Devrek’te 14 Ekim 2014 tarihinde bir okulun kantininde birlikte çalışan Songül Y., Şenay K. ve arkadaşları Nejla Ç., kantinin diğer çalışanı Aslı U.'nun eşleriyle ilişki yaşadığını iddia ederek evine gitti. 3 kadın, Aslı U.'yu kurusıkı tabanca ile tehdit ederek silahın kabzasıyla darbetti ve saçlarını makasla kesti. Daha sonra kadınlar, Aslı U.Y.'ye eşleriyle birliktelik yaşadığını zorla itiraf ettirdikleri anları, cep telefonu kamerasıyla kaydetti. İddiaya göre Aslı U.'yu olayı anlatmaması için tembihleyen 3 kadın, evdeki 2 cep telefonu da alarak ayrıldı. Aslı U.’nun şikayetiyle yargılanmaya başlayan sanıklar hakkında 'yaralama', 'konut dokunulmazlığını ihlal', 'yağma', 'hakaret' ve 'silahla tehdit' suçlarından dava açıldı. 2015 yılındaki davada yağma suçundan beraat eden sanıklar, diğer suçlardan 1’er yıl 8’er ay hapis cezası aldı. Mahkeme, hükmün açıklanmasını geri bıraktı. Kadınlar, tutuklanmadıkları için Zonguldak Adliyesi önünde ‘zafer pozu’ verdikleri fotoğrafı Beycuma Cezaevi’ni kastederek "Beycuma tatil köyünü adres gösterenlere bu da kapak olsun. Yeterli sanırım. Zonguldak Adliyesi” yazısıyla paylaştı. Verdikleri ‘Zafer pozu’ fotoğrafı ise o dönem gündem oldu. İtiraz üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6’ncı Ceza Dairesi mahkemenin kararını bozarak ‘yağma’ suçundan ceza verilmesini istedi.

“BANA ‘KADIN OLSAYDIN DA EŞİNİ ELİNDE TUTSAYDIN’ DEDİ"

Zonguldak 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Nejla Ç., Şenay K. ve Songül Y. ile avukatları hazır bulunurken, şikayetçi taraftan katılan olmadı. Sanıklar, Aslı U.’nun zararını giderdiklerini belirtti. Söz verilen sanıklar, telefon almadıklarını ve telefon alındığı iddialarının ispatlanamadığını söyledi.

Önceki kararda sanıkların, kasten yaralama, hakaret, eziyetten ceza aldıklarını söyleyen savcı, suçun ‘yağma’yı oluşturduğunu belirterek, mütalaasında olay günü müştekinin telefonu alındığı için yağma unsurlarının oluştuğunu ifade etti. Savcı, sanıkların ‘birden fazla kişiyle silahla gece vakti evden yağma suçundan cezalandırılmalarını istedi. Avukatlar ise mütalaaya itiraz ederek yağma suçunun unsurlarının oluşmadığını ileri sürdü. Mütalaaya karşı konuşan Songül Y., “Eve zorla girme olmadı, zaten arkadaştık. Eşimle birlikteliğini bildiğimi, bilmiyordu. Ben eve gidince bildiğimi öğrendi. İlk o bana vurdu. Eşim de mahkemede birlikteliğini itiraf etti. Müşteki bana ‘kadın olsaydın da eşini elinde tutsaydın’ diye hakarette bulundu. Bunun üzerine kendimi kaybettim” dedi.

Son sözü sorulan Nejla Ç. ve Şenay K. de olaydan çok yıprandıklarını belirtti. Nejla Ç., “Olayla alakam olmadığı halde maddi ve manevi olarak çok yıprandım. Beraatimi talep ediyorum.” diye konuştu.

Songül Y. ise “Benim bu şahıs yüzünden yuvam yıkıldı. Maddi manevi zarar gördüm. İftiraya uğradım. Beraatimi istiyorum” ifadelerini kullandı.

YARGITAY ONARSA HAPSE GİRECEKLER

Yağma eyleminin yapıldığına kanaat getiren mahkeme heyeti, sanıkların, birden fazla niteliği taşıyan yağma suçunu işlediklerinden dolayı ayrı ayrı olarak oy birliği ile 12 yıl hapis cezasına hükmetti. Verilen hapis cezası, müştekinin zararı giderildiği için uygulanan indirimle 8 yıla, sanıkların pişmanlık gösterdiği için de 6 yıl 8 aya çevrildi. Sanıkların, cezanın Yargıtay tarafından onanması halinde cezaevine gönderilecekleri belirtildi.

ADLİYEDEN ÇIKMAYIP POLİS ÇAĞIRDILAR

Ceza alan sanıklar adliye binasından çıkmak üzereyken kendilerini bekleyen gazetecileri görünce adliye binasına geri dönüp ‘Yayın yasağımız var’ diyerek polisten yardım istedi. Adliye binasına gelen güvenlik şube ekiplerinin yayın yasağının eski bir haberle ilgili olduğunu tespit etti, sanıklar bu sırada yeniden adliyeye girdi.