HaberTürk'ten Yasemin Güneri yazdı;

Ankara Batıkent Turgut Özal Mahallesi’nde yaşayan sokak köpeklerini zehirleyerek öldürenler serbest bırakıldı.

Yasalarda sokak köpekleri ile sahipli köpekler ayrımı yapıldığı için şüpheliler hakkında ağır cezalar verilmesi beklenmiyor. Çünkü sokak hayvanlarını da kapsayan yasa değişikliği henüz TBMM gündemine bile gelmedi.

Sokak köpeklerinin yaptığı gürültüden rahatsız olup öldürme (öldürtme) yoluna giden kişi ile, ağlayan bebeğini susturmak için kanepeye fırlatan ve bu nedenle ölmesine olan baba arasında ortak bir nokta var:

"CANAVARCA HİSLE HAREKET ETMEK"

Ancak yasalar, canavarca hisle hareket edenlere gerekli cezaları verecek şekilde düzenlenmemiş.

11 Ocak 2011’de sürekli ağlayan 6 aylık kızının başına biberonla vurarak öldüren babayı mahkeme ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırmıştı.

Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesi, verilen cezayı fazla bulup bozmuştu. Gerekçede, “Bebeğin ölmesini öngörememek”…

Kendi öz kızının kafasına biberonla vurarak susturmaya çalışan baba, Yargıtay’ın bozma kararının ardından, “Kasten yaralama sonucu ölüme neden olma” suçundan 11 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. İnfaz yasasına göre de ortalama 3-4 yıl hapis yatıp tahliye olacak.

Yargıtay benzer bir karara daha imza attı.

Beşiğinde ağlayan küçücük masum bebeğini susturmak için kanepeye fırlatan ve ölene kadar tokat atan babaya ne kadar ceza verilmesi gerekir?

Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi, bebeğini susturmak için ölene kadar tokatlayan ve kanepeye fırlatıp ölmesine neden olan babayı “kasten adam öldürme suçunu” işlediği gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.

Bu suçu işleyenlere verilecek en ağır cezayı verdi.

Ama Yargıtay 1. Ceza Dairesi bu kararı da bozdu.

Gerekçe yine aynı…

“Sanığın, bebeği kanepeye fırlatması sonucunda yere düşüp kafasını çarpabileceğini öngördüğü ancak buna rağmen eylemine devam ettiği ve ölümün bu harekete bağlı olarak gerçekleşmesi karşısında sanığın eyleminin TCK'nin 87/4. maddesinde ifade edilen neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçuna uyduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde olası kastla öldürme suçundan hüküm kurulması, kastı ve iradesinin bebeği öldürmeye yönelik olduğuna dair yeterli delil bulunmadığı gibi, eylemin ölümle sonuçlanmasının da mutlak olmadığı, bu itibarla; temyiz itirazlarının kabulüne oybirliğiyle karar verildi.”

Yargıtay, ağlayan bebeğini susturmak için öldürene kadar tokatlayan ve kanepeye fırlattıktan sonra ölmesine neden olan babanın “öldürme kastı” olmadığına karar verdi.

Küçücük bir bebeği öldürene kadar tokatlayan ve kanepeye fırlatan kişi, bebeğin ölme ihtimalini nasıl düşünemez?

Bunu düşünemeyen birinin baba olması engellenmeli.

Kendi öz çocuğunu öldürene kadar tokatlayan ve kanepeye fırlatarak ölmesine neden olan baba, bozma kararının ardından 12 yıldan 16 yıla kadar hapis istemiyle yeniden yargılanacak. Yerel Mahkeme kararında direnmezse babaya en az 12 yıl, en fazla 16 yıl hapis cezası verilecek.

Sokak köpeklerine acımasızca davranıp katledenlere hak edilen cezayı verecek yasal düzenleme olmadığı için karar merciinde olanlar çok fazla eleştirme hakkımız yok.

Ancak, bebeklere karşı, öz çocuklarına karşı acımasızca, canavarca hislerle davranıp öldürenlere ilişkin yasalar izin verdiği halde daha az ceza verilmesini istemenin mantığını anlayamıyorum.

Üzerinde düşünülmesi gereken cümle “öleceğini öngörememek”…

Ağlayarak sorunlarını dile getiren, henüz konuşamayan bir bebeği tokatla susturabileceğini ve kanepeye fırlatarak uyuyacağını düşünen birine en ağır cezayı vermezseniz eğer, bu suçu işlemeye teşvik etmiş olursunuz.