkenin yaptıkları ortadadır'' dedi.

Konferans sonrasında bir gazetecinin, Bursa'da toplanan baro başkanlarının açıkladığı sonuç bildirgesinde, ''Siyasi iktidarın yasama ve yürütmeyle birlikte yargıyı da elinde tutmaya çalıştığı'' ifadesinin yer aldığını hatırlatması üzerine Ergin, şunları kaydetti:
''Bunlar dile getirebilir, ama bizim yapmaya çalıştığımız çalışma bugünlük bir çalışma değil. 3-4 yıldır üzerinde çalışılan, AB müzakereleri çerçevesinde hayata geçirilmeye çalışılan, 23. fasılda ön görülen bir çalışmadır. Bizim getireceğimiz kriterler ne benim kendi isteğime göre, ne de falanca kurumun isteğine göre hazırlanmış değildir. Tamamen AİHM kararları, komisyon raporları ve ilerleme raporlarına uygun bir çalışma ön görülüyor. Dolayısıyla bizim kriterlerimiz tamamen AB kriterleri.''

Cumhuriyet